ERDOĞAN BİR KEZ DAHA CUMHURBAŞKANI ADAYI OLABİLİR Mİ?

ERDOĞAN BİR KEZ DAHA CUMHURBAŞKANI ADAYI OLABİLİR Mİ?

ABONE OL
21:08 - 12/01/2025 21:08
ERDOĞAN BİR KEZ DAHA CUMHURBAŞKANI ADAYI OLABİLİR Mİ?
1

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Cumhurbaşkanının Başdanışmanı Mehmet Uçum; AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın adaylığına ilişkin olarak;

“Terörsüz Türkiye hedefi bugünün konusudur. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a istisnai adaylık imkânı ise 2027 yılının ikinci yarısında gündeme gelebilir. Bu iki konu arasında ne zaman birliği açısından ilişki kurulabilir ne de özellikleri bakımından. Terörün sona ermesine yönelik Devlet İnisiyatifi çok nettir. Terör her anlamda ve her mecrada devamlı surette sonlandırılacaktır. Bunun hiçbir farklı konuyla ilişkisi yoktur. Bunun için bir müzakere ve pazarlık söz konusu değildir. Terörü sona erdirmek için mutabakat aramak, komisyon kurmak, yasama yetkisine atıf yapmak abestir. Bunlar işi yokuşa sürmektir. Devlet; terörün eylemine, diline, vesayetine, örgütüne her yerde ve her hal ve şartta son verecektir.” diyor.

Tavşana; „Kaç! “demek, tam da budur.

Uçum’a kalırsa;

Cumhurbaşkanı Erdoğan 6 Ocak Kabine toplantısından sonra çok açık ve anlaşılır konuşmuş.

„Biz iktidar ve ittifak olarak terörsüz Türkiye hedefimizi öyle veya böyle; ama, mutlaka gerçekleştireceğiz. “ demiş ya; bu sözleri, terörsüz Türkiye hedefine yönelik güvenlik uygulamasının yanında farklı olanakları devreye sokmak için alınan Devlet Girişimi’nin dile getirilmesiymiş, kötüye yorumlanmamalıymış.

Bu girişimin; bu yeni aşamanın bir tartışma olarak gösterilmesi doğru olmazmış. 

İmralı’yla yapılan görüşmelerin politik şovlara döndürülmesine engel olabilmek amacıyla konuya yeni aktörler katılmış. Bu tarihî fırsatın kaçırılmasına neden olacak tutumlardan kaçınılmalıymış

Burada devletin açtığı olanaklarda sorumluluk alanların ve siyasi olarak sorumlu olanların en büyük özeni göstermeleri ve girişime zararı dokunacak tutumları bırakmaları, açıklamalarında son derece dikkatli olmaları zorunluymuş.

Uçum’a göre; emperyalist bir proje olan Kürt sorununun anadili; bağımsızlık, özerklik gibi istemleri yeniden piyasaya sürülüyormuş. Yasal bağ olan Türk vatandaşlığı etnik kimliğe indirgenerek tartışmaya açılıyormuş.

Bu sorun, Kürt sorunu; tümden ideolojik bir çarpıtmaymış ve işin gerçeği yapay bir sorunmuş.

Eşit vatandaşlık isteminin ne anlam taşıdığı açıklanmıyormuş.

Tüm bunlar Türkiye’nin bölünmesine yol açarmış.

Uçum’a kalırsa; eşit vatandaşlık, etnik ve dinsel kimliğine bakılmaksızın, devlete yasal olarak bağlı herkesin vatandaş olmasıymış.

Bizim yasalarımız vatandaşlığı etnisiteye, dine ya da ırka bir bağlı olarak değil, yasal bağ olarak düzenliyormuş.

Yasalar gereği; eşit vatandaşlık konusunda bir sorunumuz yokmuş.

Gazze örneği vererek devleti ve halkı kargaşa ve yıkımla tehdit eden sınır tanımazlar ortaya çıkmışlarmış.

Kimileri; umut hakkını, ev hapsini, af gibi konuları yersiz yere ya da başka niyetlerle tartışıyorlarmış.

Oysa; Sayın Bahçeli, salt terörün bitmesi, teröristlerin teslim olmaları ve terör örgütünün lağvedilmesi koşuluna bağlı olarak „Umut hakkı!“ demişmiş.

Konuyu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir kez daha aday olmasına bağlayanlarsa; tam bir aymazlık içindelermiş.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ayrıcalıklı (O; istisnai diyor) adaylığına olanak veren, anayasanın 116. maddesinin 3. fıkrası ortadaymış.

Buna karşın; ayrıcalıklı adaylığa karşı çıkanlar, bu girişimleriyle adaylıktaki anayasal engelin kaldırılmak istendiğini ileri sürüyorlarmış.

Uçum ‘un bu açıklamaları tam bir tavşana kaç anlayışı ya da cumhurbaşkanının çok sevdiği söylemiyle atı alıp Üsküdar’a geçmek cingözlüğüdür.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel; AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden adaylık açıklaması yapması, ayrıcalıklı adaylık safsatasının açıklanması üzerine erken seçim çağrısında bulunuyor.

„Cumhurbaşkanı yeniden aday olmak istiyorsa; bunun bir yolu var. Meclis’te 360 milletvekilinin seçimlerin yenilenmesi kararını alması lâzım. Eğer varsa, biz varız. Hemen gelsin. İsterlerse bu hafta seçim kararını alabiliriz. Biraz zamana ihtiyacı varsa, 2025’in Ekim sonu, Kasım başını işaret etmiştik kendisine. Martta yapmak istiyorsa martta, ekimde yapmak istiyorsa ekimde…

Biz dünden razıyız, bugünden hazırız.

Devir teslim için sabırsızlanıyoruz. Gelsin, aday olsun. Yok; aday olacağım deyip sanki yeniden seçilme gücü varmış gibi gösterip kaçak dövüşmesin.

Hemen grubuna talimat versin, kararı bu hafta alalım.

O rüyada görülecek darı ambarı. Ancak aç tavuklar görür.

Öyle; 2027’ye falan milletin dayanacak gücü yok! Millet aç… Millet zorda…

14 bin 500 TL emekli maaşı vereceksin, sonra 2027’nin sonlarında falan…

O güne kadar size orada kalmayı kim garanti ediyor da böyle bir şeye cesaret ediyorsunuz?

O yüzden o darı ambarından çıksınlar, o rüyadan uyansınlar.

Cesaretleri varsa, kendilerine güveniyorlarsa bu hafta içinde seçim kararı alabiliriz, hodri meydan!” diyor.

Biz; bu çağrıyı,tazıya tut anlayışı olarak yorumluyoruz.

Tavşan kaçabilecek mi?

Atı alıp Üsküdar’a geçebilecek mi bir kez daha?

Geçmişte yapılanları anımsarsak Hayır! “diyemiyoruz.

CHP; bu kez, tazı kaçan tavşanı yakalayabilir mi?

Atın bir kez daha ele geçirilip Üsküdar’a geçilmesine engel olabilir mi?

CHP; ilk genel seçimlerden 1. parti olarak çıkar, CHP’li birini cumhurbaşkanı olarak seçtirebilir mi?

Neden olmasın?

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP