Diyarbakır’da “imamı darp” tartışması, AK Parti-MHP geriliminin göstergesi mi?

Diyarbakır’da “imamı darp” tartışması, AK Parti-MHP geriliminin göstergesi mi?

ABONE OL
13:16 - 23/01/2024 13:16
Diyarbakır’da “imamı darp” tartışması, AK Parti-MHP geriliminin göstergesi mi?
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde geçen hafta Cuma namazından sonra Kaymakam Burak Akeller’in İmam Mahsum Koçağa’yı darp ettiği iddiaları üzerine başlayan tartışma, büyüyor.

Olayın sıradan bir adli vaka olmadığı ve perde arkasında, iktidar ortakları Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ile Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) çekişmesi olduğu iddialar arasında.

Meclis gurup toplantısını bu konuya ayıran MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, imamı uyararak görevini yaptığını söylediği Kulp Kaymakamı Akeller’i savunurken, AK Parti cephesi iddialara henüz cevap vermedi.

Türkiye, Kulp ilçesinde yaşanan olayı Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarının da üyesi olduğu Manevi İlkeli Liyakatli Diyanet ve Vakıf Çalışanları Sendikası’nın (Mil-Diyanet-Sen) açıklamasıyla duydu. Açıklamada Bahçelievler Cami imamı Mahsum Koçağa’nın Kaymakam Burak Akeller tarafından darp edildiği iddia edildi. Olayın gerekçesi ise İmam Koçağa’nın hutbede atladığı satırları, Kaymakam Akeller’in uyarısı üzerine okuması olduğu açıklandı.

İlk anlarda Türkiye’nin herhangi bir yerinde yaşanabilecek adli bir olay gibi göründü. Açıklamadan kısa süre sonra Diyarbakır Valiliği adli ve idari soruşturma başlattı. Ancak din adamlarının ve memurların bağlı bulunduğu sendikaların olaya sosyal medya üzerinden tepki göstermesi tartışmayı büyüttü.

Memur-Sen olayın hukuki yollardan soruşturulmasını talep ederek, kaymakamın tavrına tepki gösterdi. Sendika ve sivil toplum örgütleri kaymakamı eleştirince, diğer ilçelerin kaymakamları da tartışmaya katıldı. Özellikle Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın’ın sosyal medya paylaşımlarını, birçok kaymakam eleştirdi. Kaymakamlar, imamın hutbede şehitlerle ilgili bölümü okumadığını iddia ederek, meslektaşlarını savundu.

Siyasetçiler de tartışmalara katıldı

Kaymakam ve imamı savunanlar arasında günlerdir sosyal medya üzerinden devam eden tartışmalara siyasetçiler de dahil oldu.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, imama destek olanlara sert tepki gösterdi.

Özdağ, sosyal medya hesabından “Kulp’ta cuma namazında imam hutbede PKK’lılar tarafından şehit edilen askerlerimiz için yazılı olan duayı bilerek okumamış. Kaymakam da buna tepki göstermiş. Boğazlıyan Kaymakamı Kemal beye nasıl saldırdıysalar, şimdi de birleşmiş Kulp kaymakamına saldırıyorlar. Görevden alınması gereken, şehitlerimize dua etmeyen şeref yoksunlarıdır” açıklaması yaptı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ise saldırıyı kınarken, kaymakamın görevden alınması çağrısı yaptı.

Tartışmalara katılan bir isim de bir süre önce İYİ Parti’den istifa eden İstanbul Milletvekili Salim Ensarioğlu oldu.

Ensarioğlu, iddiaları “kabul edilemez” olarak yorumladı. Ensarioğlu, bu tarz davranışların toplumda derin yara açacağını savunarak, “90’lı yıllarda aşina olduğumuz ve bölgede derin yaralar açan bu tür olayların benzerini yaşadığımız bu kanunsuzluğu bazı üst düzey kamu görevlilerinin (ki kamu görevlilerinin temsil ettikleri misyonlarını unutarak kendi duygu ve düşüncelerini sosyal medyada fütursuzca paylaşmaları ise ayrıca sorgulanmalıdır) dahi işin ciddiyetini kavramadan Kaymakam arkadaşlarını desteklemek amacıyla sosyal medyada yaptıkları paylaşımlarda görüldüğü üzere, bunu sanki bir hakmış gibi savunmaları ise durumun ne kadar ciddi ve vahim sonuçlara yol açabileceğini açıkça göstermektedir” dedi.

İçişleri Bakanı Yerlikaya’dan “üstü kapalı” destek

Karşılıklı suçlamalar devam ederken İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, kaymakamın imama hatırlatmada bulunduğunu söyledi. Yerlikaya, sosyal medyadaki paylaşımları maksatlı olduğunu savunarak, şunları söyledi:

“Diyarbakır-Kulp Kaymakamımız Burak Akeller, Cuma Hutbesi’nde ‘şehitlerimiz ile ilgili kısmı okumayan’ cami imamına okuması için hatırlatmada bulunmuş ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın gönderdiği metnin tam okunmasını sağlamıştır. Olay sonrası gündeme getirilen iddialarla ilgili Bakanlığımız tarafından konuyla ilgili inceleme başlatılmıştır. İncelemenin sonucu beklenmeden kimi sosyal medya hesaplarınca yapılan yorum ve eleştiriler maksatlıdır.”

İmam-kaymakam kavgası mı AK Parti-MHP çekişmesi mi?

Tartışmaların karşılıklı suçlamalarla günlerdir sürmesi, perde arkasında AK Parti ile ortağı MHP’nın çekişmesi olduğu iddialarını da gündeme getirdi.

Gazeteci Levent Gültekin, Youtube kanalında yaptığı programda olayı “Kaymakamın attığı tokat AK Parti’ye atılmıştır” şeklinde yorumladı.
“İktidar kavgasının kılcal damarlara yayıldığını” savunan Gültekin “AK Parti ve MHP arasında aynen cemaatin ilk yıllarına benzer bir gerginlik var ve bunu farklı toplum kesimleri üzerinden yapıyorlar” yorumunda bulundu.

Tartışmayı köşesine taşıyan Gazeteci İsmail Saymaz ise yazısında olayın imam-kaymakam kavgası olmaktan çıktığını savunarak, “Cumhur İttifakı’nın iç gerilimine dönüştü. Gerilimin bir tarafında, imamın üye olduğu iktidar yanlısı Memur-Sen var. Diğer tarafında Akeller’e X’te açıkça destek veren valiler, vali yardımcıları ve kaymakamlar var” değerlendirmesinde bulundu.

“MHP özellikle çatışma ve şehit meselesinden AKP’yi sıkıştırıyor”

Tartışmayı VOA Türkçe’ye değerlendiren Siyaset Bilimci Vedat Koçal, AK Parti’nin bölgedeki tabanının Kürt olmasının MHP ile aralarında başlı başına bir sorun olduğuna vurgu yaptı.

AK Parti’nin yerel toplumun talepleriyle, partinin merkezdeki milliyetçi söylemi arasında sıkıştığına dikkat çeken Koçal, MHP’nin özellikle çatışma ve şehit meselesiyle AK Parti’yi sıkıştırdığını söyledi.

Koçal, bunun AK Parti ile yerel toplum ve siyaset arasındaki teması daralttığını kaydederek, “AKP, yereldeki seçmenin ve temsiliyetin bir kısmını içerse de bu merkezden yerele inen bir yönetim ve kontrol biçimi oluyor. AKP, yerelde, bir kısım Kürtler nezdinde devleti temsil etmiş oluyor; ama onları merkezde temsil etmemiş ve ettirmemiş oluyor. Sonuçta, MHP’nin milliyetçi etkisi, Kürtlerin AKP üzerinden yerelden merkeze ilerleyişlerinin önündeki ana bariyer oluyor. AKP’nin Kürtlük’le yereldeki teması yerele kapalı kalıyor ve merkezdeki AKP’nin de kontrolü altında tutulmuş oluyor. Ezcümle, Kürtler, yerelde içeriye alınmış, ama merkezde dışarıda kalmış oluyor; merkezî-üniter devlet geleneği ve tekçi devlet kimliği, ‘bekasını’ sağlamış oluyor. Özetle, ortada AKP-MHP çelişmesi ya da çelişkisi değil, devlet aklının stratejisi bakımından işlevsel bütünleşmesi yaşanıyor” diye konuştu.

“Olayın kendisi değil kamuoyu önünde bu şekilde savunulabilmesi çok tedirgin edici”

Rawest Araştırma Genel Müdürü Roj Girasun ise kamudaki kadrolaşmaya dikkat çekti. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Girasun, siyasal ittifakın gereği olarak birçok kadronun MHP’lilere bırakıldığını söyledi.

Tartışmaların Memur-Sen üzerinden yürümesinin milli görüş ve ülkücü kadrolar arasında gerginliği gösterdiğini ifade eden Girasun, “Tartışmanın özellikle Memur Sen üzerinden yürümesi de bize bunu gösteriyor. Kaymakamı siyasi olarak savunanlar, yazar çizerler, ülkücü gelenekten gelen veya ülkücülüğe angaje isimler. Bununla beraber tepki gösterenler daha çok milli görüş, İslami gelenekten gelenler. Bu bir çatışma halini gösteriyor. Olayın kendisini konuşmak ve tartışmak yerine, kamuoyu önünde bu şekilde tartışmak çok tedirgin edici. AK Parti için de tedirgin edici bir mesele” dedi.

Tabip Odası da darp raporu veren doktor üzerinden tartışmalara katıldı

Bu arada, Diyarbakır Tabip Odası da imama darp raporu veren doktorun hedef gösterildiğini duyurarak, hedef gösterenlerin suç işlediğini açıkladı. Tabip Odası yönetimi, hedef gösterenlerle ilgili yargı yoluna başvuracaklarını söyledi.

Diyarbakır Valiliği ve İçişleri Bakanlığının yürüttüğü soruşturmalar sürerken, Kulp Cumhuriyet Başsavcılığı da İmam Koçağa’nın şikayeti üzerine inceleme başlattı.

Bahçeli: “Cumhur İttifakı’na husumet duyanlar bu vesileyle saklandıkları delikten dışarı fırladı”

İktidar ortaklarından ilk yorum MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den geldi.

Partisinin bugünkü Meclis grup toplantısında konuşan Bahçeli, meselenin sistematik biçimde ve tek yanlı biçimde büyütülüp özünden koparıldığını söylerken, Kaymakam Akeller’in, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hazırladığı hutbede şehitlere rahmet içeren bölümü atlayan İmam Koçağa’yı uyararak görevini yaptığını savundu.

Namazın sonrasında, İmam Koçağa’nın “Bana baskı yapılıyor, o yüzden okumadım” dediğini savunan Bahçeli, Kaymakam Akeller’in “sen devletin imamısın, kim baskı yapabilir” diye çıkıştığını söyledi.

Akeller’i “Müslüman Türk duruşundan dolayı” tebrik eden, konuyla ilgili İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya teşekkür eden Bahçeli, “Bu üzücü hadiseyi fırsat bilip kaymakamımıza saldıran, suçlayan, hakaret eden, bu kapsamda kalem oynatıp sosyal medyadan kinlerini kusanları biliyoruz, sefil amaçlarını tanıyoruz. Ancak hiçbirisine pabuç bırakmayacağımızı rehin altındaki kafalarına ve kalplerine sokmalarını da tavsiye ediyoruz” dedi.

Devlet Bahçeli, “Cumhur İttifakı’na husumet duyanlar bu vesileyle saklandıkları deliklerinden dışarı fırlamışlardır” diye ekledi.

VOA tarafından geçilen Diyarbakır’da “imamı darp” tartışması, AK Parti-MHP geriliminin göstergesi mi? haberinde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. Diyarbakır’da “imamı darp” tartışması, AK Parti-MHP geriliminin göstergesi mi? haberi web sayfamıza otomatik olarak VOA sitesinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan Diyarbakır’da “imamı darp” tartışması, AK Parti-MHP geriliminin göstergesi mi? haberinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.