Diyarbakır Barosu’nda “İstanbul Sözleşmesi” Çağrısı

Diyarbakır Barosu’nda “İstanbul Sözleşmesi” Çağrısı

ABONE OL
17:51 - 26/04/2022 17:51
Diyarbakır Barosu’nda “İstanbul Sözleşmesi” Çağrısı
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 

İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma kararının iptaline ilişkin dava 28 Nisan’da Danıştay 10’ncu Dairesi’nde görülecek. Diyarbakır, Erzurum ve Ankara barolarının başvurusuyla açılan davaya 60’a yakın baroyu temsilen bine yakın avukat katılacak.

Davanın taraflarından Diyarbakır Barosu, duruşmaya iki gün kala basın toplantısı düzenleyerek, destek çağrısı yaptı. Toplantıda ilk sözü alan Baro Başkanı Nahit Eren, Türkiye’nin sözleşmeden ayrılmasından sonra kadına şiddetin arttığına dikkat çekerek, “Bu sözleşmeden çekildiğimiz andan itibaren, mevcut iktidar çekilme yönündeki iradesini ve kararı aldığından beri kadına yönelik şiddet vakalarında ciddi bir artış yaşandı” dedi.

Baro Yönetim Kurulu Üyesi Hatice Demir de çekilme kararının Anayasaya aykırı olduğunu savundu. İtirazlarına karşılık alamadıklarını vurgulayan Demir, “İstanbul Sözleşmesi’nin çekinilen Cumhurbaşkanlığı kararı Anayasa açısından yok hükmündedir. Çünkü İstanbul Sözleşmesi 6251 sayılı yasa ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde uygun görülüp oy birliği ile Anayasa madde 90 çerçevesinde yürürlüğe girdi. Bu sözleşme insan haklarına ilişkin uluslararası sözleşmedir. Dolayısıyla Anayasa madde 90 gereği yasalarında üstünde yer alıyor. Sözleşmeden çıkışın usulde paralellik ilkesi gereği ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kabul koşullarına uygun olarak olur. Ancak böyle bir durum Türkiye’nin Avrupa Konseyi çerçevesinde insan hakları kazanımları sorgulamak anlamına geleceğinden, kazanılmış haklar için geriye götürmezlik genel ilkesine aykırılık teşkil ediyor” diye konuştu.

Kamuoyuna destek çağrısı

Sözleşmeden sonra yapılan kamuoyu araştırmalarına dikkat çeken Demir, çekilme kararının desteklenmediğin söyledi. Kamuoyuna destek çağrısı yapan, ”2021 Temmuz ayında yapılan kamuoyu araştırmasında AKP tabanının yüzde 50’si bile bu çekilme kararına karşı iken, halkın yüzde 64’ü bu çekilme kararına karşı, yüzde 19’u ise görüşü olmadığını söylüyor. Yüzde 17’si onayladığını söylüyor. Yani aslında topluluğun yüzde sekseni rağmen verilmiş bir karardan söz ediyoruz. Tam da bu nedenle de biz 28 Nisan’da Danıştay’da olacağız, itirazımızı sürdüreceğiz. Kadınların insan haklarını savunmak için, hukukçuların, sivil toplum örgütlerinin, kadın kurumlarının demokratik kamuoyunun bu davaya sahip çıkmak için Danıştay’da buluşmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“6284 yetersiz”

İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kalkmasının ardından kadınların 6284 sayılı yasa ile şiddetten korunacağı gündeme gelmişti. Ancak hukukçulara göre sorun yasada değil uygulamalarda. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Baro Yönetim Kurulu üyeleri, uygulamaların yetersiz olduğu görüşünde.

Yönetim Kurulu üyelerinden Öykü Çakmak, eksik buldukları bile artık bulamaz olduklarını savunarak, “İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararı alınması, HSK tarafından mahkemelere gönderilen iç genelgeler ve yazışmalarla, uygulamada, sözleşmeden çekilme kararından sonra beğenmediğimiz eksik bulduğumuz, eksik kararları bile bulamaz olduk. Etkin koruma sağlayacak bir kararlarının ve istemlerini keyfi gerekçelere reddedilmesi veya bir zihniyet sorunu olarak mahkemelerin hakimlerin önlerine gelen şiddetten koruma amaçlı dosyaları erkeğin hakları temelli bakılması, şiddetten korunma tehlikesi üzerine tutması daha olumsuz ve negatif kararlarla bizi karşı karşıya bıraktı” dedi.

Yönetim Kurulu üyelerinden Zuhal Işık ise 6284 sayılı yasanın tek başına yeterli olmadığını ifade etti. Sözleşmeden çekilme kararını ardından şiddet başvurularının arttığı anlatan Işık, “6284 tek başına yeterli değil İstanbul Sözleşmesi ile bunun desteklenmesi gerekir. Yargının durumu ortada, cezasızlık politikalarının sonucu olarak şiddettin o kadar çok artması ortada, aldığımız başvurularda ki ciddi artış ortada. Buradan nedenlerinden biri sözleşmeden çekilmenin yanı sıra cezasızlık politikalarını devam etmesi, etkin soruşturma ve kovuşturma yürütülmemesi, faillerin yeterli ceza almaması” şeklinde konuştu.

Ne olmuştu?

Türkiye, 21 Mart 2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiğini açıkladı. Bunun ardından aralarında Diyarbakır Barosu’nun da bulunduğu çok sayıda baro, sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcileri kararın iptali istemiyle Danıştay’da dava açtı.

Avukat Demir, talepler arasında bulunan ‘Yürütmenin durdurulması’ oy çokluğu ile reddedildiğine dikkat çekerken, Danıştay Başsavcılığı mütalaasında “Anayasa’ya göre, İstanbul Sözleşmesi’nin onaylanması ve tatbikinin durdurulması veya sonlandırılmasının TBMM kararı ile mümkün olabileceğini, yetkide ve usulde paralellik ilkesi uyarınca Cumhurbaşkanı Kararının hukuka aykırı olduğunu ve iptal edilmesi gerektiği yönünde görüş sundu” görüşlerine yer verdiğini söyledi. Danıştay’ın kabul ettiği dava 28 Nisan’da 10’uncu Daire’de görülecek.

VOA tarafından geçilen Diyarbakır Barosu’nda “İstanbul Sözleşmesi” Çağrısı haberinde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. Diyarbakır Barosu’nda “İstanbul Sözleşmesi” Çağrısı haberi web sayfamıza otomatik olarak VOA sitesinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan Diyarbakır Barosu’nda “İstanbul Sözleşmesi” Çağrısı haberinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.