Biden Rusya’ya Karşı Nasıl Bir Yaklaşım Sergileyecek?

Biden Rusya’ya Karşı Nasıl Bir Yaklaşım Sergileyecek?

ABONE OL
16:15 - 09/11/2020 16:15
Biden Rusya’ya Karşı Nasıl Bir Yaklaşım Sergileyecek?
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

ABD’nin eski başkanları George W. Bush ve Barack Obama, ilk seçildiklerinde her ikisi de Rusya lideri Vladimir Putin’le iyi ilişkiler geliştirebileceklerini, ABD-Rusya ilişkilerini iyileştirebileceklerini düşünüyorlardı.

Ancak ikisinin de Putin hakkındaki görüşleri hızla değişti.

Rusya Lideri Vladimir Putin’le ilk yüz yüze görüşmesinden sonra izlenimi sorulan George W. Bush, “Adamın gözlerinin içine baktım. Onu gayet açık ve güvenilir buldum. Ruhuna dair bir izlenim edinebildim” demişti. Obama da 8 yıl sonra, Rusya’nın 2014 yılında Kırım’ı ilhakıyla birlikte ilişkileri sıfırlama yoluna gitti.

Obama’nın başkan yardımcısı olan Joe Biden da ilişkilerin sıfırlanması stratejisine destek vermişti. Ancak uzmanlar Biden’ın seleflerinin bu siyasetini uygulama olasılığının düşük olduğunu dile getiriyorlar. Seçim öncesinde CNN kanalında yayınlanan röportajında Biden “Rusya’nın gerçekten muhalif olduğuna inanıyorum”demişti.

Eski ABD Başkanı Barack Obama ve Rusya Lideri Vladimir Putin

Biden, aynı yayında Çin’iyse ciddi bir rakip olarak niteledi.

Seçim kampanyası sırasında Biden, Başkan Donald Trump’ı Putin’e karşı yumuşak davranmakla suçlayarak kendisinin Rusya konusunda farklı düşündüğünü ortaya koydu.

Trump ve danışmanlarıysa bu teze karşı çıkıyorlardı öyle ki Ağustos ayında yaptığı bir konuşmada Trump “Rusya’nın ABD Başkanlık koltuğunda görmek isteyeceği en son isim Donald Trump’tır. Kimse Rusya’ya karşı benim kadar sert olamaz” demişti.

Geçen ayın başlarında Biden, rakibi Trump’ı muhalif Rus siyasetçi Alexei Navalny’nin zehirlenmesi konusunda Rusya’ya karşı sessiz kalmakla eleştirdi. Navalny, zehirlenmesi konusunda Moskova’yı sorumlu tutmuştu.

Biden “Kremlin bir kez daha bir muhalifi susturmak için favori silahını kullandı. Novoçok tarzı bir kimyasal. Bu herhangi bir eleştiri ya da muhalefete tahammül edemeyecek düzeyde paranoyak bir Rus rejiminin işaretidir” ifadelerini kullanmıştı.

Ancak başkan adayları seçim kampanyasında birşey söyleseler de koltuğa oturduklarında mevcut durum nedeniyle farklı şeyler yapabilirler. Peki Joe Biden başkan olarak Rusya’ya karşı dile getirdiği kadar sert bir yaklaşım sergileyecek mi?

‘Sıfırlama yok’

George W. Bush yönetiminde Dışişleri Bakan Yardımcılığı görevini üstlenen David Kramer “Moskova kendisine karşı her türlü dezenformasyonu yaptı. Dolayısıyla Biden’ın da buna karşın sessiz kalıp başını eğip ‘Haydi iyi birşeyler yapalım’ diyeceğini sanmıyorum. Ama ilişkilerde bir sıfırlama olmasını da kast etmiyorum. Biden’ın 2009 yılındaki gibi bir durumu deneyeceğini sanmam” değerlendirmesini yapıyor.

George W. Bush dönemi Dışişleri Bakan Yardımcısı David Kramer

Kramer zaten Biden’ın dış politikadan ziyade aralarında Corona virüsü salgınının da bulunduğu iç siyaset konularına ağırlık vereceğini düşünüyor.

Kramer Amerika’nın Sesi’ne yaptığı değerlendirmede “Dış politikaya odaklandığı nokta da Rusya listenin başında yer almamalıdır. Onları göz ardı edebilirsiniz. Dış siyaset konusundaki sınırlı zamanını sorunları çözmeye hazır ülkelerle çalışmaya ayırması gerektiğini düşünüyorum. Bu dış siyaset konusundaki sorunlar konusunda önemli faktörlerden biridir” dedi.

Biden ve Putin daha önce bir kez biraraya gelmişlerdi. Biden 2011 yılında New Yorker dergisine verdiği röportajda bu karşılaşmayla ilgili olarak Rus liderine “Gözlerinize bakıyorum ve bir ruhunuz olduğunu düşünmüyorum” dediğini Putin’in de buna karşılık gülümseyerek “Birbirimizi anlıyoruz” karşılığını verdiğini anlatmıştı.

Kişisel uyumun olmamasının ötesinde uzmanlar, Rusya’yla ilişkileri sıfırlamaya yönelik bir girişimin, Obama ve Trump yönetimleri tarafından Rusya’ya yönelik getirilen ambargolar nedeniyle durumu daha da karmaşık hale getireceğine dikkat çekiyorlar.

‘Gri alan’

Eski batılı diplomatlar, Kremlin, batılı demokratik kurumların altını oymaya çalıştıkça Washington ve Moskova arasındaki uzlaşmazlığın süreceği yorumlarını yapıyorlar.

Geçen hafta İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın eski üst düzey güvenlik danışmanı Mark Sedwill, İngiltere’nin, Rusya’nın batıya karşı siber saldırıları neticesinde büyük bedeller ödeyeceklerini görmesi adına Rus yöneticiler ve onların varlıklarına yönelik, karşı siber saldırılar başlattıklarını açıkladı.

Benzer şekilde diğer müttefik ülkeler ve Amerika da aynı girişimlerde bulunuyor. İstihbarat uzmanları da ülkelerin normal ilişkileri ve silahlı güçleri dışında ‘gri alan’ olarak nitelenen bu siber bölgede batılı ülkelerin Rusya’yla karşı karşıya geldiğini ifade ediyorlar.

Amerika ve batılı devletler, Rusya’yla Kırım’ın ilhakından, Ukrayna’nın doğusundaki operasyonlara, Suriye lideri Esat’a destekten, eski Rus ajanı Sergei Skripal’ın zehirlenerek İngiltere’de öldürülmesi girişimine kadar birçok noktada fikir ayrılığı içerisindeler.

İngiliz düşünce kuruluşu Chatham House uzmanlarından Heather Williams, Biden’ın Rusya konusunda iki önemli noktaya yoğunlaşmasını beklediğini söylüyor. Silahsızlanma kontrolü ve Rusya’nın maceracı girişimleri karşısında NATO’nun güçlendirilmesi.

Williams “Amerika bir taraftan güçlü caydırıcılığını korumak ve müttefikleri nezdinde itibarini yeniden güçlendirmek zorunda diğer taraftan da silahsızlanma kontrolü ve riskleri azaltacak diğer alternatifleri değerlendirmek durumunda” diyor.

Seçimin son günlerine kadar Kremlin kimin kazanacağı konusundaki tavrını korumaya devam etti.

Cumhuriyetçi Parti üyeleri ve Başkan Trump, Biden’ın oğlu Hunter’ın Ukrayna’da bir enerji şirketinde yönetim kurulunda yer aldığını ve Çin’le ticari anlaşmalar yaptığını savundular. Putin de bu konudaki iddiaları güçlendirmek adına önüne gelen fırsatı kullandı ve “Evet Ukrayna’da bir işi vardı belki hala vardır. Ancak bu bizi ilgilendirmez. Bu Amerikalılarla Ukraynalılar arasında. Bunda suç teşkil eden bir şey görmüyorum”dedi.

Buna karşın Rus lider, Biden’la özellikle nükleer silahlar konusunda ortak bir uzlaşı konusunda da sinyaller verdi.

Nükleer silahların kontrolü

Putin bu ay içerisinde yaptığı bir açıklamada ABD ve Rusya arasındaki nükleer silahlar konusundaki son anlaşma olan Yeni Stratejik Nükleer Silahların İndirimi Anlaşması’nın (New START) uzatılmasından yana olduğunu söyledi. Putin, süresi Şubat ayında dolacak anlaşmayla ilgili olarak “Bu anlaşmanın ortadan kalkması son derece üzücü olur” yorumunu yaptı.

Söz konusu anlaşma 2010 yılında dönemin ABD Başkanı Barack Obama ve Rusya Başbakanı Dmitry Medvedev tarafından imzalanmıştı. Anlaşma her iki ülkeyi de bin 550’den fazla nükleer başlık ve 700 füze ve bomba sahibi olması konusunda sınırlıyor.

Biden daha önce yaptığı açıklamalarda söz konusu anlaşmayı uzatma sözü vermis, anlaşmanın 5 yıl uzatılması teklifine evet diyeceğini dile getirmişti.

VOA tarafından geçilen Biden Rusya’ya Karşı Nasıl Bir Yaklaşım Sergileyecek? haberinde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. Biden Rusya’ya Karşı Nasıl Bir Yaklaşım Sergileyecek? haberi web sayfamıza otomatik olarak VOA sitesinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan Biden Rusya’ya Karşı Nasıl Bir Yaklaşım Sergileyecek? haberinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.