Aşı Olmayanlara Kısıtlamalar Uygulanmalı mı?

Aşı Olmayanlara Kısıtlamalar Uygulanmalı mı?

ABONE OL
11:37 - 11/08/2021 11:37
Aşı Olmayanlara Kısıtlamalar Uygulanmalı mı?
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Türkiye’de Corona virüsü salgınında vaka sayıları günlük 20-25 bin aralığında seyrederken, aşılamada henüz istenen düzeye ulaşılabilmiş değil. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamasına göre, aşılamada yüzde 75-80 seviyesine ulaşana kadar vaka sayılarında artış devam edecek. Virüse karşı bağışıklık kazananların sayısının artarak hastalığın bulaşmasının ve yayılmasının engellenmesi anlamına gelen toplumsal bağışıklık, uzmanlara göre nüfusun yüzde 70’ten fazlasının çift doz aşı olmasıyla sağlanabilir. Sağlık Bakanlığı’nın 9 Ağustos’ta paylaştığı salgın tablosuna göre, Türkiye’de 18 yaş ve üstü nüfusta aşılama oranı 1’inci dozda yüzde 67,89, ikinci dozda yüzde 47,75.

1, 2 ve 3’üncü doz olarak yapılan aşı toplamıysa 77 milyon 552 bin 661.

Bakan Koca: “Aşı olmayanlardan PCR testi isteyebiliriz”

Almanya dahil bazı ülkelerde aşı olmayanların günlük yaşam aktivitelerinde sınırlamalara gidilmesi, aşılama oranının düşük kalması nedeniyle Türkiye’de de gündemde. Fransa ve İtalya’da, toplu taşıma araçları, hastaneler, kültür merkezleri, spor ve eğlence merkezleri, restoran, bar, kafe, düğün ve seminer salonlarına aşı olmayanların girmemesi için aşı kartı uygulaması yürürlükte. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da geçen hafta Hürriyet gazetesine yaptığı açıklamada, aşı olmayanlara yönelik zorunlu PCR testi uygulaması getirebileceklerini belirtmişti. Bakan Koca, “Bazı alanlarda dünyada da yer yer uygulandığı şekliyle vatandaşımızı korumak için aşı olanın yanında aynı uçakta, aynı otobüste, aynı sinemada ya da tiyatroda oturacak olan kişinin o virüsü taşıyıp taşımadığını öğrenmek için PCR testi isteyebiliriz. Çünkü o vatandaşımızın sağlık hakkını da korumak anlamında önemli bazı alanlarda bu uygulama başlanabilir. Bunu tartışıyoruz” sözlerini kullanmıştı.

Bu uygulamaların ilkini, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) devreye soktu. 13 Ağustos Cuma günü başlayacak Süper Lig’de maçlara girmek isteyenler aşı takvimlerini en az 14 gün önce tamamlamış olacak. Aşı olmamış ve salgını geçirmemiş seyircilerse, maçtan 2 gün önce PCR testi yaptırmak ve HES (Hayat Eve Sığar) uygulamasında ‘risksiz’ olarak görünmek zorunda.

Aşılı ve aşısızlara ayrı ‘kapalı mekan’ önerisi

Hürriyet’ten Nuray Babacan’ın haberine göre, hükümetin masasında turizm sezonunun ardından Eylül ayında yeni kısıtlamalar veya sokağa çıkma yasakları yok ancak sosyal alanlar, okullar, kamu binaları ve işyerleri gibi kapalı mekanlarda aşılılar ve aşısızlar için ayrı kurallar uygulanacak. Eylül ayında okulların açılmasına öncelik verilecek ancak üniversitelerde aşısını olmayan öğrencilere, PCR testi zorunluluğu ya da online eğitim seçeneği tanınacak. Okulların başlamasıyla metropollere göçün artmasının salgının seyrine etkisi incelenecek ve sağlık kuruluşlarının yoğun bakım ünitelerindeki doluluk oranlarına göre yeni değerlendirmeler yapılacak. 3 milyon 300 bin kamu çalışanının kapalı mekan çalışma düzenine geçişi sonrasında bu çalışanlar için de ücretsiz PCR testinin zorunlu tutulacağı ve bu testlerin iki günde bir tekrarlanacağı ifade ediliyor.

Kahvehane işletmecileri ve müşteriler aşısızlara kural getirilmesine nasıl bakıyor?

Salgınla mücadele kapsamında alınan önlemlerle en uzun süre kapalı kalan işletmelerden olan kahvehanelere de iki doz aşısını olmayanların alınmaması gündeme gelmişti. “Kahveci esnafının tekrar kapanma gibi bir lüksü yok” diyen Türkiye Kahveciler, Kıraathaneciler ve Büfeciler Federasyonu Başkanı Murat Ağaoğlu, önce iki doz aşı olmayanları kahvehanelere almayacaklarını söyledi; daha sonra geri adım atarak bunun için yasal yetkileri olmadığını belirtti. Ağaoğlu, “Bu bir tavsiyedir. Biz tekrar kapanmak istemiyoruz. Biz diyoruz ki, E-Devlet’ten bakarak ikinci doz aşısını olanları alırsak, maske, mesafe, temizliğin dışında işyerlerine giren arkadaşlarımızın aşısını kontrol edersek bu hastalık yayılmaz. Yine de aşısını olmadan gelenler olabilir, ‘Ben girebilirim’ diyebilir” sözlerini kullandı.

İzmir’in Altındağ semtindeki kahvehane işletmecileri de her müşteriye aşı olup olmadığını soramadıklarını söylüyor. VOA Türkçe’ye konuşan kahvehane işletmecisi Murat Aydın, “Öyle bir yetkimiz zaten yok. Bunu yapmamız için önce bir kanun çıkması lazım. Ama bence bunu yapamayız. Çünkü herkese tek tek sormak bana saçma geliyor. Kahvecilere yetki verilmez” dedi.

İzmir’de yüzde 76,3 olan en az bir doz aşı olmuş 18 yaş ve üstü nüfus oranının, diğer illere göre yüksek olduğunu hatırlatan Aydın, “İzmir genelde aşılı. Zaten gelenler bu mahallenin insanı ve çoğu aşılı. Gelen yabancıları bilemeyiz tabii. Bence (aşı kartı uygulaması) gelmeli. Ama devlet her yer için karar alacak. Nasıl bankalara almıyorsa, bütün lokantalara, kahvelere, hepsine uygulayacak. (Aşı) olan var, olmayan var. Olmayanların, olanların sağlığıyla oynaması iyi değil. O zaman kimse giremediğinde mecbur aşı olmak zorunda kalacak. Olmayanlar da büyük ihtimal olacak bu sefer” diye konuştu. Salgın yüzünden kahvehanelerin yeniden kapanmasından da endişe duyan Aydın, “Ekonomik olarak zaten kimse dayanamaz. Bir dünya kahve kapandı. Ben dayanabileceğini sanmıyorum. Herkes borcun içinde şu anda” dedi.

“Gelen müşterileri mahalleden tanırız, yüzde 80’i aşılı”

Kahvehanenin müdavim müşterilerinden olan Özcan Bahçeci ise, aşı kartı uygulamasının kahvehanelerden değil daha büyük ve kalabalık işletmelerden başlaması gerektiğini savundu. Kendisinin üçüncü doz aşı olduğunu ancak çevresinde olmayan kişileri bilemediğini söyleyen Bahçeci, “Eğer (aşı kartı) gelmesi gerekiyorsa ilk önce AVM’lerden başlayacak. Daha sonra ufaklara gelecek. Önce büyüklere gidecek. Geliyor küçük esnafla uğraşıyor. Bu hastalık varsa her yerde var. AVM’de de var, kıraathanede de var. Ayrım yapmayacak. O denize girenlere de turistlere de hepsine uygulayacak. Zengin istediği gibi, istediği yere gidiyor ama gariban hiçbir yere gidemiyor” sözlerini kullandı.

Aynı mahalledeki başka bir kahvehanede ocakçılık yapan Talip Atabay ise gelen müşterilerin çoğunu tanıdıklarını, yüzde 80’inin aşı olduğunu kaydetti. Atabay, “Herkesten biz bunu soramayız. Çünkü mahallenin insanları hep birbirini tanıyor. Henüz böyle bir yetki bize yazılı olarak gelmedi. Gelse bile ben burada kime sorabilirim. Her gidene, gelene sorulmaz. Sorsam da ‘oldum’ dese nereden bileceğim? ‘Olmadım’ dese nereden bileceğim? Mecburen müşteri olarak alacağız” dedi.

“Aşısızlar kahvehanelere alınmazsa müşteri sayısı azalır”

Aşı olmayanlar kahvelere alınmazsa müşteri sayısının azalacağına dikkat çeken Atabay, “Ben herkese böyle soru sorarsam, kahvenin geliri yüzde 80 azalır. Bunu yapmamız için devletin destek vermesi gerekiyor. O destek de verilmediği için biz herkesi almak mecburiyetinde kalırız” şeklinde konuştu.

Kahvehane müşterisi Tekin Atış da devlet yetki vermediği sürece işletmecilerin aşı olmayanları kahvehanelerden çıkaramayacağını söyledi. Esnafın yeniden kapanmaması için devletin kapalı mekanlarda aşı olmayanlara kurallar getirmesini doğru bulduğunu kaydeden Atış, “Şimdi ben aşı oldum. Otobüse binebilirim, belediyeye gidebilirim. Bu her yer için geçerli. Ama aşı olmayan, hakkıdır, olmayabilir; o zaman gidemez. Bunu devletin yapması lazım. Devletin otoritesini koyması lazım, yoksa olmaz” dedi. Etrafında aşı olmayan çok fazla kişi bulunduğunu da söyleyen Atış, “Türk aşısını bekliyorlar. Ben de onu bekliyordum. Ama yıl başında çıkacakmış. O yüzden beklemedim, oldum. Aşı olmak istemiyordum. Ama televizyonda hocaları dinleyince baktım olmuyor, aşı oldum. Yoksa milliyetçilikle alakası yok ama Türk aşısı olacaktım” dedi.

“Sadece aşı olanlarla aynı masada otururum”

Aynı kahvede müşteri olan sağlık çalışanı İzzettin Kılıç da üç doz aşısını olduğunu, kahvede sadece aşı olanlarla aynı masada oturduğunu söyledi. Kahvehaneler dahil tüm kamusal alanlarda aşı kartı uygulaması getirilmesini savunan Kılıç, “Keşke öyle bir uygulama olsa, kahve mekanlarının yapabileceği şekilde uygulama getirseler, onlara imkan tanısalar da bu işi uygulasalar. Çok geniş kapsamlı bir şekilde olursa ülkemiz için çok daha iyi olacak. Çünkü aşı olmayan insanın diğer insanlara virüs taşıması çok doğal bir şey” dedi. Aşı olmayanların kulaktan dolma bilgilerle aşıya karşı çıktığını kaydeden Kılıç, “Kısırlık yapıyormuş, daha ileride sakatlıklara neden oluyormuş. Kulaktan dolma bilgilerle olmayanlar, korkanlar, çekinenler çok. Bu işten kaçanlar var” sözlerini kullandı.

VOA tarafından geçilen Aşı Olmayanlara Kısıtlamalar Uygulanmalı mı? haberinde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. Aşı Olmayanlara Kısıtlamalar Uygulanmalı mı? haberi web sayfamıza otomatik olarak VOA sitesinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan Aşı Olmayanlara Kısıtlamalar Uygulanmalı mı? haberinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.