0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ruhr bölgesinde bundan dört yıl önce kurulan partiler, dinler, mezhepler üstü, seküler, cumhuriyetçi bir Dernek olan Fikir Atölyesinden (FA) bir Grup Paul Gerlach Bildungswerk ‘in (Öğrenim Atölyesi) düzenlediği hafta sonu Seminerinde buluştu.

Paderborn yakınlarındaki Teutoburger Ormanlarının kıyısında Willebadessen kasabasındaki bir Hotel ‘de gerçekleşen Seminerde ‚ ‘‘Almanya ‘daki Göçmenlerin Politik yaşama katılımı ve yükselme şansları, Irkçılık, Ayrımcılık ve Türkiye ‘deki son politik gelişmeler ‚ ‘‘gibi konular tartışıldı.

FA yöneticisi olan Dr. Aydın Sayılan ‘ın yönettiği Seminerde kendisi ‚ ‘Almanya’da Irkçılık ve Türkiye’deki Sosyal ve siyasi çalkantılar ‘‘konularında sunum yaparken, Gazeteci ve Yerel Politikacı Mehmet Tanlı da ‚ ‘‘Almanya ‘daki Göçmen Politikacılar, Göçmenlerin politik yaşama katılımı, konumları ve şansları ‘‘hakkında katılımcıları bilgilendirdi.

Irkçılığın çıkışında korkular ve önyargılar önemli rol oynuyor

Sosyolog Dr. Aydın Sayılan Almanya’ da Irkçılığın Doğu eyaletlerinde daha yoğun olmasının en büyük nedeninin toplumun sosyal değişime, iki Almanya’nın birleşmesine hazır olmamasından, sistem değişikliğinden, korkulardan ve bilgisizlikten kaynaklandığını söyledi. Türkiye’ deki politik gelişmelerle ilgili bölümde ise Kadir Has Üniversitesinin Türkiye’ deki kutuplaşmanın eksenine dair algılardaki değişimle ilgili ‘’ Türkiye eğilimleri’’ adlı çok yeni bir araştırmadan veriler aktaran Sayılan’’ Kutuplaşma 2017 de Türkiye’ de laikler ve dindarlar arasındadır diyenlerin oranı yüzde 52 iken bu oran 2019 da yüzde 43,5’e gerilemiştir. Buna karşın ‘’ kutuplaşma zenginle fakir arasındadır’’ diyenlerin oranı ise yüzde 9,5 tan yüzde 20,5’e çıkmıştır. Yine Türkiye’nin en önemli sorunu Terördür diyenlerin oranı yüzde 29’dan yüzde 20 ye düşmüştür. ‘’ Asıl sorun hayat pahalılığıdır’ diyenlerin oranı ise yüzde 13, 2’den 18, 1 ve işsizlik diyenlerin sayısal oranı da yüzde 16,8’e yükselmiştir. Yani tercihler ve rakamlar devamlı değişmektedir ‘’ dedi.

Almanya’ da Siyasetteki göçmenlerin sayısı yetersiz, az

Almanya’ da siyaset sahnesindeki göçmenlerin durumunu mercek altına alan aynı zamanda Hamm-Heessen Belediye Meclisi Üyesi olan Serbest Gazeteci Mehmet Tanlı ise ‘’ Almanya’da bizim insanların siyasete girmesi 33 yıl önce başlamıştır. İlk kez 1987 yılında Sevim Çelebi bugünkü Yeşiller Partisi, -Alternatif Listeden Rotasyon sistemiyle Berlin Eyalet Parlamentosuna girmiştir. Şu anda Alman parlamentosu Bundestag’ ta 709 Milletvekilinin sadece 58’i göçmen ailelerin çocuklarıdır ve bölgelerinde farklı siyasi partilerden seçilmişlerdir. Almanya’da son olarak 2017 yılının Eylül ayında yapılan genel seçimde, 14 Türkiye kökenli (SPD 6, Yeşiller 5 ve Sol Parti 3 Milletvekili) aday milletvekili olarak Federal Meclise (Bundestag) girmeye hak kazandı. 2013’e göre bu rakam fazlada olsa toplam sayının yüzde 8,2 sine tekabül ediyor. 83 milyonlu Almanya’ da 20 milyon göçmen kökenli insanın yaşadığını düşünecek olursak bu oran çok düşük.’’ Dedi. 2004 yılında Körber-Stiftung (Vakfı) tarafından desteklenen bir Proje ile 2010 Mayısından 2015 yılı Temmuzuna kadar Stuttgart’ ta kurulmuş farklı partilerden göçmen kökenli milletvekili ve belediye meclisi üyelerinden oluşan “Partiler üstü Türk Kökenli Milletvekilleri Ağı” nın olduğunu belirten Mehmet Tanlı ‘’ Bu oluşum-ağ yaşadığı 5 yıl içerisinde göçmenlerin politik katılımına katkı sunmuştur. Göçmen kökenli daha fazla politikacının mecliste yer alması için Aileler, Sivil Toplum kuruluşları yani Dernekler, Çatı örgütleri ve buradaki tüm Türkiyeli toplum bu önemli konuda çaba harcamalıdır. Çünkü sorunlarımızın çözümü siyasetten geçiyor. ‘’ dedi.

Seminerin son gününde ise FA nin önümüzdeki dönemde yapacağı çalışmaları, kadın yöneticilerin itinayla hazırladıkları 6 Mart’ta Mülheim’ deki ‘’ Dünya Kadınlar Günü ‘’ kutlaması, iki ayda bir yapılacak olan Genişletilmiş Kahvaltılı Yönetim Kurulu toplantısı gibi konular görüşüldü.

ha-ber.com/Paderborn