Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, nadir toprak elementleri ihracatının Çin ile Avrupa arasındaki gerginliğe yol açmayacağını, bu elementlerin ihracatının egemenlik hakkı olduğunu vurguladı. Almanya Dışişleri Bakanı Wadephul ise, adil rekabet ve karşılıklılık çağrısı yaptı.

Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, yüksek teknoloji üretiminde kritik öneme sahip olan nadir toprak elementlerinin ihracatının Çin ile Avrupalı ticaret ortakları arasında gerginlik kaynağı olmayacağını söyledi.

Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul ve Çin Dışişleri Bakanı Vang, Berlin’deki görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Gazetecilerin sorusu üzerine, nadir toprak ihracatına kontrol koymanın Çin’in egemen hakkı olduğunu belirten Bakan Vang, yüksek teknoloji üretiminde kritik öneme sahip bu elementlerin ihracatının Çin ile Avrupalı ticaret ortakları arasında gerginlik kaynağı olmayacağını ifade etti.

Bu malzemelerin hem sivil hem de askeri uygulamalarda kullanılabileceğini belirten Vang, “Nadir toprak elementleri çift kullanımlı ürünler olarak sınıflandırılır. Bu nedenle gerekli ihracat kısıtlamaları getirilmelidir.” dedi.

Çin’in nadir toprak elementleri ihracatını jeopolitik bir araç olarak kullanabileceğine dair Avrupalı politikacıların endişelerini reddeden Vang, “Bu, egemenliğimizin bir parçası ve aynı zamanda uluslararası alanda yaygın bir uygulamadır. Bu önlemleri uygulayarak, dünya barışı ve istikrarının çıkarlarına hizmet eden uluslararası sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz.” diye konuştu.

Almanya Dışişleri Bakanı Wadephul ise Berlin’in açık pazarlar ve serbest ticaret ilkelerine dayalı olarak Çin ile ekonomik bağlarını güçlendirmeyi amaçladığını vurguladı.

“Ancak bu ticaretin gelişmesi için adil rekabet ve karşılıklılık gereklidir.” diyerek, Çin’in uyguladığı korumacı önlem ve kısıtlamalarla ilgili endişelerini dile getiren Wadephul, şu ifadeleri kullandı:

“Maalesef biz ve özellikle şirketlerimiz, nadir toprak elementlerine yönelik tek taraflı ve genellikle şeffaf olmayan ihracat kısıtlamaları konusunda şu anda çok endişeliyiz. Bu belirsizlik, ticari ilişkilerimize zarar veriyor ve Çin’in imajını da zedeliyor.”

Wadephul, “Bireysel çözümler burada yeterli olmayacak ve kaybedilen güveni geri getirmeyecektir. Bu nedenle bugün bu konuyu ele almamız ve acil olarak ihtiyaç duyulan gerginliğin azaltılmasını sağlayacak sürdürülebilir çözümleri birlikte bulma yolunda ilerlememiz iyi oldu.” değerlendirmesinde bulundu.