Sıra dağlar aşıp gurbete düştüm
Yıllar var ki bunu düşte görmüştüm
Hayra yoranlara şaşıp gülmüştüm
Sıladan bir mektup yok mu postacı
Gurbetin kahrıyla sevdam inlesin
Gelen yok giden yok derdim dinlesin
Üç beş satır getir gönlüm eylesin
Sıladan bir mektup yok mu postacı
Eşime dostuma hasret kalmışım
Yavuklum adına nağme salmışım
Gerçeği unutup düşe dalmışım
Sıladan bir mektup yok mu postacı
Bilirim dereler çağlayıp akar
Kuzular meleşip yaylağa çıkar
Başaklar sararıp harmana bakar
Sıladan bir mektup yok mu postacı
Ayrılık şerbetin bilmeden içtim
Özüm bende ama sözümden geçtim
Yazım böyle imiş kendim mi seçtim
Sıladan bir mektup yok mu postacı
Yazan kalem değil yürek bilesin
Bir kez dinle n’olur halin söylesin
Mazrufa bakanlar zarfı neylesin
Sıladan bir mektup yok mu postacı
Yüreğe saplanmış hasretin oku
Alıp götürüyor bir ses bir koku
Ucunu yaktığım mektubu oku
Sılaya bir mektup götür postacı
Ömür gelip geçti gurbet ellerde
Melanî sözleri gezer dillerde
Artık uçmaz oldu suna göllerde
Sılaya son mektup götür postacı
Tahsin MELAN
ALMANYA
5 saat önceGÜNCEL
8 saat önceALMANYA
10 saat önceALMANYA
10 saat önceGÜNCEL
10 saat önceASYA
10 saat önceEKONOMİ
11 saat önce