DOLAR

32,4878

-0.02%
EURO

35,0128

-0.09%
ALTIN(gr)

2.438,53

0,13%
BİST 100

9716.77

0,13%
Zam Gölgesinde Asgari Ücret Tartışması

Zam Gölgesinde Asgari Ücret Tartışması

ABONE OL
01:12 - 11/12/2021 01:12
Zam Gölgesinde Asgari Ücret Tartışması
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Türkiye’de akaryakıt, süt ürünleri, ekmek gibi pek çok üründe fiyat artışları gündemdeyken, asgari ücret için yüzde 21’lik resmi enflasyon oranında zam yapılması görüşüne işçi sendikaları tepki gösteriyor.

Merkez Bankası’nın Ekim ve Kasım aylarında faiz indirimi kararı almasıyla sonrasında görülen döviz kuru artışı nedeniyle Türkiye’de pek çok ürünün fiyatlarında artış sürüyor. Sadece işçiler açısından değil emekliler, memurlar dolayısıyla tüm çalışanlar açısından ücretlendirme politikasında temel alınmakta olan asgari ücret görüşmelerinde ise “enflasyon oranı” anlaşmazlığı söz konusu. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yüzde 21,3 olarak açıkladığı enflasyon oranı, muhalefet partileri, esnaf ve sendikalar tarafından piyasadaki gerçekliği yansıtmadığı için eleştirildi. TÜİK’in verileriyle asgari ücret belirlenmesine işçi sendikaları tepki gösterince asgari ücret görüşmeleri 13 Aralık Pazartesi gününe ertelendi.

Asgari ücret görüşmeleri masasında işçi kesimi resmi temsilcisi TÜRK-İŞ’in daha düşük beklentisinin aksine en az 5200 lira asgari ücret talebinde bulunan DİSK’in Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise, “Asgari ücretin belirlenmesi devletin toplumla yaptığı en büyük toplu sözleşme sürecidir ve Türkiye’de asgari ücret bir sembolik ücret değil tersine ortalama bir ücret haline gelmiştir. Bunun yanı sıra TÜİK nedeniyle Türkiye’de bütün ücretler ne yazık ki bir resmi enflasyon tuzağına hapsedilmiş durumdadır” diyerek toplumda geçim derdine çare beklendiğini söyledi.

Akaryakıt sektöründen çiğ köfteye zam haberleri sürüyor

Türkiye’de fiyat etiketleri ve tabelalarda değişimin ülke gündemindeki en önemli başlığa dönüştüğü gözlemlenirken, akaryakıt fiyatlarına son üç ayda 3 lira civarında zam yapıldı. Benzinin fiyatı artık çift haneli hale geldi ve akaryakıt istasyonlarında markalara göre kısmi değişiklik göstermekle birlikte 10,35 lira civarına yükseldi.

Ulusal Süt Konseyi’ne göre 8 Aralık’tan itibaren geçerli olan çiğ süt fiyatları 10 liraya ve 1 litre kutu süt fiyatı ise 14 liraya çıktı. Süt mamulleri piyasasında peynir, tereyağı, yoğurt gibi süt ve süt ürünlerindeki zam oranları ise yüzde 45 ila yüzde 60 seviyesinde kamuoyuna yansıdı. Sektör temsilcileri, hammaddesi ithalata dayalı ambalaj fiyatlarındaki artışa dikkat çekti. İzmir’deki süt üreticileri VOA Türkçe’ye yüzde 47 oranında çiğ süt fiyatında artış olduğunu belirterek, hayvan yemi gibi girdi maliyetlerindeki artıştan yakınmıştı.

Ülke genelinde illerde fırıncıların talebi üzerine ekmek fiyatlarında da yeniden yapılan düzenlemeyle en az 50 kuruşluk zam yapıldı.

Türkiye’de medyada “çiğ köfte lüks oldu” gibi başlıklara konu olan açıklamayı ise, Çiğ Köfte Üreticileri Derneği (ÇİĞDER) Başkanı Orhan Güzelaydın yaptı. Bulgur ve yağ gibi temel hammadde ürünlerini bulmakta zorlandıklarını açıklayan Güzelaydın, çiğ köftede kilo bazında artık 45 ila 60 lira aralığında satış yapıldığını duyurdu.

Tekel Bayiler Platformu Başkanı Özgür Aybaş da, sigara fiyatlarına 2 liralık zam yapıldığını ancak ilerleyen günlerde bu fiyatlara yılbaşı itibariyle değişecek Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) artışı nedeniyle ilave zam yapılacağını açıkladı. ÖTV artışına bağlı olarak alkollü içeceklerde de fiyat artışı beklentisi söz konusu.

TOBB maliyetleri işaret ederek vergiye sıfırlama istedi

Bu arada Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, uzun yıllardır AKP hükümetini eleştirmeme yönünde tutumuyla tanınmasına karşın Kasım ayında “Türkiye’nin daha çok üretim, yatırım ve istihdama ihtiyacı var. Sanayide doğalgaza yapılan yüzde 48 zam üretim maliyetlerini ve enflasyonu artıracaktır. Üretim ve yatırıma daha fazla destek olup sanayimizin rekabet gücünü korumalıyız” açıklaması yapmıştı. Bunun ardından Hisarcıklıoğlu henüz sanayi üretimindeki maliyet artışlarıyla ilgili yeniden değerlendirmede bulunmadı ancak son olarak asgari ücret konusunda “Enflasyon oranı üzerinde artmalı” dedi ve AKP’ye asgari ücrette vergiyi tümüyle kaldırma ve böylece maliyetleri düşürme çağrısıyla dikkat çekti.

TİSK’in resmi oranı adres göstermesi görüşmeleri erteletti

Cumhurbaşkanlığı hükümeti adına Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın liderliğinde yapılan asgari ücret görüşmeleri ise üçüncü turda, TÜİK’in açıkladığı yüzde 21,3’lük resmi enflasyon oranına bağlı olarak artış oranı belirlenmesi talebiyle şimdilik sonuçsuz kaldı. Asgari ücrette dördüncü tur görüşme, 13 Aralık Pazartesi günü yapılacak.

TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç, “Enflasyona karşı çalışanlarımızı koruyacağız. Devletimizin resmi kuruluşu TÜİK’in açıkladığı tüm rakamlar bizim için geçerlidir. Bizim esas aldığımız kurum TÜİK’tir” açıklaması yaptı. TÜRK-İŞ’in ise farklı bir hesaplama yaptığını ve müzakereye devam edeceklerini söyleyen Koç, toplantıda TİSK’in önerisi olarak yansıyan en az 3100 TL asgari ücret rakamını ise reddetti.

TİSK’ten bugün yapılan açıklamada da, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi yine TÜİK’in sağladığı parametreler üzerinden hesaplama yapılması gerektiği vurgulandı, ancak bir ücret önerisi yapılmadığı ifade edildi. TİSK Genel Başkanı Özgür Burak Akkol’un da, “dengeli, çalışanları enflasyon karşısında ezdirmeyecek ama aynı zamanda uzun vadeli yatırım ve istihdam döngüsünü kırmayacak bir asgari ücret” beklediğini açıkladığı anımsatıldı.

TÜRK-İŞ: Kira, konut, ulaşım yüzde 50’den fazla arttı

Asgari Ücret Tespit Komisyonu adı altında üçlü (bakanlık – işveren – işçi) görüşme masasında en fazla üyeye sahip olması nedeniyle işçi kesimi temsilcisi TÜRK-İŞ Başkanı Ergun Atalay, yılbaşından itibaren en az 4 bin lira asgari ücret verilmesi gerektiğini açıklamıştı. Bunun ardından yapılan üçüncü tur görüşmeye ilişkin TÜRK-İŞ Genel Sekreteri Nazmi Irgat da, işveren tarafı TİSK ile TÜİK’in hesaplaması açısından anlaşma sağlanamadığını dile getirdi.

Irgat, “İçinde bulunduğumuz şartlar içerisinde asgari ücretli ve tüm çalışanların sıkıntılarını giderecek bir asgari ücret olsun istiyoruz. Geldiğimiz yolda aynı durumda değiliz. Komisyonun sağlıklı bir karar vermesi söz konusu olamadı. TÜİK’in açıkladığı enflasyon ile gerçek hayatta yaşadığımız enflasyonda fark var. Döviz kurlarında yüzde 85 artış görüyoruz. Son 1,5 ayda anormal şekilde artan enflasyon dar gelirli insanları daha da zora soktu. Bu arada büyüme rakamları da açıklanıyor. Büyümeden de refah payı alacağımız bir asgari ücret bekliyoruz. Ancak şu ana kadar bunu sağlayamadık. Asgari ücretlinin gülümseyeceği bir ücreti bulamadık. İşverenlerimizin büyük itirazı üzerine TÜİK rakamları açıklayamadı, komisyon başkanımız (Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder) açıkladı. Enflasyonunda 435 kalemde değerlendirme yapıyor ancak asgari ücretlinin ana kalemi 30 civarındadır. Kira, konut ulaşım vesaire ele alındığı zaman yüzde 50’den fazla arttığını görüyoruz… Asgari ücretin milli gelirden pay alacak bir yapıya ulaşması beklentimizdi. Önümüzdeki toplantılarda bunu umarım gideririz” dedi.

DİSK ise meydanda 5200 TL talebinde ısrarcı olacak

İşçi kesimi açısından TÜRK-İŞ’in aksine DİSK ise, en az 5200 lira asgari ücret talebinde ısrarcı ve bu amaçla 12 Aralık Pazar günü İstanbul Kartal Meydanı’nda “Geçinmek istiyoruz mitingi” düzenleyecek.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, bu dönem asgari ücret belirlenmesi sürecini geçmiş yıllara kıyasla “daha yakıcı bir öneme sahip” gördüklerini belirterek, ekonomik kriz ve Corona virüsü salgını koşullarıyla birlikte artık ülkede bir geçim derdi bulunduğunu söyledi.

“Asgari ücretin belirlenmesi devletin toplumla yaptığı en büyük toplu sözleşme sürecidir ve Türkiye’de asgari ücret bir sembolik ücret değil tersine ortalama bir ücret haline gelmiştir” diyen Çerkezoğlu, Türkiye’de çalışanlarından yarıdan fazlasının asgari ücret ile geçinmeye çalıştığını işaret etti.

Bu yıl asgari ücret toplantılarında bir hızlandırma, acele getirme görüntüsü olduğunu kaydeden Çerkezoğlu, asgari ücretin, çalışanların ailesiyle birlikte geçinebileceği, enflasyon ve döviz kuru karşısındaki kaybını giderecek ve büyümeden payını alacak bir ücret olarak hesaplanmasını istediklerini dile getirdi. Türkiye’de Ekim ayı itibariyle 10 bin 500 lira olan dört kişilik bir aile için asgari geçim tutarında Kasım ve Aralık aylarında artış yaşanmaya devam ettiğini belirten Çerkezoğlu, “O yüzden bir evde en az iki kişi çalıştığı varsayılsa bile o eve yoksul sınırında gelir girebilmeli diyoruz. Bu hesaplamayla da asgari ücretin en az 5.200 lira net olması gerektiğini söylüyoruz. Bunun için mücadele ediyoruz. Asgari ücret eğer şu anda Komisyon’da görüşüldüğü şekilde belirlenirse Türkiye’de yoksulluk daha fazla derinleşecek. Gelir dağılımı adaletsizliği büyüyecek. İnsan onuruna yakışır bir ücret olmayacak” dedi.

Çerkezoğlu, TÜİK’in ise uzun zamandır tartışmalı bir kurum haline geldiğini söyleyerek, Türkiye’deki en büyük ücret belirleyici kurum haline gelmesine rağmen TÜİK’in açıkladığı resmi enflasyon rakamının ülkedeki gerçeklerin çok uzağında olduğunu vurguladı. Çerkezoğlu, “TÜİK, en son yüzde 21,3 oranında enflasyon açıkladı. Ama Türkiye’de yaşayan herkes yüzde 50’nin üzerinde enflasyon yaşandığını biliyor. Türkiye’de bütün ücretler ne yazık bir resmi enflasyon tuzağına hapsedilmiş durumdadır” diye konuştu. TÜİK’in bu yıl bir bekar işçi açısından geçinme rakamları sunmaktan kaçındığını sözlerine ekledi.

VOA tarafından geçilen Zam Gölgesinde Asgari Ücret Tartışması haberinde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. Zam Gölgesinde Asgari Ücret Tartışması haberi web sayfamıza otomatik olarak VOA sitesinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan Zam Gölgesinde Asgari Ücret Tartışması haberinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.