YA LAİK CUMHURİYET YA DA TALİBAN AFGANİSTANI

ABONE OL
13:04 - 16/11/2023 13:04
2

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Türkiye, siyaseti tribünlerde bir maç gibi seyredenlerin, çoğunlukta olduğu bir süreçten geçmektedir.

Recep Tayyip Erdoğan’ın sadece Milli Görüş ve Erbakan’a rakip olabilecek gücü ve yetkiyi nereden ve nasıl aldığına çok az kişi dışında kimse kafa yormadı.

İmam-Hatip okulunda Kuran ve Arapça derslerinden üst üste iki yıl zayıf not alarak okuldan tasdikname ile ilişkisi kesilecekken, bir öğretmenin acımasıyla kurul kararıyla diploma alabilmişti. 

İmam Hatip’ten sonrası eğitimi bilinmemekte, İmam Hatipli arkadaşları ile bağlantılarını medya önünde çoğu kez göstermesine rağmen, diğer hiçbir okul arkadaşları hiç bilinmiyor…

Beyoğlu ilçe başkanlığı döneminden başlayan ABD ilgisi, İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı dönemiyle CİA yöneticileri ve Büyükelçileri tarafından sınanıp, iktidar hırsı yanında Para hırsı nedeniyle kullanılacak bir siyasetçi olarak hazırlanmaya başlanmıştı.

Yargı kararıyla muhtar bile olamayacak konuma gelmesine rağmen, ABD-Beyaz Sarayın desteği, Deniz Baykal’ın (sözde demokratlık) adına yaptığı katkıyla Anayasa değiştirilerek, seçimler yenilenerek Başbakanlığı sağlanınca,  ABD’nin BOP projesi uygulamaya konulmuştu. 

Cumhurbaşkanı olabilmesi gereken dört yıllık üniversite diploması bile sahte çıktı!

Atatürk’ün Laik düzen yanında, Kuran’ın, imamların dahi anlayamadığı Arapçadan Türkçeye açıklamasını, (tefsir) Elmalılı Hamdi gibi hem İslam’ı hem de Arapça ve Kuranı iyi bilen bir alime yaptırılarak Müslüman vatandaşların Kuran’ı anlamasına katkıda bulundu.

Dini, kişisel çıkarları için kullanan sapkın, tembel yobazların sömürü kaynağı tarikatları, zaviyeleri kapatarak aslında inançlı insanların dinini özgürce uygulamalarının önünü açtı.

Erdoğan’ın bürokraside, yargıda, TSK’da ve Diyanette eğitilmiş kadrosu olmadığından, Gülen Cemaatinin yıllarca bu günler için yetiştirilen militanları ile dolduruldu.

BOP Projesinin ilk uygulaması 1 Mart Muhtırası ile Türkiye’de TSK yerine ABD Askerinin yerleştirilme planına CHP ve AKP içindeki Milli Görüşçülerce Erdoğan’a rağmen tezkereyi reddederek ABD işgaline engel oldular.

Erdoğan, bunu unutmadı ve ilk seçimde hayır oyu verenleri, listelere almayarak seçilmelerini engelledi.   

Fetullah Örgütünce hazırlanan kumpaslarla TSK’de, bürokraside, siyasette, basında aydınlar, yurtseverler işinden oldu, yargılandı, hapislere atıldı, hayatlarından olanlar oldu.

Erdoğan bu kumpasların gönüllü savcısı iken 15 Temmuz Kontrollü darbe sonucu FETÖ saf dışı edilince

Devlet Bahçeli ve Kılıçdaroğlu’nun da katkısıyla tek karar verici konuma getirildi. 

Ama Erdoğan’ın tüm yasa dışı eylemleri, kendi ailesi ve yandaşlarının yasadışı yollarla elde ettiği haksız serveti ABD tarafından (WikiLeaks) kayıt altına alındığı için ABD’nin tüm istemlerini yerine getirmek zorunda kalmıştı. 

CHP’nin demokratik Kurultayı ile Türkiye’de demokratik çevrelerde beliren umut ışığına karşı AKP yandaşları yanında CHP’ye sızmış çıkarcılar yanında inanç sömürücüleri rahatsız olmuş:

Yeni CHP Yönetimini KERBELA suçlusu ilan edecek kadar sapkın çıkışlara başladılar.

Anayasa Mahkemesinin YSK’nın milletvekili seçilmesinde bir engel yoktur kararıyla milletvekili seçilen Can Atalay, daha önceki örneklerde olduğu gibi mazbatasını almasına rağmen Anayasaya aykırı olmasına rağmen cezaevinden çıkmasına izin verilmedi.

Aylar geçmesine rağmen önce MHP Genel Başkanı Anayasayı kısmen uygulayan Anayasa Mahkemesini  (AYM) kapatmaya varan akıldışı, hukuk dışı aymazlıkları isteri nöbetine döndürmüştür.

Yargıtay’ın eski FETÖ Müridi savcısı Özcan ÖZBEY’in istemi ile Can Atalay’ın tutukluluğu kaldırılmadı 

Anayasa Mahkemesi son olarak 9 Üyenin hak ihlali yönünde Oyuna karşı 5 Üyenin ret oyu ile 9 a 5 Oy çokluğu ile verdiği kesin kararı; Anayasaya aykırı olarak eski Fetö’cü hakimler tarafından Anayasa Mahkemesi kararını reddederek bir ANAYASA DARBESİ yaptılar. 

Hukukçular, Yargıtay Onursal Başkanı, Barolar Birliği,  AKP’li; Hayati Yazıcı, Hüseyin Çelik, Faruk Çelik Abdülhamit Gül  ( AKP’li eski Adalet Bakanı)TC Anayasasının 6. Maddesine Göre:

‘’Hiç kimse ve organ kaynağını anayasadan almayan hiçbir yetkiyi kullanamaz!’’ Diye Yargıtay 3. Dairesinin bu hukuk darbesine karşı çıktılar.

Meclis Başkanı, Erdoğan’dan izin alamadığı için sessiz kalmakla kalmadı CHP’nin Meclisin acil toplanma istemini önce ses çıkarmadı, Erdoğan’dan aldığı emirle toplantıyı iptal etti.

Adalet Bakanı sessiz kalarak adaleti ayaklar altına aldı. 

Meral Akşener, Bahçeli yerine geçemeyince AKP’ye ve Bahçeli’ye gülücükler atarken İYİ Partili dürüst siyasetçiler AKP-MHP-Akşener Flörtüne tepki duyarak partilerinden istifa etmeye başladılar.

CHP, nihayet asıl kimliğine sahip çıktılar.

Mustafa Kemal’in:

Yurtta Barış-Dünyada Barış ilkesine sarılarak

‘’Türkiye Cumhuriyeti; şeyhler, dervişler, müritler memleketi olamaz!’’ Buyruğuna uyarak

AKP-MHP-HÜDA-PAR-Önder Aksakal-Sinan Ogan- SADAT-Destici-Hulki Cevizoğlu ittifakına karşı

Laik Türkiye Cumhuriyetini sonsuza dek yaşatmak için

Nutuk yerine halk ile birlikte meydanlara çıktılar!

Yıldız AKALIN

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.