DOLAR

32,5427

-0.04%
EURO

34,8348

-0.18%
ALTIN(gr)

2.436,23

0,27%
BİST 100

9722.09

0,27%
Türkiye’de NATO Konusunda Muhalefet Temkinli

Türkiye’de NATO Konusunda Muhalefet Temkinli

ABONE OL
23:06 - 18/05/2022 23:06
Türkiye’de NATO Konusunda Muhalefet Temkinli
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği başvurularına karşı Türkiye’nin veto tutumu alması üzerine Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) adına henüz değerlendirmede bulunulmazken, İyi Parti ise müttefiklere terörizme karşı mücadele çağrısı yaptı.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, Türkiye’nin güvenlik endişeleriyle ilgili beklentilerine karşılık bulamaması halinde Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üyelik başvurularına yeşil ışık yakmama kararı gündemdeki yerini koruyor.

Ana muhalefet partisi CHP adına henüz Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve kurmaylarınca yorumda bulunulmadığı gözlenirken, Türkiye’nin NATO’daki tutumuna ilişkin “Millet İttifakı” ortağı İyi Parti tarafından ise yazılı açıklama yapıldı.

İyi Parti’den yapılan yazılı açıklamada, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, adı geçen ülkelerle olan ikili ilişkilerimizdeki sorunlardan hareketle, üyeliklerle ilgili olarak olumsuz görüş beyan etmesi, iki ülkenin üyeliğini koşullandırması, hatta pazarlık konusu yapması, yakın geçmişte Suriyeli sığınmacılar konusundakine benzer şekilde birbiriyle tutarsız tavırlar sergilemesi, ittifak bünyesinde rahatsızlık kaynağı olmuştur. Evet, Türkiye güvenlik endişelerinde haklıdır. Özellikle İsveç’in, milli güvenliğimizi tehdit eden terör örgütleriyle ilişkisi, Türkiye açısından haklı bir güvenlik sorunu ve iki ülke arasındaki ilişkilerde altı çizilecek önemli bir konudur. Ancak, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından PKK ve uzantısı PYD-YPG’ye verdikleri destek temelinde özellikle İsveç’e karşı bir tavır konulurken; yıllardır bu konudaki yaklaşımları pek de farklı olmayan mevcut NATO üyesi ülkelerin tutumları görmezden gelinmiştir. Tıpkı Suriye konusunda olduğu gibi bugün de bu konuda, birbirinden farklı görüşler beyan edilerek, yine stratejik ve taktiksel hatalara düşülmekte, ve görünen o ki, adeta bilinçli olarak yaratılan krizler, iç politika malzemesi olarak kullanılmak istenmektedir. Oysa, milli güvenlik meseleleri iç politikası malzemesi yapılmaz, yapılmamalıdır” eleştirilerinde bulunuldu.

İyi Parti adına Erdoğan’ın yaklaşımına ilişkin “PKK ile uzantısı PYD-YPG ve uluslararası ilişkileri konusunda ülkemizin elinde açık ve objektif veriler vardır. Ancak, bu gerçekle, iki ülkenin NATO’ya üye adaylığının rehin alınması, bize göre diplomatik açıdan hesabı doğru yapılmamış, sağlıksız bir yaklaşımdır” yorumu paylaşıldı. Açıklamada, NATO müttefikleri ve müttefiklik adayı ülkeler içinse, “Finlandiya ve İsveç ile ilişkilerimizin, yürütülecek müzakereler yoluyla süratle sorunlarından arındırılması en samimi temennimizdir. İyi Parti; müttefiklik ruhunun gereği olarak, bir saldırıya uğranılması halinde nasıl müştereken topraklarımızı savunacaksak, Finlandiya ve İsveç’in de, geçmişten farklı ve yeni bir yaklaşımla, kaygılarımızın kaynağı olan terörizme karşı müştereken mücadele anlayışının gereğini yerine getirmelerini beklemektedir” denildi.

“Erdoğan’ın borsa gibi değişen açıklamaları devlet ciddiyetine aykırı”

Gelecek Partisi Genel Başkanı ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ise, “İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusunda daha kısa bir süre önce Finlandiya Cumhurbaşkanı’na Finlandiya’nın üyeliğini destekleyeceğimizi söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın günlük borsa gibi değişen açıklamaları, devleti temsilen konuşan yetkililerin birbirleriyle ama en çok da Cumhurbaşkanı ile ters düşen ifadeleri devlet ciddiyetine de, diplomasi geleneğimize de, en temel iletişim ilkelerine de aykırıdır” dedi.

Davutoğlu bugünkü basın toplantısında, Erdoğan’a hitaben “Ciddi terör tehditleri ile karşı karşıya bulunan Türkiye’nin bu konuda bütün ülkelerden işbirliği talep etmesi en doğal hakkıdır ve bütün ülkelerin bu konuda işbirliği göstermesi uluslararası bir sorumluluktur. Bu durum sadece NATO üyeliğine başvuran İsveç ve Finlandiya gibi ülkeler için değil, şu anda NATO üyesi olan ülkeler dahil olmak üzere bütün ülkeler için de geçerlidir. Aslında bu ülkelerin NATO üyesi olması terörle mücadele konusunda ek yükümlülükler de getirmektedir. Ancak Türkiye’nin bu haklı talebi son dönemlerde sergilenen çelişkili tutumlarla ciddi şekilde zedelenmiştir. En ağır terör ve casusluk suçlamalarıyla tutuklanan Rahip Brunson’un Trump’ın ‘aptal olma’ hakaretine kadar uzanan tehditleriyle serbest bırakılması, yine benzer suçlamalarla tutuklanan Deniz Yücel’in Merkel’in talebiyle Almanya’ya gönderilmesi, 15 Temmuz darbe girişiminin ve FETÖ terör örgütünün destekçisi olarak suçlanan BAE ile kamuoyuna hiçbir izahat verilmeksizin en ileri ilişkiler kurulmuş olması ülkemizi terör iddialarının arkasında duramayan bir konuma düşürmüş ve itibarını ciddi şekilde zedelemiştir. Bu tutarsız ve ilkesiz yaklaşım muhataplarda Türkiye gibi köklü devlet geleneğine sahip bir ülkeyi yöneten kişileri ve iktidarı tehdit edildiğinde pozisyon değiştiren, adaleti araçsallaştırarak pazarlık konusu yapan, ekonomik menfaatler karşılığında her tür terör iddiasından vazgeçebilen bir ülke konumuna düşürmüştür. Kullanılan dil de, söylem de uygulanan yöntem de yanlıştır. Haklı olduğumuz bir konuda bizi açığa düşürmektedir. Ülkelerin dış politikadaki en büyük gücü işbirliğinde güvenilirliği, tehdit anında ise caydırıcılığıdır” sözleriyle eleştirilerini dile getirdi.

Türkiye’nin NATO konusunda izleyebileceği adımlar konusunda 10 maddelik öneriler listesini paylaşan Davutoğlu, Ankara yönetimince NATO – Rusya Konseyi’nin yeniden toplanması için yapıcı ve uzlaştırıcı bir rol üstlenilmesi çağrısında da bulundu.

HDP El Kaide ve IŞİD iddialarıyla tepki gösterdi

HDP adına Grup Başkanvekili Saruhan Oluç ise, Türkiye’nin tutumunu “terörizm değil Kürtler” penceresinden değerlendirdi.

Oluç, “İçler acısı. Bu iktidar, nerede dünyada bir Kürt varsa orada düşmanlık yapmayı görev edinmiş vaziyette. Japonya’da, Çin’de varsa, orada. NATO üyeliği meselesini bile Kürtler üzerinden tartışan iktidarın durumu gerçekten hazindir. Bu ülkede 15 milyondan fazla Kürt yurttaşımız yaşamaktadır. İktidar bu gerçekliği örtmeye çalışıyorsa hiçbir karşılığı olmadığını düşünelim. Camdan bir kulede oturacaksınız, oraya buraya taş atacaksınız. Mesela o camdan kule içinde oturturken başka NATO üyesi de El Kaide, İŞID gibi yapılarla ilişkilerinizi gündeme getirip belgeler koymaya kalkarsa ne olur haliniz” ifadesini kullandı.

Bahçeli’den ABD’ye: “Bu kifayetsizlik meşru mudur?”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise, Rusya – Ukrayna savaşı nedeniyle “adeta bir dünya savaşı test sürüşü” yapıldığını söyleyerek, “İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyesi olmasıyla ilgili sürecin tartışmaya açılması Ukrayna savaşının dozajında, şiddetinde azalmaya değil artışa, kronikleşmesine hatta küreselleşmesine yol açabilecektir” iddiasında bulundu.

NATO’nun 1949 tarihinde kurulduğunda 12 üyesi bulunurken şu anki üye ülke sayısının 30 olduğunu ve Rusya’nın NATO’nun doğuya genişleme stratejisine itiraz ettiğini belirten Bahçeli, “MHP, NATO’nun genişleme ve doğuya açılma stratejisini oldukça mahsurlu değerlendirmektedir. Finlandiya ile İsveç’in NATO’ya alınması savaşın uzaması ve daha geniş coğrafyaya yayılması demektir. Finlandiya ve İsveç’in Türkiye düşmanlarına nasıl kucak açtığı bilinmektedir. Kimse bize hikaye anlatmasın, Viking mantığı vandal mantığıdır. Yüce kitabımız Kur’an’ı yakanların bize laf yetiştirmeye ne yüzleri olacak ne de yürekleri yetecektir. Terör örgütleriyle silah çatanların sözüne nasıl güvenelim? İttifaklarına hangi mantıkla itibar edelim? Hazırlık süreci bir bakıma tehditler, Batı Avrupa’dan süpürme sinsiliğinden başka bir şey değildir. Batı Avrupa’ya yüklenen ağırlık kuzeye kaydırılacaktır. Bu itibarla MHP, Finlandiya ile İsveç’in NATO üyeliğini zamansız, gereksiz ve yersiz olarak değerlendirmekte ve soğuk bakmaktadır” dedi.

Bahçeli, devamında ABD’ye yönelik de “F-16 savaş uçakları konusunda somut bir gelişme yoktur, üstelik ABD, PKK/YPG’ye inatla destek vermeyi sürdürmektedir. Biden yönetimi geçtiğimiz hafta ABD’nin PKK/YPG’ye Suriye’de işgal ettiği bölgelere yatırım yapmalarının önünü açmıştır. Bu şu demektir, ABD, yani müttefikimiz; Türkiye’ye yaptırım uygularken terör örgütlerini bundan muaf tutmuştur. Bu kifayetsizlik meşru mudur?” diye ekledi.

VOA tarafından geçilen Türkiye’de NATO Konusunda Muhalefet Temkinli haberinde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. Türkiye’de NATO Konusunda Muhalefet Temkinli haberi web sayfamıza otomatik olarak VOA sitesinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan Türkiye’de NATO Konusunda Muhalefet Temkinli haberinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.