0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

DİYARBAKIR — 

Basın açıklaması yaptıktan sonra öldürülen dönemin Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, ölüm yıldönümünde olay yerinde anıldı. Meslektaşları, soruşturmada ilerleme sağlanamamasına tepkiliydi.

Sur’daki çatışmalar sürerken, tarihi Dört Ayaklı Minare’nin kurşunlara hedef olmasına tepki amacıyla basın açıklaması yapan dönemin Baro Başkanı Tahir Elçi, açıklamadan sonra, nereden geldiği belirlenemeyen bir kurşunun hedefi oldu. Olay yerinde hayatını kaybeden Elçi’nin ölümünün üzerinden 4 yıl geçti.

Elçi ölüm yıldönümünde Baro, Tahir Elçi Vakfı ve meslektaşları tarafından anıldı. Diyarbakır Adliyesi önünde toplanan grup ellerinde Türkçe ve Kürtçe pankart ve dövizlerle yürümeye başladı. Yürüyüş sırasında tepki amacıyla sık sık slogan atan grubun yürüyüşü olayın meydana geldiği Dört Ayaklı Minareye kadar devam etti. Burada önce Tahir Elçi’nin öldürülmeden önce yaptığı son konuşma dinlettirildi. Konuşmanın ardından Elçi için saygı duruşu yapıldı. Baro adına bir konuşma yapan Başkan Cihan Aydın, Elçi’ye hitaben yazdığı yazıyı okuyarak, “Tam da burada haince vuruluşunun üzerinden dört yıl geçti. Sana bugün bir yanımız buruk da olsa, iyi haberlerle gelmek istiyorduk, ne yazık ki yine olmadı. Bu ülkede insan hakları, bıraktığın günden daha iyi bir durumda değil. Faili meçhul cinayetler mi? Bildiğin ve mücadelesini verdiğin gibi. Faili meçhul cinayetlerin tamamı yoldaşlarınca takip edilse de, idarenin ve yargının elbirliğiyle üzeri örtülmeye, aynı kararlılıkla devam etmektedir. Sanma ki arkadaşların olarak takipsiz bırakıyoruz; takip ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz. Bir de senin barış hayalin vardı. Ne yazık ki esamisi okunmuyor hala. Ama üzülme, barışseverlerin sayısı, bıraktığın yerden daha fazla. Bu puslu havada da susmuyor barışseverlerin sesi. Tüm baskılara rağmen barış kelimesini ve barış fikrini memleketin her karışına, hatta tüm dünyaya yaymak konusunda her zamankinden daha azimliler” dedi.

Daha sonra söz alan Elçi’nin eşi ve Tahir Elçi Vakfı Başkanı Türkan Elçi, eşinin ardından duygularını şöyle dile getirdi; ”Bir ömrüm hukuka ibretlik serencamını bir ağıtı kısa ömür üzerine olanı taştan bir sokağı anlatmaya geldik. Yine ten de yara yürekte keder gecenin karanlığında ölüm kokusu. Sen gittin gideli içimizde yıkılmış bir şehir uyur. Niçin uyanmaz. Uyuduğun sokak kırık dökük gidişin eksiklikti desem yine her şey eksik kalır. Bu dar sokakta eksilen sendin çoğalan ölümdü. Ardından her şey biraz daha eksildi. Mesela huzurumuz hürriyetimiz umutlarımız eksildi gel, gel kurtar bizi kimsesiz kalabalıktan yine dört ayaklı kapına geldik. Yine kasım ayı mevsim sonbahar avucumuz boş. Elimiz yüreğimizde getiremedik bu sokağa gecenin öksüzlüğünde uyuyan adalet serzeniş yakarış olup damlar avuçlarımıza. Sen gittin hanemizde acıdan başka ne kaldı. Savaş kuruttu gözümüzdeki denizleri kumun da ölülerden başka ne kaldı. Sen gittin zamansız ölümler çoğaldı. Yalnızlığımızın kuytuluğuna saklandık. Gel, gel kurtar bizi bu haksızlıktan.”

Konuşmaların ardından Elçi’nin vurulduğu yere karanfil bırakıldı.

Meslektaşları, soruşturmada ilerleme sağlanamamasına tepkiliydi. VOA Türkçe’ye konuşan Avukat Mahsuni Karaman, Anayasa Mahkemesine başvurmaya hazırlandıklarını söyledi. Karaman, “İlk günden beri söylediğimiz şeyi tekrarlama dışında aslında çok fazla söylenecek bir şey yok. Maddi deliller hiçbir zaman doğru dürüst toplanmadı. İçişleri Bakanlığı müfettişlerince yapılan bir araştırma raporu var, o ısrarla saklanıyor Adli Tıp Kurumu’nun yapmış olduğu incelemeye şaibeli hale gelmiştir. Olaya ilişkin bir görüntü kayıtlarında kopukluk kesiklik var. Bir bütün olarak değerlendirildiği zaman Tahir Elçi cinayeti gerek doğrudan kamu görevlileri tarafından işlenmiş olsun, gerekse de dolaylı olarak kamu görevlileri ile bağlantılı kişilerce işlenmiş olsun, fail noktasında net şudur diyemesek bile, kamu otoritesinin devletin bu soruşturmayı etkisiz yürüttüğü failleri koruyucu, kollayıcı, isteksiz bir gözle soruşturma dosyasına baktığı konusunda eminiz. Bu soruşturmanın etkin bir şekilde yürütüleceği, failin ortaya çıkarılacağı yönünde inancımızı kaybettik. Dolayısıyla bu aşamadan sonra arkadaşlar ve şunu tartışıyoruz Anayasa mahkemesine bireysel başvuru yapmayı tartışıyoruz. Yakında yakın zamanda bu bireysel başvuruyu yapıyor olacağız” dedi.

Avukat Emin Aktar da tepkiliydi. VOA Türkçe’ye konuşan Aktar, “Tahir’den sonra hiçbir şey daha iyi olmadı, daha da zifiri karanlıktayız. Kendisini özlüyoruz. Faillerinin ortaya çıkarılmaması meselesi bizim için acı ama biz failleri biliyoruz. Mesela kamuoyunda açığa çıkıp yargılanmalı, cezalandırılmalı. Elbette bu çok önemli. Ama kimlerin ve neden öldüğünü toplumda, biz de çok iyi biliyoruz” diye konuştu.

Elçi ile birlikte baro yönetiminde görev yapan Avukat Mahmut Vefa ise, olaydan bu yana sakalını kesmemiş. VOA Türkçe’ye konuşan Vefa, “Arkadaşım, komşumdu. Baroda beraber yöneticilik yaptık. O nedenle öldürüldüğünden beri naif bir protesto olarak sakallarımı kesmedim. Katiller bulunana kadar da buna bunu devam ettirmeyi düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Elçi hafta boyunca değişik etkinliklerle anılacak.

Amerika’nın Sesi tarafından geçilen tüm haberlerde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. Haberler web sayfamızda otomatik olarak haber sitelerinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.