0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Nürnberg’de faaliyet gösteren kısa adı DTFC olan Kuzey Bavyera Türk-Alman Kadınlar Kulübü, Nürnberg Presse Club Marmorsaal’da kuruluşunun 32’nci yıl dönümünü kutladı.

Kutlamaya Nürnberg Başkonsolosu Fatma Taşan Cebeci, Nürnberg Belediyesi’ni temsilen Dr. Tatjana Körner, DTFC Onursal Başkanı Gülzeren Suzan Menzel, DTFC Başkanı Meryem Kurter, DTFC üyeleriyle birlikte davetliler katıldı.

Kutlamada Nürnberg Başkonsolosu Taşan Cebeci, “Dünya nüfusunun yüzde 50’sini kadınlar oluşturmaktadır. Ülkeler kültürel ve sosyal alanlarda gelişmek istiyorlarsa, kadınların önemi ve varlığı, dünya toplumunda kadınlarımızın sorumlulukları ve görevleri göz ardı edilemez. Ülkemizde de kadınlarımızın her alanda görevler alarak önemli başarılara imza attığı da unutulmamalıdır. Kadınlara değer vermeyen ülkeler gelişmemiş toplumlarda görülür. Kuzey Bavyera Türk-Alman Kadınlar Kulübü’nün 32’nci yılını kutluyorum ve başarıların devamını diliyorum” dedi.

‘ÖN YARGILARI KALDIRMAK İÇİN VARIZ’

DTFC’de uzun yıllar başkanlık yapan ve şimdi de onursal başkanlık yapan Gülseren Suzan Menzel de, “Kadınlarla birlikte çalışma ilgi gösterdiğim alandı. AWO’da tercüman ve sosyal danışman olarak çalıştığım günlerde iki meslektaşımla birlikte, Kuzey Bavyera’da yaşayan 40 bin Türk misafir işçi ve aileleriyle ilgileniyorduk. Alman ve Türk kadınları arasında karşılıklı var olan önyargıları, birbirlerine olan farklı bakışları ortadan kaldırmak, Türk ve Alman kadınların güzel işlere imza atacağını göstermek için bir grup kadınla birlikte DTFC’yi kurduk” diye konuştu. Toplumda kadınlar arasındaki ilişkileri sosyal, kültürel, ekonomik ve bilimsel düzeylerde derinleştirmeye devam ettirdiklerini belirten Menzel, “Almanya’da yaşayan Türkiye kökenli kadınlarının yaşamını belirleyen konuların, örneğin Türk kadınlarının hemen Müslüman olarak adlandırılması gibi, yabancılaştırma etiketleri etrafında döndüğünü görüyoruz. Ayrıca, sadece temizlik görevlileri değil, aynı zamanda bilinçli başörtüsü takan, akademisyenlerin de bulunduğunu topluma gösteriyoruz. Hangi kökenden geldiklerine ve hangi inanç sistemine sahip olduklarına bakılmaksızın, DTFC’de bir araya gelmek ve gelecekte de karşılıklı önyargılarla mücadele etmek için çaba sarf ediyoruz” ifadelerini kullandı.

ŞİDDETE KARŞI NET DURUŞ SERGİLEMELİYİZ

Menzel sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünya genelinde her üç kadından biri şiddet kurbanı oluyor. Bu nedenle, kadınlara yönelik şiddetle mücadelede sürdürülebilir projeleri hayata geçirmeye, önemle devam etmek istiyoruz. Şiddet hepimizi ilgilendiriyor. Her türlü ırkçılığa ve şu an sürdürülen savaşlara, tüm şiddete ‘Hayır’ diyoruz. Camilere ve sinagoglara yönelik saldırılar ve nefret söylemleri gittikçe artıyor. Kültürler arası arabuluculuk eğitimi de almış birisi olarak, şiddeti şiddetle çözmenin mümkün olmadığını söyleyebilirim. İnsanlar isterse daima bir çözüm yolu bulmak mümkündür. Maalesef bu savaş şiddetinin sonu görünmüyor. Biz, İsrail’in kendini koruma hakkı olduğunu ve varlığını saygıyla karşılıyoruz. Ancak aynı zamanda Filistin halkının da kendini koruma hakkı olduğunu ve BM İnsan Hakları Bildirgesi’nin uygulanması gerektiğini düşünüyoruz. Öldürülenlerin yüzde 70’i kadın ve çocuklarmış! Bu nedenle şiddete karşı net bir duruş sergilemeliyiz. Yahudiler, Hıristiyanlar ve Müslümanlar, şiddete karşı birlikte duruş sergilemeli. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Ülkede barış, dünyada barış’ sözünü unutmamalıyız.” Kutlama programında, DTFC’nin kuruluşundan bugüne kadar görev yapan başkan ve üyeler anılarak şükranlar sunuldu. Niderbayern Flarmoni orkestrasından Hazar Birkan, flüt ile Almanca ve Türkçe çaldığı şarkılar ilgiyle dinlendi.

ha-ber.com/İlhan BABA / NÜRNBERG