0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bir ülke düşünün, seçmen fakirleştikçe Hükümet zayıflayacaktır. Mutfakta tencere kaynamaz olursa, işsizlik artarsa insanlar yeni siyasi arayışlara girer.

Fakat sosyal yardımlarla, muhtaç hale getirdiklerinize ölmeyecek kadar yardım etmeye başlarsanız, sonuç değişecektir. Bu çıkmaza düşen siyasilere, bir senaryo ile yardım edelim;

İlk başta bir umut vereceksiniz. Her şey daha iyiye gidecekmiş gibi anlatacaksınız meydanlarda. İşte bu sırada size birde medya desteği lazım.

Medya o kadar umut pompalayacak ki, ilk başta gereken zamanı versin toplum. Ülkede herkes kalkınıyor muşta, daha kendisine sıra gelmemiş diye beklemeye başlar seçmen.

Meydanlar araba dolu, para olmasa nerden alacaklar demeye başlar. Ev satışları patlamış, demek ki bize de sıra gelecek diye düşündüreceksiniz çaktırmadan.

Bankalarda parası çok olan zengin sayısı artıyormuş haberleri yayılacak. O almış, bizde alırız düşüncesi aşılayacaksınız.

Hakkı olan parayı emeğine karşılık vermeyeceksiniz. Asgari ücreti düşük tutup, emekli maaşını simit parası kadar yapmak en iyisi. Muhtaç bir kesim yaratın ve ufak yardımlara başlayın. Muhtaç kesimin sayısı yüksek olmalı. 10 milyon nüfusu olan bir ülkede en az 2 milyon yardım alan vatandaş olmalı.

Yardımların çeşidini de artırın.

Elektrik parasını, su parasını bile ödemeye başlayın. Yaşlılık aylığı, özürlü maaşı, evlenme yardımı artık aklınıza ne gelirse.

Adı destek olsun, adı yardım olsun. Çiftçiye mazotu beş katına satın, ama mazot desteği diye üç kuruş verin. Bu yardımı almak için peşinde koşsun fakat mazot pahalı demesin. Eğitimi parasız ve herkese eşit hak olarak vermeyin, özel okul ücretlerine devlet katkı yapsın mesela.

Telefona vergiyi artırın, internet yardımı verin.

Vatandaşa yardım diye verdiğiniz parayı, direk maaşına eklerseniz olmaz.

Geçinecek kadar ücret alan vatandaş, özürlüsüne, yaşlısına kendisi bakar. Bu durumda da size muhtaç olmaz. Yaşlısına sahip çıkan, hastasına bakan bir toplum olur ve başı dik gezer.

İşte dik seçmen iyi değildir, kafasına göre oy verir yardıma göre değil.

18 yaşını doldurana sağlık hizmetini devlet verirse olmaz. Fakat sağlık pirimi mecburi der, sonrada yardım adı altında bazı kimselerin borcunu öderseniz size borçlu hisseder.

Kısacası hakkını vermeyeceksin muhtaç olacak. Sonrada yardım edeceksin borçlu kalacak olay bu kadar basit.

Satın aldığınız siyasi kimlikle sayınızı güçlendirin. O kadar dönek olsun ki çevrenizde, dönekliği normalleştirin. Çevrenizde hırsız, arsız, namussuz insanları ayıplamayın. Medya bunları haber yapsın, insanlarda kendi satılmışlıklarından utanmamaya başlasın. Namus anlayışı bile değişsin kısacası.

İşte bu dediklerimi becerebilirse dünya üzerindeki bir hükümet, artık sistemden onu sökmek imkânsız olur.

Seçmen işi tamam da birde borç lazımsa işler değişir. Borç verecek insanlar, sizden adalet bekler kendi güvenliği için.

Adalet yoksa, para yok …

Halkın için değil de para için adalet!

Oy veren değil de parayı veren düdüğü çalar bu durumda ….

Bu dediklerimi uygulamaya koyacaksa bir hükümet, önce para işini nasıl çözeceğini düşünmeli kısacası. İşte bir siyasi partiyi daha hata yapmaktan kurtardık. Şimdi bu yazıyı okuyup, önce para işini çözerek başlarsa uygulamaya hem ülke kurtulur hem de hükümet garanti olur!