Birkaç gün önce Alman İstihbarat teşkilatı yayınladığı bir duyuru ile, bölgemizi etkisi altına alacak üçüncü dünya savaşının müjdesini verdi. Tabii, üçüncü dünya savaşı Amerika destekli İsrail’in Gazzede başlattığı soykırım ile fiilen başlamış, binlerce insan ölmüş, çocuklar da dahil telafisi imkansız bir noktaya varmıştı.
Savaş, sadece ölü, yaralı ve savaş mağdurları yaratmaz. Dünya üzerinden silmeye çalıştığınız kin, nefret, intikam duygusu, bencillik ve hodgamlık gibi düşmanlık hislerini de yeşertir. Aradan yıllar geçse de bunlar telafisi imkansız acıların içinde gizlenir ve filizlenirler.
Ülkede hüküm süren iktidar savaşlarında bile üniversite gençliği ve gösterilere katılan geniş halk kitlelerinin uğradığı mağduriyetler ilerisi için intikam ateşinin tohumlarını atıp, üniforma düşmanlığını körüklüyor. Bunların acısını ilerki zamanlarda çekeceğiz.
Bir dönem ünlü bir içecek markası vardı.: “Fruko”
68 kuşağının üniversite öğrencileri toplum polisi için bu şifreli tabiri kullanırdı. Arkası açık arabalara gazoz kasası gibi doldurulup olaylara gönderilen kolluk kuvvetleri bazen saatlerce bu araçlarda aç susuz bekler, toplum olaylarına müdahale için verilecek emri beklerlerdi. Dolayısı ile toplumda antipati oluşturunca sonraki yıllarda bu sınıf kaldırılmış, ancak bir deyimle; kurtlar kışı atlatmış ancak yedikleri ayazı unutmamış olarak o yılların polis yönetiminden intikamlarını almışlardı.
Kıssadan hisse…
Şimdiki naif gençliğimiz şarkılar ile, çizgi roman kahramanları ile, aranje ettikleri şarkılar ile sokak direnişlerini sürdürüyorlar. Çok şükür bizim yıllarımızdaki molotof kokteyllerinden, taşlardan, çivili sopalardan, ateşe verilen lastiklere teşni değiller… Centilmenlik anlaşması yapmış gibi barikat direnişleri sürüyor.
Nasıl o yılların gençleri bugün sağ-sol olaylarında kullanıldıklarını anladılar ve birbirleri ile dost oldular ise; yarınlarda da ayni şeyleri göreceğiz.
Yurt içindeki destek mitingleri veya belediyelerdeki soruşturmalar nedeni ile göz altı kararlarından daha vahim bir tablo var ki, kimse bunu konuşmuyor. İsrailin yayılmacı ve küstah tavrı kilometreler uzaktaki bir ülkeyi bombalaması, özellikle İran gibi genelinde dünyayı nükleer bombalerle tehdit edecek ve sadece filimlerde seyrettiğimiz senaryoları gerçekleştirebilecek olması üçüncü dünya savaşı konusunda Alman istihbaratının kaygılarını mümkün görmemize neden oluyor.
En kötüsü, sokağımızda arabamızı bile park edecek yer bulamaz iken, bir radyasyon serpintisi tehlikesinde saklanabileceğimiz sığınağımız, köşede sakladığımız bir şişe suyumuz bile yok. Eskiden sivil savunma birlikleri yılın belli zamanlarında bizleri uyarır ve tatbikatlara tabi tutardı. Bugün onun yerini alan yapılarında bir uyarıları bulunmuyor.
İnanıyorum ki, ordu gerekli önlemleri almakta ve meydana gelebilecek olumsuzluklar karşısında halkın muhafaza edilmesi için gerekli uyarı ve tedbirleri duyuracaktır. Çünkü siyasi ikbal peşine düşmüş olan görevlilerin pek umurunda olduğu inancını taşımıyorum…
Ancak bilmemiz ve tedbir almamız gereken şey, savaş tam-tamlarının çalmakta olduğu ve ülkece tedbir almak zorunda olduğumuzdur.
Görülen o ki, bu iş sadece karşılıklı füze saldırıları ile sınırlı kalmayacak…
Aman dikkat!
Taner TÜMERDİRİM
ALMANYA
6 saat önceGÜNCEL
11 saat önceGÜNCEL
12 saat önceGÜNCEL
13 saat önceABD
14 saat önceALMANYA
21 saat önceASYA
21 saat önce