Nürnberg Başkonsolosluğu himayesinde düzenlenen “Türkiye’nin Bölgesel ve Küresel Politikalarına Yönelik Fırsatlar ve Meydan Okumalar” konulu konferans, katılımcılara önemli bilgiler ve perspektifler sunan bir etkinlik oldu. Konferansa, Ortadoğu Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hüseyin Bağcı konuşmacı olarak katıldı. Açılış konuşmasını yapan Başkonsolos Fatma Taşan Cebeci, katılımcılara samimi selamlarını iletti ve Türkiye’nin uluslararası ilişkilerdeki rolünün önemine değindi.

Prof. Dr. Bağcı, Türkiye’nin bölgesel bir güç olarak karşı karşıya olduğu 16 tehlikeli çatışma alanında dimdik ayakta durduğunu belirtti. Bu durumun, Türkiye’nin stratejik konumunun ve uluslararası ilişkilerdeki aktif rolünün bir yansıması olduğunu ifade etti. Ayrıca, Cumhuriyet tarihindeki önemli politikaları değerlendirerek, Türkiye’nin İkinci Dünya Savaşı’na girmemesini büyük bir başarı olarak nitelendirdi. Bu başarı, Türkiye’nin uluslararası alandaki dengeleri koruma konusundaki yeteneğini de gözler önüne seriyor.

Bağcı, Ortadoğu’ya demokrasi ve güvenlik getirme hedeflerinin büyük ölçüde yerine getirilmediğini vurguladı ve bu durumun Türkiye’nin güvenlik üreten bir ülke olarak uluslararası alanda daha fazla sorumluluk taşımasını gerektirdiğini ifade etti. “Biz hiçbir zaman sorumluluk üstlenmeyen bir ülke olmadık. Türkiye bu konuda doğru yolda ilerliyor; fakat sorun, ön planda olmamamızda,” diyerek, Türkiye’nin uluslararası politikadaki rolünün daha görünür hale gelmesi gerektiğine dikkat çekti.

Ayrıca, Türkiye’nin tarihsel sorumluluğunun dünya ile bağlantılı olduğunu belirten Bağcı, bu bağlamda uluslararası ilişkilerin dinamiklerine dair önemli tespitlerde bulundu. Konferansta, Türkiye’nin uluslararası ilişkilerdeki rolüne dair derinlemesine analizler yapan Bağcı, “Dünyayı daha fazla okuyan, anlayan bir topluma dönüşüyoruz,” şeklinde bir değerlendirme yaptı. Bu dönüşüm, Türkiye’nin genç nüfusunun artan uluslararası etkileşimdeki rolüne de işaret ediyor.

Bağcı, Avrupa’nın Türklerden zarar görmeyeceğini keşfettiğini vurguladı ve Türk gençliğine diğer ülkelerin yöneldiğini, bu durumun Türkiye için avantaj sağladığını belirtti. “Buna olumlu bir bakış açısıyla yaklaşmalıyız,” diyerek, Türk gençliğinin potansiyelinin altını çizdi. Sonuç olarak, “Bana göre biz daha iyiye doğru gidiyoruz,” ifadesiyle konferansını sonlandırdı. Bu sözler, Türkiye’nin geleceği için umut dolu bir vizyon sundu ve katılımcılara ilham verdi.

Konferans, Türkiye’nin uluslararası arenada daha aktif bir rol alması gerektiğini ve bu sürecin nasıl yönetilmesi gerektiğine dair önemli tartışmalara zemin hazırladı. Prof. Dr. Bağcı’nın sunumu hem akademik hem de pratik açıdan katılımcılara yeni perspektifler kazandırdı ve Türkiye’nin uluslararası ilişkilerdeki stratejik konumunu yeniden değerlendirme fırsatı sundu.

Taner TÜZÜN / NÜRNBERG