Depresyonla mücadelede farkındalık yaratmayı amaçlayan Antidepresyon Günü, Nürnberg’de Akademie Marmorsaal’de gerçekleştirildi. Nürnberg Belediye Meclis Üyesi ve Nürnberg Nord Klinik Psikiyatri ve Psikoterapi Bölümü’nden Sosyal Pedagog Aynur Kır’ın öncülüğünde düzenlenen etkinlik, Nürnberg Başkonsolosu Fatma Taşan Cebeci’nin himayesinde gerçekleşti.
Etkinliğe, Dr. Wolf-Dietrich Braunwarth (Depresyona karşı Nürnberg Girişimi Başkanı ve Europakanal Hastanesi Psikiyatri, Psikoterapi ve Psikosomatik Bölüm Başkanı), Prof. Dr. Yeşim Erim (Erlangen Friedrich-Alexander Üniversitesi Hastanesi Psikosomatik ve Psikoterapötik Bölüm Başkanı, Fränkische Schweiz Ebermann hastanesi Başhekimi), Dr. Ümit Değirmenci (Almanya Federal İş Ajansında uzman psikiyatristi), Prof. Dr. Med Kneginja Richter (CuraMed Gündüz Hastanesi Başhekimi), Nürnberg konsolosu İrem Şahin gibi önemli konuklar konuşmacı olarak katıldı.
Selamlama konuşmasında Dr. Wolf-Dietrich Braunwarth, depresyonun küresel bir halk sağlığı sorunu olduğunu ve intihar oranlarının trafik kazası kaynaklı ölümleri geride bıraktığını belirtti. Depresyonun ruhsal bir hastalık olduğunu ve kendini değişik belirtilerde gösterdiğini belirten Braunwarth,Nürnberg Girişimi’nin 2000 yılında kurulduğunu ifade eden Braunwarth, Nürnberg nüfusunun çoğunluğunun Almanlar, Türkler ve Ruslar’dan oluştuğundan bilgilendirici broşürlerin Türkçe, Almanca ve Rusça dillerinde hazırlandığını söyledi.
Başkan Yardımcısı Aynur Kır ise 25 yıldır Nord klinlikte sosyal pedegog olarak görev yaptığını ve 23 yıldır faaliyet gösteren depresona karşı Nürnberg girişim derneğinin, önemli başarılara imza attığını belirtti. Kır, depresyon belirtilerinin fiziksel yorgunluk, uyku düzensizlikleri ve dikkat dağınıklığı gibi semptomlarla kendini gösterebileceğini ifade ederken, bireylerin duygusal sağlıklarını önemseyip profesyonel destek almalarının kritik önem taşıdığına dikkat çekti. Kır, “Fiziksel yorgunluk, uyku düzeninde bozukluklar, dikkat dağınıklığı ve günlük işlere odaklanmadan kaynaklanan zorluklar sonucuda depresyon ortaya çıkabileceği gibi, bazen aşırı mutluluk ve coşku haliyle de gizli depresyon olabileceğini belirten Kır, bu durum kişinin içsel sıkıntılarını gizlemesine ve dolayısıyla gerekli yardımı almasını zorlaştırmasına yol açabilir.”
Nürnberg Başkonsolosu İrem Şahin, depresyonun modern çağın hastalıklarından biri olarak iş gücü kaybına, sosyal ilişkilerin zayıflamasına ve yaşam kalitesinin düşmesine yol açtığını söyledi. Türk toplumunun dayanışma kültürüne vurgu yapan Şahin, profesyonel desteğin bu süreçteki önemini hatırlatarak Başkonsolosluk olarak depresyona karşı önemli misyon üstlenmiş, depresyona karşı Nürnberg girişime tam destek vereceklerini açıkladı.
Dr. Ümit Değirmenci, bağımlılık ve depresyonun sıklıkla bir arada görüldüğünü ve bu durumun teşhis ve tedavi süreçlerini zorlaştırdığını belirtti. Özellikle internet bağımlılığının artış gösterdiğini ifade eden Değirmenci, bağımlılık ve depresyonun birbiriyle bağlantısının dikkatle ele alınması gerektiğini vurguladı. Bağımlılıktan kaynaklanan hastalıkların dünya sağlık örgütüne dahil olduğunu belirten Değirmenci, Almanya’da 2,5 milyon alkol bağımlısının olduğunu ve bu durumun 30 yıldır değişmediğini de sözlerine ekledi.
Strese yol açan göç ve depresyon üzerine konuşan Prof. Dr. Yeşim Erim, göçmenlerin anayurtları ile ilişkisi kesilmediğinden ve uyum sorunlarının bitmediğinden, bu durumların ruh sağlığında önemli rol oynadığını belirtti. Tedavi süreçlerinde kadınların daha fazla destek aradığını ifade eden Erim, erkeklerin eşlerine destek olmalarının tedaviyi olumlu etkilediğini söyledi. Depresyon terapisi görenlerin dışlanmaması ve gereğin ilginin gösterilip yardımın yapılması gerekir.
Uyku bozukluklarının depresyon üzerindeki etkilerine değinen Prof. Dr. Med Kneginja Richter de, uykusuzluktan kaynaklanan depresyon tedavisi yöntemleri hakkında detaylı bilgi paylaştı. Depresyonun giderek yaygınlaşan bir ruh sağlığı sorunu haline geldiği unutulmamalı gerektiğini belirten Richter, bireylerin duygusal sağlıklarını önemseyip profesyonel yardım almasının, sağlıklı bir yaşam sürdürmek açısından kritik bir adım olduğunu belirterek, depresyonun çeşitli belirtilerini fark etmenin ve zamanında tedaviye başvurmanın hem bireyler hem de toplum için büyük önem taşıdığının aldığını çizdi.
Pandemi sonrası çocuklarda depresyon oranının %15-20 arttığını belirten uzmanlar, ruhsal sağlık sorunlarının toplum genelinde artış gösterdiğine dikkat çekerek erken teşhisin önemine vurgu yapıldı.
Etkinlikte, depresyonun sadece bireysel değil, toplumsal bir sorun olduğu ve bu nedenle farkındalığın artırılması gerektiği mesajı verildi.
Etkinliğin sonunda Orta Frankonya Acil Yardım Hattı yöneticisi Yakup Keskin ile Nürnberg Südklinikte görevli Anne-çocuk psikiyatri bölümünden acil durumlarda Türkçe yardım hattı yöneticisi Özden Öztürk’de acil durumlarda nasıl bir yol izlenmesi konusunda bilgiler verdi.
İlhan BABA / NÜRNBERG
EKONOMİ
15 saat önceALMANYA
15 saat önceABD
15 saat önceGÜNCEL
15 saat önceGÜNCEL
15 saat önceEKONOMİ
17 saat önceGÜNCEL
18 saat önce