ANANA KÜFRETMEK İSTEMESEMDE
NEYİNE SÖVEYİM, NE BIRAKTIN Kİ
NAMUSUN KALMADI AR SEPETİNDE
NEYİNE SÖVEYİM, NE BIRAKTIN Kİ
HIRSIZSIN DESEM, DÖNMÜŞ MESLEĞE
SAYGI DUYMUYORUM YAPTIĞIN İŞE
ÇALMANIN ADI OLMUŞ GEÇİNME
NEYİNE SÖVEYİM, NE BIRAKTIN Kİ
SİLAH KAÇIRIYOR HEMDE GEMİYLE
SIRTINI DAYAMIŞ BİR SİYASİYE
TEK BAŞINA DEĞİL, İT SÜRÜSÜYLE
NEYİNE SÖVEYİM, NE BIRAKTIN Kİ
HAK ADALET KANUN, SENİN NEYİNE
AHLAK NAMUS NEYMİŞ, KALDI GERİDE
MÜŞTERİ ARIYOR ARTIK DİNİNE
NEYİNE SÖVEYİM NE BIRAKTIN Kİ
UYUŞTURUCU MU, SATTIN SESSİZCE
PEZEVENKLİĞİDE YAPTIN GİZLİCE
TAKMIYOR GÜNAHI, AYIBI BİLE
NEYİNE SÖVEYİM, NE BIRAKTIN Kİ
YEDİ SÜLALENİ SOKMUŞSUN İŞE
KUL HAKKIDA NEYMİŞ, KİMİN ŞEYİNDE
BIRAK SAĞ KALANI ÖLÜNÜ BİLE
NEYİNE SÖVEYİM NE BIRAKTIN Kİ
İNSANLIĞI BİLE KALDI GEÇMİŞTE
YANDAŞ YALAKASI, HEPSİ ÜST ÜSTE
BİLEMEDİM DOĞRULUK SENİN NERENDE
SÖVDÜM GEÇMİŞİNE NE BIRAKTIN Kİ
ALMANYA
3 saat önceALMANYA
3 saat önceDÜNYA
3 saat önceAVRUPA
4 saat önceALMANYA
4 saat önceGÜNCEL
4 saat önceALMANYA
4 saat önce
”EN GÜZEL ANLAMLI SÖZLER, ANCAK BU KADAR EKSİKSİZ MÜKEMMEL OLABİLİR”!
Sözlerin değersiz anlamsız olduğu dinlenilmediği bir zamanı yaşıyoruz ben bunu anlamış değilim. İlla kişilerin makam mevkii sahibi oldukları, ve tek onların yaptıkları işlerin doğru olduğu anlamına gelmez ve gelmemelidir de. Bu memlekette hakimler ve savcılar bile şerefini yitirdi, Maalesef onların ciğeri beş para etmez oldu. Anlaşılan oki, Bu millete bu yaşanan bela musibetler henüz yeterli gelmediğini, sanki kendilerini yaradan Rabbinden çok daha fazlasını ister gibiler. Oysa bir bilseler ki onlar için kurtuş yolu tek AKP’siz bir iktidar hükümeti ile mümkün olabilir.
Başa gelen her musîbet, ancak Allah’ın izin vermesiyledir. Kim içten ve şuurlu olarak Allah’a iman ederse, Allah onun kalbini doğruya ve gerçeği idrake açar. Allah her şeyi hakkiyle bilir. (Teğabün 11)
Kendi elleriyle işledikleri günahlar yüzünden başlarına bir felâket geldiği zaman: “Rabbimiz! Keşke bize bir peygamber gönderseydin de âyetlerine uysaydık ve mü’minlerden olsaydık!” demesinler diye seni peygamber yaptık. (Kasas 47)
Başınıza gelen her musîbet, kendi ellerinizin kazandığı günahlar, ihmal ve kusurlar yüzündendir. Bununla beraber Allah, o günah ve kusurların pek çoğunu da affediyor.
(Şura 30)
Bedir’de düşmanlarınıza verdiğiniz iki misli zarar, Uhud’da kendi başınıza gelince: “Bu musîbet de nereden?” diye soruyorsunuz, öyle mi? Rasûlüm de ki: “Elbette kendi yaptıklarınız yüzünden!” Şüphesiz Allah’ın her şeye gücü yeter. (Âl-i İmrân 165)