Sen ki
Ülke işgaldeyken
Saray gaflet ve hıyanet içindeyken sadece sen; ‘’kurtuluş’’ diyordun
Ordu yok dediler; ‘’kurulur’’ demiştin, para yok dediler; ‘’bulunur’’ demiştin
Düşman çok dediler; ‘’yenilir’’ demiştin
Boğazı kaplamış işgalcilere bakıp; ‘’geldikleri gibi giderler’’ demiştin!
19 Mayıs 1919’da Samsun’da güneş gibi doğduğunda
‘’Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır, o satıhta bütün vatandır!’’
Diye başlattığın kutsal savaşla, Misak-ı Millî yemini ettin halkınla
4 Eylül’de Sivas’ta, 23 Temmuz’da Erzurum’da umut verdin Anadolu’ya
23 Nisan 1920’de Ankara’da temelini attın Cumhuriyetin
Ocak 1921’de 1.İnönü’de 1 Nisan 1921’de 2. İnönü’de ‘’hem düşmanı hem milletin makus talihini yenince’’ güven geldi yurtseverlere…
Düşman,1921 Eylül’ünde Sakarya’da kan gölünde boğuldu
30 Ağustos 1922’de Dumlupınar’da yazdığın destanla kırdık esaretin zincirlerini
Düşmanın, ‘’ Altı ayda yıkamazlar’’ dedikleri engeller ‘’altı saatte ‘’ yerle bir olduğunda
Son emrini verdin:
‘’Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir ileri!
Sel olup aktılar Afyon ovasından İzmir’e doğru.
‘’İzmir’in dağlarında çiçekler açarken
Düşmanlar, yanlarında Hanedanı da alıp geldikleri gibi gittiler.
Ve sen, verdiğin her konuda sözünde durdun
Ümmet toplumundan, özgür bireylerden oluşan bir Ulus
Bu Ulusa yakışır Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdun
Sonsuza dek yaşatmak için
Ey büyük önder, Mustafa Kemal Atatürk!
Sen rahat ol!
Senin yurttaşların değildi çağın gerisinde kalan
Bazan solcu, bazan dinci, bazan liberal kimlikli işbirlikçilerle
Emperyalizme teslim olanların kalıntılarıydı onlar
Bazan, halkın sana olan sevgi seviyesini sınamak için:
‘’Ahh keşke Yunan kazansaydı!’’ Diye dövünen fesli sapkınları öne sürdüler dama taşı gibi
Sana kin kusan hain Mustafa Sabri gibi imamların arkasında saf tuttular
Gün oldu
Onlar güçlü oldukları için olmadı bütün ihanetler
Onlara fırsat veren kurduğun partinin genel başkanıydı
Laik Cumhuriyeti yıkmak için görevlendirenlerle birlik olup
Muhtar bile olamayacak birini başına bela ettiler ülkemin.
‘’Altı ay dayanamaz’’ diye gün verdiler kim bilir ne karşılığında?
‘’Atatürk’ün askerleriyiz’’ diyenler, Tayyib’in askeriyiz! Dediler kasıla kasıla
Türbana, başörtüsü diyerek Atatürkçülük oynadılar yobazdan oy alırız yanılgısıyla .
Halk TV’de eski dinci, Türbanı savunuyor senin adına
‘’Bacımın başörtüsü’’ diye Türban reklamı yapanlar parti kurdular senin adına
Hakimler, savcılar, kimi korkudan, kimi aldıkları rüşvet hatırına adaleti yokettileri.
Bahçeli’nin MHP’si, ‘’yurtseverliği ayaklar altına aldım’’ diyenin önüne yattılar, kendi bekalar için
Valiler, ulusal bayramları, Anıt Kabri yasakladılar halkına.
Uyandı halkın, gayri yeter diyerek
Artık ne partinin valisi ne iktidarın sopası polisi
Korkutamıyor eskisi gibi
Sahip çıkıyorlar emanetine, genci, yaşlısı, kadını ve de erkeği
Yandaş biçareler gibi, para almadan, beleş şapkalar, ekmek arası öğüne tamah etmeden
Sana koşuyorlar
Öyle kararlıdırlar ki
İlk seçimlerde proje partisi ve ortakları bir zamanlar Emperyalist Efendileri gibi
Geldikleri gibi gidecekler.
İnan bize …
Yıldız AKALIN
ALMANYA
25 dakika önceGÜNCEL
3 saat önceGÜNCEL
3 saat önceABD
4 saat önceALMANYA
5 saat önceGÜNCEL
7 saat önceGÜNCEL
8 saat önce