Meclisteki bir milletvekili “seçildiği partiyi” bırakıp “başka partiye” geçebilir mi?
Bu doğru bir davranış mıdır?
Evet, Türkiye’de bir milletvekili seçildiği partiden istifa edip başka bir partiye geçebilir.
Bu durum, Türk siyasi hayatında zaman, zaman görülen bir olgudur.
Bu davranışın “doğru” olup olmadığı, çeşitli etkenlere ve bakış açılarına göre değişebilir.
Bir milletvekilinin parti değiştirmesi “karmaşık” bir durumdur ve nedenleri farklı olabilir.
Bu davranışın doğru olup olmadığı, kişinin ahlaki değerlerine, siyasi görüşlerine ve duruma bakış açısına göre değişir.
Önemli olan, milletvekilinin bu kararını verirken “seçmenlerin iradesini”, “kamuoyunun” beklentilerini ve kendi “vicdanını” dikkate almasıdır.
Batı ülkelerinde de meclisteki milletvekilleri seçildikleri partiyi bırakıp başka bir partiye geçebilirler.
Bu durumun sıklığı, nedenleri ve sonuçları ülkeden ülkeye farklılık gösterebilir.
Bu durum, genel olarak “party switching” veya “defection” olarak adlandırılır ve birçok “Batı” ülkesinde görülen bir olgudur.
Bu tür geçişler, genellikle “siyasi görüş” ayrılıkları, kişisel nedenler veya “siyasi çıkarlar” gibi faktörlerden kaynaklanır ve seçmenlerin, kamuoyunun ve diğer siyasi aktörlerin “tepkilerine” yol açabilir.
Milletvekilinin Parti Değiştirme Nedenleri:
1-Siyasi Görüş Ayrılıkları: Milletvekili, zamanla partisinin politikalarından veya ideolojisinden uzaklaşabilir.
Bu durumda, kendi inançlarına “daha uygun” bir partiye geçmek isteyebilir.
2-Kişisel Nedenler: Milletvekili, parti içinde yaşadığı anlaşmazlıklar, liderlik sorunları veya diğer kişisel nedenlerle parti değiştirebilir.
3- Çıkarlar: Milletvekili, daha iyi bir pozisyon elde etmek, daha fazla etkili olmak veya gelecekteki seçimlerde daha şanslı olmak gibi siyasi çıkarlarını düşünerek parti değiştirebilir.
4-Bölgesel veya Yerel Sorunlar: Milletvekili, seçim bölgesindeki veya yaşadığı yerdeki sorunlara partisinin yeterince ilgi göstermediğini düşünebilir.
Bu nedenle, bu sorunlara daha duyarlı bir partiye geçebilir.
Parti Değiştirmenin Etik Boyutu:
Milletvekilinin parti değiştirmesi, “seçmenlerin” ve “kamuoyunun” değerlendirebileceği bir konudur.
Bazı insanlar, milletvekilinin “seçmenlerin iradesine” saygı göstermesi gerektiğini ve parti “değiştirmesinin etik olmadığını” savunabilir.
Çünkü seçmenler, o “milletvekilini belirli bir partinin” temsilcisi olarak seçmişlerdir.
O partiyi bırakıp başka partiye geçmesi hiç de dürüst bir davranış değildir.
Bazıları da milletvekilinin “kendi vicdanına” ve “inançlarına” göre hareket etme “özgürlüğü” olduğunu, “siyasi görüşlerinin değişebileceğini” ve bu nedenle parti değiştirmesinin “doğal bir hak” olduğunu savunabilirler.
Bence bu görüş bu işe bir olumlu görünüş kazandırmak içindir ve hiç de etik değildir.
O milletvekilinin seçmenlerin “çıkarlarını daha iyi savunabileceğine” inandığı bir partiye geçmesi de ender de olsa düşünülebilir.
Geçmek istediği partinin ne duruma düşeceği de ayrıca düşünülmelidir.
Nasıl oluyor bir başka partinin seçilmiş milletvekilini isteyip, kendi partinize çekmek istiyorsunuz… bu da üzerinde çok düşünülmesi gereken bir durumdur.
Doğru da gözükmemektedir…
Batı ülkelerinde bu uygulamalar nasıldır, diye bakmak doğru olur.
Benim görüşüme göre ise en doğru olanı şudur:
Kendisini seçtiren, kayıtlı olduğu partiye rağmen o seçilmiş milletvekili bu partinin milletvekilliğinden ayrılmak isterse ancak “bağımsız” olarak mecliste yer almalıdır.
Dürüst ve doğru olan da budur.
Bu nedenlerden dolayı milletvekili transferleri denilen durum çok “tartışılmalıdır”.
Zaten bir çok olumsuz düşünceleri de “beraberinde” getirmektedir.
Öğretmen Gönen ÇIBIKCI
ALMANYA
Az önceALMANYA
Az önceALMANYA
3 saat önceGÜNCEL
3 saat önceALMANYA
3 saat önceASYA
3 saat önceALMANYA
8 saat önce