MARKET ÇALIŞANLARI

ABONE OL
14:21 - 03/03/2024 14:21
2

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Market çalışanları
Tekelci sermayenin marketler zinciri mahallelerde; bakkal, kırtasiye, nalburiye, hırdavat, züccaciye, tuhafiyecileri…, ortadan kaldırmaya devam ediyor.
Devlet yönetimi, sermaye, ülke halkları kuvvetler ayrılığını olarak ele aldığımızda:
Ülke halkları çalışıyor.
Kapitalist ekonomi ve yerli işbirlikçileri yoksul halkları çalıştırarak, ülkenin milli, yerli değerlerini yağmalayarak sermayelerini büyütüyorlar.
Ülke halkları örgütsüzse: Sermaye oluşturduğu devlet yönetimine siyasi parti yasaları ve kanunlar, bazen kanunsuzluklar üzerinden kendi temsilcilerini seçerek, kendi kanunlarını çıkarırlar.
Ülkelerde çalışan emekçilerin sosyal siyasal alanda meslek örgütleri ve sendikalar ile güç olursa: İnsan, çevre, doğa, doğal dokuları oluşur. Milli değerler korunarak, sosyal – siyasal haklar ile insanca yaşamı güçlendiren, yasaları uygulanır.
Halklar beyin ve beden gücü ile çalışarak kendi yaşamını sürdürürler. Çalışırken, hastalık, eğitimi, sosyal yaşamı…, devletin milli güvenliği, toplumsal refahı için vergi öderler. Sermaye yönetimi, bu birikimi kendi çıkarlarına kullanır, sağlığı, eğitimi, hizmeti yoksul halklara satarlar.
Market çalışanları!
Müşterilerin hizmet beklediği işçiler, sosyal siyasal haklarından yoksun kölelik koşullarında çalışıyorlar.
Hizmet bekliyorsunuz.
Güler yüz bekleniyorsunuz.
Saygı bekliyorsunuz
Sorumluluk bekliyordunuz…
İşçiler mesleki çalışma kurallarına göre iş yerinde çalışma koşulları kanunlar ile güvence altına alındığı yazılır.
Marketlere alışverişe giden : Hakim, Savıcı, Zabıta, …, bürokratlar market çalışanlarını; bir an kasada çalışırken, sonrasında rafta ürün dizerken, depodan ürün çıkarırken, temizlik yaparken…, görürler. Ancak, dikkate almaz, umursamazlar.
Elbette, mesleki sorumluluğunuzu unutur, kendinizi insani değerden soyutlanarak, sadece müşteri yerine koyarsanız bunlara karşı duyarsız kalır, görmezden gelirsiniz.
Çevrenizde çokça duyarsınız., “ Çalışana iş çok. İşçi bulunmuyor…”
Sosyal/siyasal haklardan yoksun, iş güvenliği ve iş güvencesi olmadan, kölelik koşullarından işçileri çalışmaya zorluyorlar.
“ Bir ekmek kapısı buldun. Allah’ından başka ne istiyorsun. Sabret murada erersin…”
Sermaye kendi ürettiği sözleri ata sözleri olarak yayarak, olağanlaştırarak, sosyal destek buluyor. İşsizlere yüklenen “ çalışmıyorlar” yaftası ile sermayenin çalışanları köleleştirmesi kamufile ediyorlar.
Evet, sermayenin istediği gibi: insanlığını, onurunu, gururunu ayaklar altına alarak, insanlıktan çıkarak, kölelik koşullarda çalışanlara iş var. Bu çalışma koşulları yoksulları daha çok yoksullaştırırken, sermaye sahiplerine daha çok zenginleştiriyor.
Şair:
Esas olan sadece yaşamak değil,
insana yakışır şekilde ve onurlu yaşamaktır. Teslim olmadan, boyun eğmeden, sürünmeden, el etek öpmeden yaşamaktır.
Nazım Hikmet Ran
Ne yapmalı?
Hak gasplarına karşı, insanlığını kaybetmemişler; üyesi oldukları STK’lar aracılığı ile, emekçilerin ekonomik, sosyal, siyasal hakları için mücadele etmeliler. Alışveriş boykotları yapmalılar. Kooperatifler, küçük üreticiler bu marketlere ürün vermemeli. Sendikalar çalışan işçileri ortak sorunlarının çözümü üzerinden örgütlemeliler.
Çalışanlara düşen görev!
Çalışanlar: İşverenler baskıları, sömürü çakları, işten atma tehditlerini … iş arkadaşları ile sendikalarda örgütlenerek geri püskürtebilirler.
Ahali!
İşçilerin hak ve özgürlükleri için çalışma ve yaşam alanlarında üyesi olduğu partiler, sendikalar, mesleki ve akademik odaları, STK’ları… harekete geçirerek destek vermeliler. İş ekmek özgürlük mücadelesine dayanışma göstermeliler.
Hadi hayırlısı…

Ali Gültekin
Gazeteci / Yazar

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.