TESADÜF VE KADER

ABONE OL
18:10 - 01/10/2020 18:10
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

TESADÜF VE KADER

Dünya’da korkutan terör olayları asrın savaş yöntemi olarak izah ediliyor. Devletlerin gücü görünmez, uzakta olmayan düşmana karşı kendini, halkını koruma zorlaşıyor.

Gelişen tıp ve teknolojiyle insan ömrü uzatıldı. Yaşadığımız asırda artık altmış yaşına erken ölüm deniyor.

Bu yaşı geçmek tesadüfe kaldı, yanlış zaman ve mekânda olan terör kurbanı olabiliyor. Noel panayırından bir saat önce orada olanlar, bir gün önce aynı saatte oradan geçenler kıl payı hayatta kalmış oluyor.

Aynı yerde bir bisiklet kazası olunca, rastlantı mı olduğuna cevap ararken, zaman zaman önlem alınınca kazanın tekrarlanmadığı görülüyor.

Nasrettin Hoca’nın dediği gibi, eşeği sağlam bağladıktan sonra Tanrı’ya emanet etmekte fayda var. Kömür ocaklarında sık rastlanan kazalar, başka bir ülkede olmuyorsa önlem alma çare olabilir. Osmanlı İmparatorluğu yıkılma döneminde Türklere karşı savaşan İngiliz Lawrence tarihe geçmiş bir subaydır. Grubunda Arap askeri Kâzım çölde gece karanlıkta unutulur. Müslüman arkadaşları ölümü onun kaderidir, deyip çölde kalmasını doğru bulurlar. Lawrence geri dönmekte ısrar eder ve Kâzım’ı getirir.

Üç gün sonra çıkan bir isyanda onu yine kendi eliyle tabancayla öldürmek zorunda kalır.

Bu olay tesadüf ve kadere kafa yoran filozofların notları arasında kitaplara konu olmuştur.

Bir anne ticaretle uğraşan, sık sık uçakla yollarda olan oğluna, bugün kötü bir rüya gördüm, gitme der. Oğlu uçuşunu iptal eder, anne mutfakta radyoda haberleri dinler. 
Oğlunun uçacağı uçağın düştüğünü, hiç kimsenin sağ kalmadığını haber vermek için uyuyan oğluna koşar. Ama evlâdını yatakta ölü bulur.

Ölümün, kazanın kader olduğunu anlatan böyle hikâyeler vardır.
Erkek arkadaşı hastalanan genç kadın dans lokalini yalnız gider. O akşam bir ömür birlikte yaşayacağı eşiyle tanışır.
Yaşanan tesadüf kötü olursa kader, iyi olursa şans olarak kabul edilir. Kaderde artık yapılacak bir şey kalmamıştır, inanç acıya tahammül etmeyi, yas tutmayı kolaylaştırır.
Bir ülke iyi güvenlik önlemleri alır, akıllı dış politika yaparsa, teröre karşı koyabilir. Bugün Avrupa ülkelerinde önlemler çok sıkı, tekrar sınırları kapama kontrol etme gündemde. Arı kovanına çomak sokmadan yaşamayı, politika üretmede coğrafya da yardım ediyor.

Terör olayları aydınlatılmadıkça, yalnız tetikçilerin kanuna teslim edilmesi yeterli değildir. 

İstanbul’da o dans lokaline gitmeseydi demekle iş bitmez. Halkın yaşam tarzına karışanlara yüz verilmemesi, tepki gösterilmesi şart olmuştur.
Tesadüf 1932 yılına kadar psikolojide ve filozofi de konu olarak ele alınmamış, kaderle ilişkisi incelenip araştırılmamıştır. Astronotların uzaya gidişi esnasında yeryüzüne telepati bağlantısı denenmiştir. Enerji dalgaları şans ve rastlantıyı etkiler mi sorusuna cevap bulmaya çalışılmıştır.

Geleceğini tesadüfe bırakmak istemeyen fala baktırır. Önsezisi çok kuvvetli olan falcı Erik Jan Hanussen, hipnotizma metoduyla 1930 yılında Hitler’in Almanya’ya ve Avrupa’ya getireceği savaş ve neticelerini söyledi. Falının cezası, SS tarafından ormanda vurularak öldürüldü. Falı yazılı olarak bıraktığından dolayı, savaş sonrası yazıları değerlendirildi. Söylediklerinin hepsi doğru çıkmıştı.

Mesleği yolda geçirenler yaşamlarını tesadüfe bırakırken, önce önlem almalıdır. Şoför ve kaptan olanların işi oldukça zor günümüzde.

Şahsın önlem alması, devletin alacağı güvenlik önlemi gibi etkili olamaz. O halde terörle yaşamaya alışmamalı, barış ve insan hakları için demokratik güçler, devletler birlikte hareket etmeli.

Bütün Dünya’da bir deprem, dip dalga görülüyor. Politikacılar vatandaşların istek ve arzularına kulak vermelidir. Muhaliflerin sözüne düşmanca karşı koymamak gerek. Azınlığın, muhaliflerin hakkına saygı göstermek demokrasinin temel taşlarından en önemlisidir.

Demokrasi muhaliflere yalnız direnme hakkı vermek olarak anlaşılırsa kısır kalır, başarılı olmaz.
Tanrı, çocuk ve torunlarımızı iyi insanlarla karşılaştırsın. Şans getiren tesadüfler olsun, rastlantılar kazaya sebep olmasın.

Son toplantıda yanımda ikinci devlet sınavını vererek Berlin’de öğretmen olmuş bir genç kız oturdu. Hacer’i tanıdığıma çok sevindim. Bu nedenle etkinliklerde yer ayırmayı doğru bulmuyorum. 

Hoşça kalın!

İlter Gözkaya-Holzhey                

Psikoloji ve Filozofi okuyan üniversite öğrencilerine:

Arthur Koestler, Die Wurzeln des Zufalls, Freiburg i. Br., 1972

Stanislaw Lem, Philosophie des Zufalls. Bd. I u. II, Verlag Volk und Welt, Berlin 1990

Johannes v. Buttlar, Gottes Würfel – Schicksal oder Zufall?,
Knaur TB Nr. 72209, München 1998
ISBN 3-426-72209-7 

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.