SUÇ VE HATA

ABONE OL
18:09 - 01/10/2020 18:09
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

SUÇ VE HATA

Suç kelimesi dilimize Arapçadan gelmiştir. Törelere yasalara aykırı davranış olarak izah edilir. Hata ve kusur anlamında da kullanıldığından dolayı karıştırılır.

Hata kelimesi de iki anlamda kullanılır. Yanlış yapma derslerde yapılan hatalardır. İstenmeyen bilmeyerek işlenen kusur ise yanılmayı anlatır.

Türkiye’de suçlu diye yakalanıp götürülen insanlar, başlarına basılmış halde televizyon yayınlarında tekrar tekrar gösteriliyor. Bu nedenle sosyal sorumluluğu olanların ilgilenmesi gereken bir konudur.

Hukuk uzmanları ayrıntılarını daha yerinde araştırabilir. Sıradan vatandaşa verilen izlenime göre mahkeme suçlu olduğuna karar verene kadar itham edilenin yüzünü kapatma hakkı vardır. Alman televizyon yayınlarında gözaltı bulutlandırarak gösteriliyor.

Bazı durumlarda gençler zorla suça itilir, onları dinlemek gerek. O gün suç sayılan bugün aklanabilir. Görülememiş adlı makalemde bu daha iyi anlaşılıyor.
İtham edilen kendisinin suçsuz olduğunu kanıtlamak zorunda değil, tam tersine hâkim mahkemede suçunu ispat etmesi şarttır.

Okulda ayrımcılığa uğrayan bir öğrenciye daha kolay kabahat ithamı, yani iftira edilebilir. Ailesiyle iyi anlaşan zamanında bildirir, yol yakınken temize çıkarılabilir.
Çocuk bütün çabalarına rağmen, bu ithamdan kurtulamazsa gerçekten hırsızlığa yönelebilir. Yanlış seçilen arkadaş etkisiyle daha kötü yola düşebilir.
Bu defa kötü davranış yapan işlediği kusuru kendisi kabul eder ve özür dilerse affetmek büyüklüktür. Türk toplumunda erkek çocuklara çok erken yaşta hatalarını görmeyi ve özür dilemeyi öğretmek gerekir.

Eskiden boşanmalarda suç prensibi vardı, şimdi bu kaldırıldı. Anlaşamama prensibi göz önünde tutuluyor.

Hata yapmayan tek bir insan vardır, o da hiçbir şey yapmayandır. Önemli olan tekrar etmemek için hatadan ders çıkarmaktır.

Politikada, sosyal kuruluşlarda rakibi yıpratmak adına eski defter, kapanan bir olay tekrar tekrar servis edilir. Kötülük üreten diziler halka kötü örnek oluyor.

Viktor Hugo’nun Sefiller romanı klasik roman olmuştur. Zira her zaman aşamasında izleri vardır.

Romanın kahramanı aç kaldığı için bir ekmek çalar ve kürek mahkûmu olur. Tanınmamak amacıyla yerini değiştirir, fabrika kurar. Birçok işçiye iş yeri açar, hep mazlumun yanında olur. Fakat ne yaparsa yapsın bir türlü geçmişinde konan lekeden kurtaramaz kendini.
                           
Hata arayan insan bulur, hele yıpratmak amacı güdülürse iftira edilir. Bilhassa namusu yalnız kadınlarda arayan ülkelerde namus bekçileri toplumda yaralar açar. Kadınları intihara sürükler.

Son yıllarda ceza evinde haksızlığa dayanamayan intihar eden askerler veya iftiranın zehriyle hastalanıp ölen tutuklular da tarihe geçti.

Kendisinden emin, bilinçli huzurlu ve mutlu insan, başkalarına kötülük etmez. Ticari anlamda rakip ise işini doğru yaparak daha iyi kazanır. Politikada da işi yapabilecek birikimli kişi lider seçilirse toplum kazanır.
Dost hatayı dosta söyler, bir daha tekrarlamaması amacını güder. Yıpratmak için duyurma amacı çirkindir, yapan kendisi güven kaybeder.

En büyük mahkeme insanın vicdanıdır, yapılan muhakeme en etkindir. Bu konuda yazılmış romanlar sinemaya da uyarlanmıştır.

Başkasını yargılamak kolaydır, en zoru kendini yargılamaktır.
Bunu beceren bilge olmuş sayılır. İnsan yüreğiyle bakarsa doğruyu görebilir.

Vicdan, insanın içindeki Tanrı’dır. Viktor Hugo

Sınıfımda, çevremde herhangi birine işlediği bir hatadan dolayı yıpratılmak amacı güdüldüğüne şahit olursam, yanlış olduğunu hatırlatırım. Mesleğin verdiği güçle enerji dolarım ve o kişiyi, öğrenciyi korumaya alırım. Bu, her öğretmenin insanlık görevidir.

Toplum becerileri, birikimleri olan insanları topluma kazandırdıkça ilerleyebilir. Tarihte cereyan eden bütün icadlar, örnekler geliştirilerek bugünkü son duruma getirilmiştir. Hata yapmadan en iyisine ulaşılamaz.

Teknolojide gelişme hızlı ilerler, ama düşüncede gelişme yavaş olur. Buna rağmen bugün sosyal, kültür ve politikada sahip olduğumuz tüm olumlu düşünce ve davranışlar bizden önce başlayanlar sayesinde mümkün olmuştur.

Hoşça kalın!

İlter Gözkaya-Holzhey                

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.