POLİTİKADA ETİK

ABONE OL
18:45 - 01/10/2020 18:45
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Ayrı ayrı mezheplere bağlı din derslerinin yanında, hepsini içine alan etik dersi konması için Berlin’de hayli toplantılara katıldım. Bu derste öğrencilere insan ahlâkı, töre ve bütün dünya dinleri hakkında bilgi veriliyor.

Politikada yöneticilere böyle bir dersi ya seçimden önce, ya da seçildikten sonra seminer şeklinde uygulamadan önce etik dersi zorunlu olmalıdır.
Seçim propagandaların yapılışı o ülkenin gelişmiş medeniyet seviyesini gösterir. Seçim zamanında Didim’de olduğum zaman yapılış şeklinden üzüntü, utanç duyuyordum. Bilhassa halkı temsil ettiğini iddia eden CHP dolmuşu sonunu kadar kuvvetle açılan, hiç bir şey anlaşılmayan müziği ile siteleri dolaşırlar. Zaten gürültülü olan ilçeyi daha da gürültülü yaparlardı, yazılı elime hiç bir şekilde kâğıt verilmezdi.
Yerel gazetelerde köşeyazarları turizm merkezlerinden biri olan ilçenin sorunlarını, çözüm önerilerini dile getirmekten bıkmazlar. Ama sahiller yazın yine pislik, çöp içinde, yine derneklerin korumaya çalıştığı küçük güzel plajlara yığılan gezginler, bunalma işaretleri veriyor. 33 Koydan ancak üçü halka açık plaj olarak kullanılıyor. Seyyar satıcılar sokaklara hükmediyor. Hırsızlık kontrolden çıkıyor.
CHP Belediye Başkan adayı A. Deniz Atabay yeni bir umut ışığı gibi görünüyor. Ekibi meclis üye adayların sayısı 22, bunun 8’i kadın. Meclisin üyeleri mimarlık, bilim, sosyal işler, turizmden anlıyan kişilerden seçilmiş.
Bağırarak seçim hazırlığı yapmıyor. Yerel gazete başlıkları ciddiyet gösteriyor.
Atabay resmi kurumları, cemevini, ticaret ve tarımın temsilcilerini, oda ve meslek kuruluşlarını, yerli ingiliz derneğini ziyaret etti. Sorunları dinledi, birlikte çalışma sözü verdi.
Antalya’yı gördükten sonra kendimize gelemiyoruz. Bırakın Dünya’yı Didim ülke ölçeğinde bile çok aşağıda. Felsefemizde adam kayırma yok, verilen sözler gerçekleşecek, birleştirici olacağız. Siz üyeler ve halktan görev istiyeceğiz, o kadar çok isteyeceğiz ki, sizler artık bizden kaçar duruma geleceksiniz. Turizm mekânlarından en uzun sahil şeridi, en büyük yüzölçümü olan ilçemizde denizden tam yararlanmayı sağlayacağız. Didim’in Deniz’i ile Aydın’ın Özlem’i elele hizmet verecek.
Aydın ili büyükşehir oldu, başkan adayı şimdiki CHP Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu.
 
Yurtdışı Türklerinin Avrupa’da oturmuş politika deneyimi var. Almanya’dan örnek gösterince burası Türkiye diyorlar. Bunu sorumluluktan kaçmak için söylüyen yöneticiler, yurtiçinde örnek gösterilecek belediyelere bakmıyorlar. Gerek emekli olup Türkiye’de uzun süre yaz aylarını geçiren, gerek geri dönüş yapanlar yerel politikaya karışmalıdır.
Aldığım bilgiler doğru ise Türkiye’de yazlığı olupta muhtarlıklarda oturma kâyıtları olanların adları seçim listelerinde var. Şayet sınırda oy verme şartı varsa, Türkiye’de bulunanlar için yunan adalarına kısa giriş çıkışlar yerel seçim bölgelerinde günü birlik seyahatler organize edilmelidir. Didim, Bodrum gibi bazı kıyı kentlerde liman var, bu zor olmaması gerek. Okurlarımı oy vermeye çağırırken aklımda Dr. Konrad Adenauer’in (1876-1967) tek bir oy farkıyla, yani kendi oyu ile Berlin Belediye Başkanı seçildiği söylenir. Yerel seçimlerde bazı Belediye Başkan adaylarını CHP merkezi kabul etmeyince, adaylar ertesi gün partilerinden ayrılıp DSP’ne geçtiler. Gelen başkan adayını parti üyeleri omuzlarında taşıdı, fotoğrafı görünce etik başlığında bu makaleyi yazmaya karar verdim.
Merkez CHP yönetimi neden başkan adayları geç tasdik etti veya değiştirdi? Kabul edilmedi diye gömlek değiştirir gibi parti değiştirildi. Kabul eden yeni parti için politika ahlâkı anlayışına uymaz. Biz Avrupa’da alıştığımız politika pencesinden şaşarak bakıyoruz. Burası Türkiye sözünü negatif kullananları anlamıya çalışıyoruz. Futbolda olduğu gibi omuzda taşıyan mı, taşınılan mı siyasette değerinden kaybediyor? Anadolu topraklarından saygın politikacılar ve bilimadamları gelip geçti. O resmi görünce Prof. Dr. Erdal İnönü’nün çanta ve şemsiyesini dahi taşıtmamak için direnci hatırlamayan yoktur. Onuncu Cumhurbaşkanı iken trafikte kırmızı ışıkta duran Dr. Ahmet Necdet Sezer’i hürmetle anmıyan kalmamıştır. Köşeyazarları birleşin diye okurlara çağrı yapıyor, birleşmezlerse ne olacağını uyarıyor, bıkmadan tekrarlıyor CHP sanki tersini yapıp, bölündükçe bölünüyor. Berlin felsefe hocamız Dr. Ufuk Yaltıraklı Platon’un Demokrasi dersini Milet’te halka açık ders vermelidir.
Seçilip başkan olan yönetici niteliklerini taşımalıdır. Derneğini, köyünü, ilçesini şehrini iyi tanımalı. Parti disiplini baş olanın diktesi ile değil tüzük ve programa göre proje üretmelidir. Seçim hazırlıkları çevre ve ses kirliliği yapmadan, israftan kaçınarak yapılmalıdır. Doğayı koruyarak projeler uygulanmalıdır. En iyi başkan her şeyi tek başına icra eden, her konuda söz söyleyen değil, iyi iş bölümü yapan, uzman üyelere söz verendir.
Etik yönetici dürüst olur, davranışları güven verir, bilgisini örgüt üzerinde iyi kullanır, bireyleri iyi yönlendirir. Başarıyı halkı, üyeleriyle birlikte kutlar. Tutarlı ve yanlışları engeller, gerçekleri gizlemez.
İnsanı tanıma becerisini iyi kullanarak, nitelikli deneyimli vatandaşlardan faydalanmayı bilir.
Etik yönetici gücü arttıkça halkından uzaklaşan değil, tersine halkına yaklaşandır.
Mustafa Kemal Atatürk’in vatandaşlık, bireyi bilinçlendirme ilkesi unutulup, teba sistemi gerilir oldu. Bu durum tekrar değişip, bireye sen teker teker bir değersin anlayışını geri getiren Belediye Başkanlarına ihtiyaç vardır.
Mavi Didim Gazetesi’nde bir yorumcu artık Belediye Başkanı
AK Partiden seçilmeli ki, ilçemiz idaresi hükümet eden Ankara’dan daha iyi destek alsın, diye yorum yazmış. İşte bu anlayış Türkiye’nin kanayan yarası olan particilik tutumudur.
Seçimden sonra başkan hangi partiden olursa olsun herkesin başkanı olmalıdır. O ilçe, şehir, köy, mekân, site herkesin olmalıdır. Birlikte hareket edip, çevreyi sahilleri her vatandaşın koruması gerek. Ankara’dan, Avrupa’dan yola çıkan gezginler çevre hepimizin, bir tek gezegenimiz var, bilinciyle turistik kentlere yazın gitmelidir.
Her şeyi başkana yüklemek, onu diktatör yapmaktır. Sonra da şikâyet etmenin bir anlamı kalmaz.
A. Deniz Atabay, yıllardır turizm derneği başkanlığı yaptı, meclisinde deneyimli dernek yönetimden mimar Erdal Baylan’la şehir plânında iyi işler yapılacağını gösteriyor. Bütün turistik kıyı kentlerin beton yığınından kurtarılıp, yeşil alanlar çoğaltılmalıdır.
Ağırbaşlı, bilgili, alçakgönüllü başkan adayının yerli göçmen tartışmasına nokta koyup, tüm ilçe halkını kucaklıyacığına inanarak başarılar diliyorum. Hangi Partiden olursa olsun kazanan, seçimi hilesiz kazanırsa herkesin Belediye Başkanı olmasını umut ediyorum.
Sevgili okurlarım, 30 Mart’tan önce yola çıkacak Avrupa türklerine hayırlı yolculuklar diliyorum.
Hoşça kalın!
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen 
Not:
Didim haberleri için bkz.:
www.mavididim.com.tr

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.