0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

POISSON D’APRIL, 1 NİSAN

Öyle bir sabaha uyandım ki bu sabah!
İster inanın, ister inanmayın!
Gözümle gördüm, kulağımla duydum.
Cumhur Başkan olduğu savındaki AKP Genel Başkanı; salt AKP’lilerin cumhur başkanı olmaktan duyduğu pişmanlıkla tüm halkımızın cumhur başkanı oldu.
OHAL in kaldırıldığını ve ülkeyi bundan böyle KHK’lerle yönetmekten pişmanlık duyarak özür diledi, işlediği günahlardan yerleri ve gökleri yaratan kadir-i mutlak, rahîm ve rahman Allah’a sığındı.
16 Nisan 2016 günü #HAYIR oylarını, YSK’yla işbirliği yaparak çaldığını ve halkoylaması seçimini manipüle ettiğini kabul ve beyan ederek aff-ı mağfuret diledi.
Parlamenter sisteme yeniden dönüleceğini ve tek adamlıktan imtina ettiğini ve bu yanlışı yapmaktan duyduğu pişmanlığı itiraf etti.
Türkiye’nin laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olduğu gerçeğini kabul etti.
Demokrasinin tüm kural ve kurumlarıyla işletilmesi için gereğini yapmaya kararlı ve azimli olduğunu açık bir dille söyledi.
Güçler ayrılığının önemini kavradığını, yasama, yürütme ve yargı erklerinin arasındaki dengenin bozulmasına neden olmaktan dolayı duyduğu pişmanlığı ve durumu sonlandırdığını açıkladı.
Bununla da kalmadı. Yazılı ve görsel basının dördüncü bir güç olduğunu ve oraya bir daha hiç müdahale etmeyeceğine yemin etti.
Halkın doğru haber alma özgürlüğe önüne koyduğu tüm engelleri kaldırdığını ilan etti.
Haber yaptıkları için tutuklanan ne kadar basın emekçisi varsa özgür bırakıldıklarını duyurdu.
Böyle abzud bir durumun bu ülkede bir daha yaşanmayacağı garantisini verdi. Bu garantinin kendisi olduğunu söyledi.
Eğitim kurumunda yaptıkları tahribatın tamamını üslendi ve bundan böyle ülkede çağdaş bir eğitimin habercisi oldu.
Ama; her şeyden önemlisi, “Yurtta barış, dünyada barış.” ilkesini nihayet kavradığını ve bundan böyle yaşam ilkesinin yurtta ve dünyada kalıcı bir barış olduğunu söyledi.
Ölmelere ve öldürmelere övgüler düzmeyeceğine söz verdi.
Hakkında yapılan tüm suçlamalar için yüksek yargıda hesap vermeye hazır olduğunu söyleyerek yargıyı göreve çağırdı.
Ülkede ve ülke dışında sahibi olduğu mal ve para varlığının hesabını da tek tek verdi. Karanlıkta kalan tek bilgi ve sav bırakmadı.
Bundan böyle mahalle kabadayısı ağzıyla konuşmayacağına, terbiye ve görgü sınırlarını asla asmayacağına söz verdi.
Güne uyandığım bu 1 Nisan sabahında beni en çok sevindiren de bu açıklaması oldu.
Ne oldu öyle?
Şaşkın ördeklere döndünüz bunları okuyunca.
Yapmaz mı?
Yapamaz mı?
POISSON D’APRIL!
1 NİSAAAAAAAAN!