ÖRTÜLDÜYSE EVLENEBİLİR

ABONE OL
18:21 - 01/10/2020 18:21
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

ÖRTÜLDÜYSE EVLENEBİLİR

Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okul öğrencilerinin kılık kıyafetlerine dair yönetmeliğin 4.maddesinin 1.fıkrasının e bendinde yer alan “baş açık” ibaresi kaldırıldı AKP hükümetince. Bu yönetmelik; okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerini kapsadığından tüm okullardaki öğrenciler istedikleri kıyafetlerle okula gidebilecekler.
           
Bakan Avcı, bu yönetmelik değişikliğinin yalnızca lise ve ortaokul öğrencilerini kapsadığını söylese de bu konuda yönetmeliğin amaç ve kapsam bölümünde her hangi bir değişikliğe gidilmedi. Bu nedenle anaokulundan itibaren her kız ya da erkek öğrenci istediği başörtüsünü ya da başlığı takabilir. Çünkü yönetmeliğin ilgili bölümü yalnızca kızları değil, erkek öğrencileri de kapsamakta.

Erkek öğrenciler için de “baş açık” okula gitme zorunluluğu ortadan kalkmış oldu bu değişikliklerle. İsteyen erkek öğrenciler takke, külah, fes, şapka, sarık gibi başlıklarla sınıflarına gidebilirler. Erkek öğrenciler de inanç özgürlüğünü öne sürerek rengârenk ve değişik biçimlerdeki tarikat, cemaat, mezhep ya da dini simgeleyen başlıklarla sınıflardaki yerlerini alabilirler.

Geçen yıllarda tek tip giyinme zorunluluğu, okullardan kaldırıldığı için kız öğrenciler anasınıfından başlayarak pardösü, çarşaf, yöresel kıyafetler, kişinin yaşına uygun olmayan giysilerle okula gidebilirler. Bunun önüne de geçilemez. Çünkü bir şeyi inanca göre düzenlerseniz, bunun sınırları belli olmaz. Herkes kendisine göre bir inanç düzeni tutturmakta. Hatta bazı gelenekler, olumsuz tutumlara dinsel gerekçeler, dayanaklar bulma alışkanlığı da gelişmiş durumda.

Öğrencilerin serbest kıyafetlerle ve başlıklarla okula gitmesi sağlık açısından bazı zorlukları da getirecek. Temizlik konusunda güçlükler ortaya çıkacak. Okul tuvaletleri ve öğrencilerin kullandıkları ortak alanlar hızlı kirlenen yerler. Zaten toplumun bir bölümünde genel tuvaletleri kullanma alışkanlığı ne yazık ki gelişmemiş. Bu durumda öğrencilerin kıyafetlerinin nasıl zorluklar çıkaracağını düşünmek gerek.

Çocuk ve gençleri bedenen en hareketli dönemlerinde, onları kıyafetlerle baskılamak birtakım olumsuzlukları ortaya çıkaracak. Kıyafetler yaşa, döneme, iklime, yapılan işe uygun olmalı. İşi kolaylaştırıcı nitelikler bulunmalı giyimde.

Peki, kızların örtünmesi neden istenir? Kızların saçları bir cinsel nesne olarak görülmekte. Kadın saçının, erkeklerde cinsel uyarıya neden olduğu düşünülmekte. Bu nedenle özellikle ergenliğe girmiş her kız çocuğunun örtünmesi istenir. Ancak MEB, bu yönetmelik değişikliğiyle tüm kızların örtünmesini istemekte.

Hey, kendinize gelin! Akılları başlara devşirme zamanıdır. Küçücük kızları cinsel nesne olarak gören kafa, sağlıklı bir durumda değildir. Küçücük kızları tahrik unsuru gören böyle bir zihniyetle çağdaşlaşmak, bilim ve sanatta ilerlemek, sağlıklı bir toplum oluşturmak olanaklı mıdır? Her şeyden önemlisi, toplumun yarısını oluşturan kadınları, erkekleri tahrik etmekten başka bir işe yaramaz olarak görmek hem büyük bir haksızlık hem de çağ dışılıktır.

Nedense kendine erkek diyen bazı kişiler, her dişiden tahrik olmaktalar. Bu nasıl iştir? Bir tutam saç görünce kendini arenadaki boğa sanan bir zihniyet erkeklere yakışan mıdır? Akıl, yürek, vicdan nerede? Basiret nerede? Erkekliğin verdiği babacanlık, vakar nerede?

Dokuz, on yaşındaki kızları cinsel nesne ve tahrik unsuru görmek, onların cinsel olgunluğa eriştiğini düşünmektir. Bu da onların evlenme çağına geldiklerini söylemektir. Çıkın ortaya mertçe, açıkça söyleyin! İlkokuldan sonra kız çocuklarının okutulmasını istemediğinizi… Çıkın, söyleyin bu kızların evlilik çağlarının geldiğini…

Zaten Münafık Kardeşler değil miydi Mısır’da minicik kızlara nikâh kıymak isteyenler. Hani sizin yere, göğe sığdıramadığınız Mursi’nin düzeninde dokuz yaşındaki kızların evlendirilmesi için fetvaların verildiğini unuttuk mu sanıyorsunuz?

AKP iktidarını nasıl bir toplumsal düzen kurmak istediğini, düşüncedaşlarına bakarak anlayabiliriz. Mursi önderliğindeki Münafık Kardeşlerin Mısır’da yaptıklarını unutmamalı. IŞİD’in toplumsal yaşamı nasıl düzenlemek istediğini akıldan çıkarmamalı. 21.Yüzyılda köle pazarları kurarak kadınları, oralarda satanların yol arkadaşlarının onlardan farklı düşündüklerini sanmak saflıktır.

Ey Tayyip Erdoğan, BM Genel Kurulunda konuşmaya başladığınızda sıraların neden boşaldığını düşündün mü? Niye boş salonun duvarlarına konuştuğunun farkında mısın?

Ey türbanın üzerindeki yasağı kaldırdığını söyleyerek övünen Dersimli Kemal! Anaokullarından itibaren tüm okullarda türban yasağı kalktı, mutlu musun?

Çocuk gelinler artınca mutluluğunuz artacak mı Ey Erdoğan, Ey Kılıçdaroğlu, Ey Bahçeli!

Türkiye, bir kör karanlığın uçurumundan yuvarlanmaktayken mutlu musunuz ulusun iradesini, türbana sarıp sarmalayıp yok eden vekiller?
                                                           
Adil Hacıömeroğlu

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.