Geçen yazımızda, son dakika veya gece yarısı operasyonları ile SPD’de yapılan yönetim değişikliğinin, Hessen Eyaletindeki Ypsilanti olayı ve onu destekleyen Beck ilişkisine dikkat çekip, üstü kapalı olarak, klasik blok partilerde gençlerin bir şekilde önlerinin tıkandığından bahsetmiş, benzeri gelişmelerin CDU’da da yaşandşğına dikkat çekmiştik…
Nitekim; aynı günlerde Berlin-CDU teşkilatı da benzer çalkantılar içindeydi…Pflüger’in, genç bir politikacı kimliği ile CDU Berlin Eyalet başkanlığını ele geçirme operasyonu, partinin yönetimini elinde tutan CDU Baronları tarafından püskürtüldü ve sonuçta Pflüger’e, eski mevkii de kaybettirilerek iyiyce etkisiz hale getirildi… Oysa ki; gerek Hessen Eyaletinde SPD’li Ypsilanti gerekse Berlin’de CDU’lu Pflüger, tabanın sevdiği genç kuşak politikacılar… Akla takılan soru şu…Madem blok partilerde gençlerin önü tıkanıyor, nasıl oluyor da CDU Genel Başkanı ve Başbakan Angela Merkel hala başta..? Bu sorunun cevabı aslında son derece basit…CDU’nun belkemiği ve baş ideologu Wolfgang Scheuble desteğini ne zaman çekerse o zamana kadar… Çünkü; Angela Merkel o makama gelmedi, Helmuth Kohl tarafından getirildi ve Schäuble’de şu anda partideki Kohl geleneğini temsil eden isim…
Bu arada; dikkatleri çeken bir diğer gelişme de, blok partilerinin tam tersine, başta Birlik90/Yeşiller olmak üzere diğer partilerin gençleşme eğilimleri…FDP ve Sol Parti, her geçen gün kadrolarına yeni ve genç yüzler katarken, Birlik90/Yeşiller’de partilerinin başına türk kökenli Avrupa Parlementosu Milletvekili Cem Özdemir’i, tek aday olarak, getirmeye hazırlanıyor…
Cem Özdemir’i seversiniz veya sevmezsiniz ama bu gelişme, başta ve özellikle Türk kökenliler olmak üzere tüm göçmenler arasında bir umut oluşturacaktır…Nedeni gayet basit aslında…Bu gençler şunu görecekler ki, Almanya ‘da göçmenler artık oturmuş ve hemen, hemen her eyalette perlementoda temsil edilen, bir başka deyim ile, her seçimde % 5’in üzerinde oy alabilmiş, bir siyasi partinin Genel Başkanı da olabiliyorlar… Bu atılmaya hazırlanılan adımın ardı da gelebilir ve 2009 seçimlerinden sonra ortaya çıkabilecek koalisyon yapılanmaları içinde Birlık90/yeşiller’de yer alacak olursa, bu Cem Özdemir’e bakanlık bile getirebilir… Bu sadece Almanya’da yaşayan göçmenlere bir kişilik ve özveri kazandırmakla kalmaz, aynı zamanda Almanya’nın uluslararası ilişkilerde büyük itibar kazanmasına yol açar ve geçmişle köprülerin tamamen atılmış olması gibi bir imaja kavuşmasına neden olabilir…
Bu arada; Kafkasların kaynayan kazana dönmesinin nedenleri, yakın geçmişte Ortadoğu’da yaşananlarla benzerlikleri, Avrupa’nın Rus gazına bağımlılığı gibi Eylül ayına damgasını vuran bazı gelişmelere bir türlü giremedik… Ama en kısa zamanda bu olayların, gelişmelerin de arka planına bir göz atmaya çalışacağız…
Kalın sağlıcakla efendim…
M.Deniz Olcayto
