Kaşgarlı Mahmut

ABONE OL
19:06 - 01/10/2020 19:06
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Dil, bir ulusun varlığını ve devamlılığını sağlayan en önemli, en tanımlayıcı unsur. Türkçe, gerek anlatım gücü gerekse sözcük zenginliği bakımından dünyanın sayılı dilleri arasında ise bunda önemli unsur köklerinin derinliği … . Mustafa Balbay

Hızla gelişen iletişim teknolojisi sayesinde hayatımıza çok kolaylıklar geldi. Teknolojide güçlü olan ülkeler diğer ülkelerin kültürünü ve dilini etkisi altına alıyor.
Sihirli rengarenk bir alem gibi görünen sinema, TV programları, belgeseller ve internet aracılığı ile gelen dokümanların tamamı kitaba ve kullanılan dilin mükemmelliğine dayanır.
Teknolijiden yararlanırken çıkış noktamızı, yani kitaba olan önemi hep gündemde tutmakta fayda vardır.
Güven duygusu, gücünü bilgiden alır. Bilginin barındığı yer kitaptır.
[Adnan Binyazar]
2008 UNESCO tarafından, doğumunun 1000. yılı nedeniyle Kaşgarlı Mahmut (1008 – 1105) yılı ilan edildi.
iltergh_26_01_c.jpg
Türkçemizin bilinen en eski sözlüğü olarak kabul edilen Divanü Lügat-it Türk (Türk dillerinin Divanı) Kaşgarlı Mahmut tarafından kaleme alındı.
Divan 1072 – 1074 yıllarında el yazması olarak Bağdat’ta yazılmıştır. İki sene daha üzerinde düzeltmeler yapıldığından 1076 bitmiştir.
Bugünki anlayışla ansiklopedi diyebiliriz. Zira 638 sayfa olan bu kitapta 9000 sözcük ve cümle arapça ve başka dillerde açıklanması yanısıra, türkçe ve türkler hakkında geniş bilgiler veriliyor.
Türklerin tarihi, coğrafi yayılımı, boyları, lehçeleri ve yaşam tarzlarına ilişkin önsöz ve metin içine serpiştirilmiş bilgiler mevcuttur.
Atasözleri, ağıtlar, şiirler ve destan parçaları alınmıştır.
Batı Asya yazı Türkçesi hakkında varolan en kapsamlı ve önemli dil anıtı olan bu divan 1266’da Şam’da temize çekilmiş ve 1915’te İstanbul’da tesadüfen Ali Emiri Efendi tarafından bulunmuştur.
Talat Paşa’nın teşviki ile 1917 yılında Kilisli Rıfat Bilge (1873-1953) gözetiminde basılınca tüm dünya Türkologlarının ilgisini çekmiştir. Türkolog Carl Brockelmann 1928’de almancaya çevirmiştir. Türk Dil Kurumu himayesinde 1949 yılında modern türkçe çevirisini Besim Atalay yapmıştır.
Çizdiği daire şeklindeki harita 11. yüzyılda Türk’lerin bulunduğu bölgeleri yani türkçe konuşanların dağılımını gösteriyor.
iltergh_26_01_b.jpg
Haritanın yönleri tam olarak gösterilirken, doğuda Japonya’yı ada olarak çizmiş ve denizin türkçe öğrenimine engel olduğunu açıklamıştır.
Çin settini çizmiş dağların da dil gelişimine engel olduğunu söylemiş.
Batıda itil boyları, yani Kıpçak’ların ve Frenk’lerin oturdukları bölgelere uzanırken, güneybatıda Habeşistan, güneyde Hindistan gösterilmiş. Haritanın ortasında bütün türk kentleri işaretlidir.
İtalyan gezginleri türkçe konuşulan bu alana Türk dilli alanı diyerek dilin yalnız insanların değil, toprakların tarifini de verdiğini göstermişlerdir.
Türkçenin kullanıldığı alan 11 milyon kilometrekare olup 300 milyon kişi tarafından 21 ana grupta konuşuluyor. Kaşgarlı Mahmut’un derlediği 9000 sözcük bugün 100 bini geçmiştir.
Mustafa Balbay, asya steplerinde bugünki dil zenginliğine katlayacak hazineler beni karşıladı, diyor.
Uygurlar arap alfabesi kullandıkları halde türkçe ile barışıklar. Gezisi sırasında radyoda çalıkuşunu tiyatro olarak dinlemiş. Urinçi kentinde bir restorana davet edilmiş, salonun adı tanıdık, yani Kaşgarlı imiş.
Kısacası bu divanın yeniden keşfedilmesi ve yayınlanması Türkoloji tarihinde yeni bir devir açan olağanüstü bir olaydır.
Kaşgarlı Mahmut, Kaşgar’dan 45 km güneybatıda Opal kasabasında dünyaya geldi. Türk tarihinin önemli devletlerinden olan Karahanlı Devleti’nin (932-1212) hanedan sülalesine mensuptur.
Dedesi Yağan Tekin 18 Aylık kısa Hakanlık döneminden sonra tahtı kendi isteği ile Kaşgarlı Mahmut’un babası Hüseyin Emir Tekin’e devretmek ister. Bütün hazırlıklar tamamlanır, ziyafetler çekilir davullar dövülür. Tören esnasında dedesinin eşlerinden Hanısı, tahta kendi oğlu İbrahim’i geçirebilmek için diğer şehzadeleri zehirlemiştir.
Kaşgarlı Mahmut’un babası da bu zehirlenenlerin başında gelir. Bu nedenle Batı Karahanlı topraklarından bu tuzaktan kurtulmak için izini kaybettirerek 1057 yılında yola çıkar ve o zamanın ilim merkezi Bağdat’a gelir.
Saray darbesinde Batı Karahanlı Devleti’nin hükümdarı olan İbrahim Han’ın adamları onu her yerde aradığı için sık sık yer değiştirmek zorunda kalması, türkçenin diğer lehçelerini iyi öğrenmesini sağlıyor.
Klasik arap leksikografisinin ilkelerine göre hazırlanmış olan divanı, Kaşgarlı Mahmut’un türk boyları hakkındaki bilgisi yanında Arap filolojisi konusunda da esaslı bir eğitim görmüş olduğunu gösterir. Aynı dönemde yazdığı başka bir kitabı maalesef kayıptır.
Divanda verilen bilgilerle yapılan arkeloji kazılardaki bulgular yazarın verdiği bilgilerin güvenilir olduğunu gösteriyor. Orta Asya ve Uzak doğunun o zamanki coğrafi deyimlerini bu kitaptan öğreniyoruz.
Eseri yazdığı tarihten aşağı yukarı otuz yıl önce Türkistan’da ve Kaşgar’da olduğu anlaşılıyor. Çünkü o zaman 1041 yılında Yabaku ve Basmil türkleri arasında çıkan harpde askerlerle konuşmaları kitapta kaydedilmiştir.
Şiirlerinde tutucu bir müslüman heyecanıyla izah ediyor. Kelimeleri izah ederken tam bir Şamanist Türk gibi konuşuyor.
Eski türklerin dişi tanrılarından biri olan Umay, çocukları koruyan ruh tanrısı olarak bahsedilmiştir.
Türkler İslam’dan önce Göktanrı dini olan Tengricilik’i benimsediklerinden cinlerin varlığına inanırlarmış, Türk askerleri savaşlarda geceleyin cinlerin attıkları oktan korunmak için çadırlarında saklanırlarmış.
iltergh_26_01_a.jpg 
11. Yüzyıl hemen hemen bütün İslam ülkelerinde Türklerin egemen olduğu bir dönemdir. Karahanlı Devleti’nin, özellikle Büyük Selçuklu Devleti’nin (1040-1308) askerlikçe ve uygarlıkça en parlak zamanı bu dönem içerisindedir.
 
O tarihlerde Araplara Türkçe öğretmek için yazılan bu kitapta Türk sözcüğünün kuvvet, güç, kudret anlamını içerdiğini bize bildiren Kaşgarlı Mahmut oluyor.
Türkleri güzellik, sevimlilik, tatlılık, edep, büyükleri ağırlamak, sözünü yerine getirmek, sadelik, övünmemek, yiğitlik mertlik gibi öğülmeye değer sayısız iyiliklerle görerek anlatmış.
Türkçe’de güzellik sözcüğü batı dillerinden farklı olarak hem dış hem iç ve huy güzelliği anlamına gelir.
Önde gelen ilim adamı olarak 1080 yılında Kaşgar’a geri dönüyor. Kaşgarlı Mahmut 1105 Yılında, 97 yaşında vefat etmiştir.
Türbesi doğduğu Opal kasabasında, ders verdiği Mahmudiye mezarlığındadır. Türbede ayrıca kitapların bulunduğu ve Kuran’ı Kerim okunan bir oda ve müze bölümü vardır. Müzenin duvarında Doğu Türkistan’lı bir ressamın yaptığı büyük boyda bir resmi bulunuyor. Müzede arkeloji kazılarında çıkarılan madeni para ve süs eşyaları sergileniyor.
Güzel türkçemizi koruyup, gelecek nesillere aktarma görevimizi yaparken köklerine inip, dilimizin tarihini iyi kavramalıyız.
Hoşça kalın!
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen
 
 
Kaynaklar:
Kaşgarlı Mahmut Yılı, Mustafa Balbay, Cumhuriyet, 14.12.2008
Vikipedia, özgür ansiklopedi : Kaşgarlı Mahmut
Doğu Türkistan Uygur Edebiyatçıları
 
 

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.