İYİ BAKIM YOLU

ABONE OL
18:15 - 01/10/2020 18:15
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

İYİ BAKIM YOLU

Her sene eski yıla veda ederken geriye bakarak bir değerlendirme yapılır. Orta yaşlarda yaşlanma konusuna daha fazla ilgi duyulur. Bir zamanlar yolun yarısı sayılan otuzbeş yaşı, Udo Jürgens’in altmışaltıyla yaşama yeniden başlama için verdiği mesaj şarkısı Avrupa’da yaş sürecini değiştirmiş, yeni bir anlayış getirmiştir. Ülke insanları yaşlanıyor, onları bakım yolunda yalnız bırakmayan genç nesillere meslek kapısı açıldı.
Bakım yurtları devlet ve sağlık sigortaları tarafından destekleniyor. Türk kökenli alman politikacıları konuyu anlatmak, dikkat çekmek için etkinlikler düzenliyor. Tedavi etme imkânı kalmayan, acı çeken insanlara ölüme giden yolda yardım etme, hâlâ bilhassa Türkler arasında, konu tabu olmaya devam ediyor.
Bu son yaşam döneminde yalnız tıpla yardım yeterli değil, yaşlı bakımı insanca davranışı gerektirir. Kültür, dil yakınlığı önem kazanıyor. O halde insan psikolojisine vakıf olan, iyi sosyal ilişkilerde başarılı olan gençleri bu meslek dalına yönlendirilmelidir.
Okuduğum pencere kitabında bakıcı küvete girip, yıkanmayı reddeden yaşlı bir kadını yıkamayı başarır. Bakıcı tahta bir bavulu göstererek bunun içinde ne var, diye sorar. Kadın da geçmişim, der. Konuşma esnasında kadının dansöz, gençliğinde çok güzel olduğu ortaya çıkar. Dans ederken kullandığı renkli tül gibi ince örtülerle vücudunu kapatınca küvete girmeyi kabul ediyor. O halde ruh halini anlamayan biri yaşlıya bakamaz.
Yine aynı kitapta bir çocuk doğarken yapılan hazırlıklar gibi, yakında öleceğini bilenlerle ölüme hazırlık yapılıyor. Bu şekilde hastahane gibi hospizler var. Ama bakıcı eve gelerek, bu yolda refakat edebiliyor.
Demek ki, konuyu tabu yapmaktan ziyade açıkça konuşmak, toplantı konusu yapmak gerekiyor. Düşünüldüğü gibi yurtdışı Türkleri birinci nesil hem sağlık hizmetleri, hem de torunları için tamamen Türkiye’ye dönüş yapmadılar. Yaşlanan nesile bakım yer ve imkânları, çocukları genç nesillere de özgürlük verir, vicdan rahatlığı sağlar.
Yaşlı bakımı meslek olarak seçen gençler severek işini yapmalı. Görev hastahanede geçen zamana benzemez. Bakım yurdunda yaşayanlar uzun zaman burada kalıyor. Sinirlerine, duygularına hakim olanlar bu meslek seçimini doğru yapabilir.

Yaşlılara hizmet eden bakıcılar daha iyi maaşla ödüllendirilmeli ve toplumda yaptıkları iş için saygı görmelidir. Zira onların yaptığı iş zordur. Çocuk bakımında sevinç ve hep daha iyiye gitme var. Hâlbuki yaşlı bakımında insanın gittikçe sağlığı bozulacak, daha fazla yardıma ihtiyaç olacaktır.
Evinde bakacak kimsesi olanlara bakıcı eve geliyor. Yaşlıya bakan aile fertlerine dinlenme zamanı veriyor. Aynı zamanda bilgisiyle doğru bilinçli bakımı öğretiyor.
Durum tüm Avrupa ülkelerinde birbirine benziyor. Ama sosyal devletin en iyi geliştiği ülke olarak Almanya örnek verilebilir. 2013 yılı itibariyle 2,6 milyon olan bakıma muhtaç yaşlı sayısı 2030 yılında 3,5 milyon olacağı hesaplanıyor. Bu bölümde çalışanların sayısı 950 bin, bunun yüzde 85’i kadın bakıcı.
Yaşlanma konusunda kitaplar, resim sergileri, müzik, moda, tiyatro var. Önemli olan Yurtdışı Türkleri yönünü yaşadığı ülkelerden ayırmasın. Okurlarım, bilhassa emekli meslektaşlarım makalelerimde okuma ve araştırmaya kaynak ve kitap tavsiye etmemi doğru bulduklarını sık sık hatırlatıyorlar.
Sevgili okurlarım, bu makale iki diğer makalemi tamamlıyor.
Arşivde 7.4.2008 tarihli Yaşlılıkta Kaliteli Yaşam ve 11.5.2009 Kadınlarda Yaşlanma yazılarımı okursanız, bazı tekrarlara yer vermediğimi göreceksiniz.

Yaşlı insanlar son nefeslerini verene kadar bağımsız yaşama hakları için mücadele eder ve yaşamları üzerine kontrolü kendi ellerinde tutarlarsa, o zaman toplumda yaşlanma kabul ve saygı görür.                                

Marcus Tullius Cicero, 106-43 MÖ 

İyi okuma ve araştırma diliyorum.
Hoşça kalın!

İlter Gözkaya-Holzhey


Not:
Önümde Alman Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanmış bir broşür var. Bu broşürü sağlık kuruluşları ücretsiz alıp, halka dağıtabilir. Türkçe yazılabilir. 
Viele Wege zur guten Pflege.
Bestellnr.: BMG-P-11003; 
Yaşlanma tarih kültür hikâyesi ansiklopedi şeklinde şu kitapta etraflı olarak yazılmış. Kitabın kapağında 4 yıl İstanbul’da yaşayan İsviçre’li ressam Jean-Étienne Liotard’ın (1702-1789) Osmanlı kıyafetiyle kendi yaşlı portresi var.
Das Alter, eine Kulturgeschichte.
Verlag Frölich und Kaufmann, Berlin
www.froelichundkaufmann.de 
Mutlaka okunması gereken kitap:
Fenster, Prenzl Daumen, Selbstverlag, Berlin
ISBN: 3-00-011321-5                         

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.