İLK BASAMAK

ABONE OL
18:51 - 01/10/2020 18:51
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 

Okula başlayan beş ve altı yaş çocuklar üzerine yazdığım Hedefe Doğru makalemi bu yazıda devam ediyorum. Ümit ediyorum ki sorumlular eğitici, öğretici, kanaat öncüleri okur ve konuyu ciddiye alırlar.
Liseyi bitiren, başaran öğrencilere ödül verilen etkinlikler devam etmeli. Çocuklarımızın iyi örneğe ihtiyacı var. İlk basamakta duyarlı olmak, o başarıya götürür.
Depremde ilk yıkılan evler temeli sağlam olmayan evlerdir. Çatı sağlam yapılmazsa ev yağmurda akar, ama insan ölmez.
Bugün Türkiye’de de okula erken başlama konuşuluyor, kanun yapıldıktan sonra. Almanya’da ise bu model uygulanma kanunu çıkmadan parti içinde önce uzmanlar, yani eğitmen ve öğretmen üyeler tartışmaları yaptı. Seçtiğimiz milletvekillerinden eğitim öğretimi konu edinenler raporları gereken mercilere ulaştırdıktan sonra kanun çıkarıldı.
Yaş sınırı tanımı yan bu modelde çok yetenekli bir birinci sınıf öğrencisi üçüncü sınıf öğrencileri ile bile birlikte ders yapabilecek. Birden üçe kadar karma başarıya göre ayrılacak. Başlama töreninde ikinci sınıf öğrencileri abla ağabey görevini üstlendiler. Her öğrenci yeni başlayan bir öğrenciyi elinden tutup, hoş geldin dedi. Yardım bütün ders yılı boyu devam edecek.
Eskiden öğretmen okullarında bu yöntem vardı. Bilhassa köyünden yeni çıkan öğrencilere yardım eden ağabey ve ablaların emekleri çok değerli idi. İlk ablamın adının Fatma olduğunu hâlâ hatırlıyorum. Okula başlayan çocuk yalnız okulda öğrenmeye başlamıyor. Ailede bazı bilgileri öğrenmiş olmalıdır. Her aile aynı seviyede öğretmediğinden veya öğretemediğinden dolayı başarıda farklılıklar görülüyor. O halde ailelerin öğrenmesine yardım etmeliyiz.
Bu yaşa gelen çocuk sabretmeyi, beklemeyi öğrenmiş olmalıdır.
Annesi veya babası öğretmenle konuşurken sabretmeyi bilmelidir. Bu esnada çocuğa durumu anlatmak onu meşgul etmek gerekir. O zaman konuşma esnasında rahatsız etmez.
Uyumaya hazırlanırken veya can sıkılacak bir ortamda iç dünyasındaki sinemayı açalım diyen torunumu düşünüyorum.
Diyelim ki anne mutfakta yemek yapacak, çocuk rahatsız ediyor.
O halde ona da tencere tava verip mutfakta bir oyun köşesi hazırlarsanız anne işini yapar.
Oyunun çocuk için önemi artık genç anne babalara anlatmaya gerek kalmıyor. Çocuk oyunda sıkılmadan eğlenceli bir şekilde zorlanmadan öğrenir.
Yetmiş yıllarında Türkiye ile Almanya öğretim sisteminde farklılığı velilere anlatmak çok zordu. Oyun oynayınca ders yapılmıyor diye korkarlardı. Bugün Türkiye’de de oyunun, oyunla öğrenmenin önemi, etkisi konuşuluyor artık.
Öğretici oyunları evde aile fertleri ile yapılırsa çocuk kurallara uymayı farkında olmadan öğrenir. Günlük ailedeki yaşam tarzı genel bilgi artırdığı gibi okulda gereken özgüvene alıştırır, böylece başarılı olmaya motive eder. Birlikte oynama çocuğa saygı gösterildiğini, ciddiye alındığı duygusunu verir. Çocuk oyuna ilgisi doğuştan gelir. Onu köreltmeden geliştirmek akıllıca bir iştir. Oyunda eşit paylaşım ve görev taksimi vardır. Yetişkinler yönlendirirken sıkmazlarsa çocuğun gelişmesine hizmet etmiş olurlar.
Oyunlar doğal meraklara öğrenme, deneysel ve keşfetmek amaçlı seçilmelidir. Özgürce oynamalarına fırsat vermek kendilerini geliştirmelerine yarar. En zevkli huzurlu anlarım torunumu oyun köşesinde kendi kendine oynarken seyretmek.
Büyük anne babalar bütün gün boyu boş duran yatak odalarında benim yaptığım gibi torunlarına oyun köşesi ayırabilirler.
Çocuk oyunda kaybetmeyi, tartışmayı çalışma yeteneğini geliştirmeyi diğer çocuklarla oynarken kazanır. Oyunla çevrelerini tanırlar, düşünme ve tartışma yollarını öğrenir.
Oyunları seçmede kitapçılarda daha kolay olur, sınıfındaki oyunlara bakarak seviyesi bulunur. Birçok oyunda yaş sınırı yazıyor.
Söylediğinizi değil çocuk gördüğünü taklit ederek öğrenir.
Önce yetişkinler kendi davranışlarına dikkat etmelidir.
Nöbeti esnasında okul avlusunda bir öğretmene mahkeme kararı ile sigara içmesi yasaklanması doğru bir karardır.
Öğrenci öğretmenin dediğini değil, yaptığını yapar.
Yetişkinler, hele öğretmenler davranışlarında örnek olmak zorundadır. Öğrencilerine eşit muamele göstermeyen bir öğretmen saygı, sevgi bekleyemez, hak etmemiştir. Zira o da hakkı eşit dağıtmamıştır.
Birinci sınıfta Hayat Bilgisi dersinde ilk konu çevremizdir.
Anne babalar diğer aile fertleri çocuğun bilgilenmesinde destek olmalıdır. Okul çantasına adresini yazınız. Yaşadığı çevreyi, sokağı mahalleyi okula gidiş saati dışında hafta sonunda zaman ayırarak tanıtın, yakında bulunan ulaşım olanakları gösterilmelidir.
İlk günlerde almaya gidiyorsanız aynı yoldan giderseniz, gecikme halinde onu karşılayabilirsiniz.
Trafikte güvenli hareket edebilmesi için siz örnek olun, kuralları öğretmede yardımcı olun. Öğrencinin eve getirdiği derslere bakarak konuları tespit edebilirsiniz. İlk haftalarda trafikte güvenli davranış mutlaka ele alınır.
Daha ilk günlerde aynı saatlerde yatması, iyi beslenmesi okulda başarısını etkiler.
Televizyonu az izlemesi gelişmesine yardım eder, fazlası ise zarardır. Son yapılan araştırmada uzun süre televizyon izleyen çocukların beyin hücrelerinde gelişmesinde gerileme görüldüğü tespit edilmiştir. Tahribatın zekâya etkisinin kalıcı olduğunu şu anda okuduğum kitapta öğrendim. Kitabı okuyup bitirdikten sonra bu konuya tekrar döneceğim.
 
Hoşça kalın!
 
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen 
 
 
Okuduğum kitap:
Manfred Spitzer, Vorsicht Bildschirm,
Elektronische Medien, Gehirnentwicklung, Gesundheit und Gesellschaft,
Deutscher Taschenbuchverlag
ISBN 978-3-423-34327-5

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.