HEP BİRLİKTE GÜLELİM AĞLANACAK HÂLİMİZE

ABONE OL
18:21 - 01/10/2020 18:21
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

HEP BİRLİKTE GÜLELİM AĞLANACAK HÂLİMİZE

Gazete haberinin başlığı; „Bilal Erdoğan sınıfa girdi“.

Aferin Bilal Oğlan’a!

Milli Eğitim Bakanlığı’na bakın ne karar aldırmış bu Bilal Oğlan?

“İmam hatip liselerinde mesleki eğitim için çeşitli kurumlardan destek alınabilir.” 
Karar resmî gazetede de yayınlanınca Bilal Oğlan ve şürekâsının İHL nde ders vermelerinin önünde engel mengel kalmamış. Bize de bu Bilal Oğlan’a “Aferin!” demekten başka bir şey kalmıyor.  

Resmi Gazetede yayımlanan bu karardan sonra devletin okulları olan İHL nde TÜRGEV, Ensar Vakfı, Furkan Vakfı, Hizmet Vakfı, Hayrat Vakfı gibi kurumlar ders verebilecek, kitap dağıtabilecek, öğrencileri kendi kurumlarında stajyer olarak eğitebilecekler. Ortaöğretim kurumları (yani İmam Hatip Liseleri); imamlık, hatiplik, vaizlik, müezzinlik, kuran kursu öğreticiliği ve benzeri meslekî uygulamalara yönelik eğitimler için çeşitli kurumlardan destek alabilecekler.
Yukarıda sözü edilen bu çeşitli kurumlar; okullarda kitap dağıtabilecek, öğrencileri kendi camilerinde, mescitlerinde veya Kuran kurslarında stajyer olarak eğitebilecekler.

Sizce de bu eğitimin gerçek amacı dindar ve kindar bir gençlik yetiştirmek olabilir mi? 
Şimdi bunlar; ellerine geçirdikleri bu olanakla laik, demokratik sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni Türkiye İslam Cumhuriyeti’ne dönüştürmek azim ve kararlılıklarını gözlerimizin içine içine sokmuyorlar mı?
“Egemenlik; kayıtsız, koşulsuz ulusundur.” ilkesini çöp sepetine atarak onu;  “Hâkimiyet;  kayıtsız, şartsız Allah’ındır.” a çevirme azimlerini sokmuyorlar mı gözlerimizin içlerine?

Bu değişiklikler Milli Eğitim Bakanlığı’nın yönetmeliklerinde yapılan kaçıncı değişikliklerdir? Sayısını bilen var mı bunların?
Bunca değişikliğin ardında yatan asıl amaç nedir?

Bu kurumlara; “Dini mesleki uygulamalarla ilgili kurumlar”  deniliyor. Bunların tümü hükümetle al takke ver külah ilişkisi içindeler. Tamamının çalışma alanı din eğitimi ile ilgili bunların.

Bunlardan biri olan Hayrat Vakfı’nın MEB ile protokoller imzalayarak Osmanlı Türkçesi eğitimi verdiği biliniyor.
TÜRGEV’in programında yer alan şu satırlar, sanırım, her şeyi açıkça anlatıyorlar.
“Öğrencilerimizin eğitimlerine yönelik projelerimiz arasında sosyal bilimler, dil bilimleri ve İslami ilimler alanında onur, ihtisas ve dönemsel programlar hazırlayan Eğitime Destek Projesi (EDEP)” 

Ensar Vakfı;  “Din ve değerler eğitimi alanında ilmi ve akademik pek çok faaliyetin yürütüldüğü vakfımız bünyesinde öğrencilerimize aynı zamanda, nitelikli ve ileri seviyede Arapça dil eğitimi verilmekte, temel İslami ilimler ve sosyal bilimler alanlarında da eğitim seminerleri düzenlenmektedir” diyor kendi tanıtımını yaparken.

Bunlara tanınan ayrıcalıklar içinde en tehlikeli olanı şudur: 

Bu ayrıcalıkla; TÜRGEV, ENSAR ve ÖNDER gibi vakıflar okullarda “yardımcı ders kitabı” adı altında, eğitim öğretim materyali dağıtabilecekler ve İHL’nde mesleki uygulama alanları olan mescitlerde eğitim verebilecekler.
Ortaöğretim okullarında mescit artık zorunludur biliyorsunuz.  Yönetmeliklerde yapılan değişiklikle tüm ortaöğretim okullarına ibadethane zorunluluğu getirilmişti zaten. Daha önce okul binalarında “ibadethane” açılması, talep olması koşuluna bağlıyken yeni yönetmelikte bu koşul kaldırıldı. “Okulda ibadethane ihtiyacı için doğal aydınlatmalı mekân ayrılır”  denilerek konu zorunlu hale getirildi.

Nasıl geçmişti Bilal Oğlan’ın konuşması ses kayıtlarına?

“Şimdi biz imam hatiplerde imam hatiplerin mevcudunu artırmaya çalışıyoruz. Yüzde 10 seviyelerine ulaştık, belki yüzde 15 olacak. Ancak yüzde 8 i bu sefer aynen Yurtkur yurtlarında yaşadığımız sıkıntıları yaşayacak hale getirmememiz lazım. Onun için bir avantajımız, seçmeli din derslerinin diğer okullarda da olması. Büyük okullar yapılıyor şu anda… Kısa sürede 1 milyon öğrenci olacak imam hatiplerde, yani şu anda bu kesin. E o zaman, bu 1 milyon öğrenci, her sene demek ki 125 bin mezun verecek ortalama. E o zaman, üniversite sınavlarına giren 1 buçuk milyonu aşkın öğrencinin içinde bu 125 bin öğrenci nerede olacak, bunların ne kadarı üniversitelere yerleşecek? Üniversitelerde din eğitimi ne durumda? Zaten sayı artıyor, zaten 1 milyona ulaşacak, bunların önünü kimse tutamaz yani” 

Karma (kızlı – erkekli) eğitimin de sonlandırılmasını istiyordu son derece kararlı ve bilinçli bir dille Bilal Oğlan.

Uyu, uyu, yat!

Yat, yat, uyu!

Aldılar atı, çoktan geçtiler Üsküdar’ı.

Bize de gülmek kaldı ağlanacak hâlimize…

Peki! Kabahat kimde?

Kabahatın büyüğü kimde kardeşim?

Kimde olacak? Bende! Sende! Bizim oğlanda!

Asla Bilal Oğlan’da değil…

Hasan Arslan

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.