HASTA KAFA

ABONE OL
18:47 - 01/10/2020 18:47
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Adı : İlker
Soyadı : Alat
Adının önündeki ünvanları: Doçent Doktor
Uzmanlık alanı: Kalp Damar Cerrahisi
Görev yeri: Afyonkarahisar Devlet Hastanesi
Kafa : Hasta
Hastalara verilen kimi ilaçlarda dinen “haram” sayılan maddeler bulunduğuna inanacak ve bunu savunacak kadar hasta bir kafa…
“Bu malzemelerin varsa muadillerinin kullanılması, islama uygun tedavi yöntemleri seçilmesi gerekir. Bir hastalığımız nedeniyle, kalkıp da hemen harama sarılmamalıyız.” buyurmuş hazret…
“Genel sağlık uygulamalarında, helal-haram ilişkisine uyulmuyor. Hastalara, tedavilerinde kullanılacak ilaçların, tıbbî malzemelerin içeriğini anlatmak zorunlu olmalı. Bunun vebali büyük. İçeriğinde haram madde bulunan ilaçlar ve hayvansal kaynaklı dikiş materyalleri, doku bütünleyiciler, damar greftleri, kalp kapakları, lokal etkili kanama durdurucular günümüzde çok yaygın olarak kullanılıyor.” diyerek sürdürmüş zırvalamayı Bay Doç. Dr.
“Şifa kaynağı Allah’tır.” diyecek denli hasta olan bu kafanın neden doktorluk mesleğini seçtiğine, doçentlik sınavını hangi tezle kazandığına şaşma da dur!
Şifa kaynağını gösteren bu hastalıklı kafa; “İlaç için bile harama yönelinmemeli. Bazı ilaçlarda domuzdan alınan maddeler var.” demiş. Doğru söze ne denir? Vardır, olabilir.
Devamla;
“Kapsüllü ilaçların içindeki toz, ilacın kendisi, o haram kaynaktandır.”
“Araştırmak lâzım ama; bir de şu var ki, kapsülün içi jelatinden üretiliyor. Jelatinin kaynağı da domuz.”
“Sığırdan ürettiğini iddia edenler var ama, onlar da sığırın nasıl kesildiğini bilmiyor.”
“Bu kapsülü çıkarıp içsen o zaman da ilacın etkinliği azalır ya da mideye zarar verir.”
“Ben hastalarıma kapsüllü ilaç yazmıyorum.”
“Aynı şekilde film tabletler var. Film kısmında da domuz var.”
“2012 de yaklaşık 6000 ilaç çıkmış. Bunların her birine bakılması gerekir.”
Tırnak içindeki tümceleri positif bilim dalında çalışan bu hasta kafa kurmuş. Sözcük seçimi de, kural yanlışları da onundur.
Gel de kendini bu Doçent Doktora teslim et!
Yaşayacağın varsa da gidersin güme alim allah…
Senin doktorlukla ne işin olur a şaşkın? Git, çarşı camisinde imamlık yap!
Hastalara muska da yazarsın şifa niyetine.
Yıllar önceydi. Yukarı Bavyera’nın Freising kentinde çalıştım bir ara öğretmen olarak. Eğitim Müdürlüğü bir yemek verdi bize. Bize derken iki dilli sınıflarda öğretmenlik yapan Türk öğretmenlerden söz ediyorum.
Yemekte, hiç unutmuyorum, dana kızartma vardı. Bir arkadaş yemeğe elini sürmeyince eğitim müdürü benden arkadaşa etin dana eti olduğunu, çekinmeden yiyebileceğini söylememi istedi. Ben de söyledim.
Aldığım yanıtı da hiç unutmuyorum.
“O dana domuzu kesen bıçakla kesilmiştir. Ben o eti yemem.” demişti de; ben, bunu Almancaya çevirmemiştim utancımdan. Aklıma geldi nedense…

Hasan Arslan
Türkçe Öğretmeni

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.