GÜÇSÜZLERİN GÜCÜ

ABONE OL
18:14 - 01/10/2020 18:14
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

GÜÇSÜZLERİN GÜCÜ

  

Türkiye’de partilerin eşit haklara sahip olmadığı bir seçim sonunda koalisyona doğru yol alınıyor. 

Emekli yaz tatili geçirdiğim Didim-Yeşilkent’te terör mağduru göçe zorlanan Adıyaman’dan gelen işçiler yıllardır en zor işlerde çalışıyor. HDP’nin meclise girmesini güçsüzlerin gücü olarak algılıyorlar. Uzun zamandır tanıdığım bu işçiler ilk defa açıkça politikada düşüncelerini, dini inançlarını korkmadan söylüyor. Yalnız bu partiyi seçen veya üye olan komşular değil tüm Türkiye genelinde HDP Eşbaşkanı Demirtaş’ın seçim tarihine pozitif geçtiğine inanıyorlar. Bağırıp, çağırmadan, birilerini gücü ile tehdit etmeyen ve konuşmalarında nesnel, sağduyulu tavrıyla etkiledi.
Genel olarak sosyal demokrat, lâik sisteme inanan ve demokrasi yanlısı insanlarda bir rahatlama görülüyor. Kuralların işleyeceği bir sistemde istikrar sağlanır. Seçim günü gönüllü bir ordu sandık başında görev aldı. Vatandaş oyuna sahip çıktı. Az da olsa şikâyet var, buna rağmen başarılı bir seçim yapıldı. Seçmen, seçilenlere yasama, yürütme ve yargıyı tek elde toplama girişimini durdurun, yasama ile yürütme ayrışmalıdır, dedi.

Türk halkının çoğunluğu uzlaşma yanlısı, koalisyondan korkulmamasını istiyor. Demek ki demokrasinin ilk basamağı, seçme ve seçilme hakkının önemi çok iyi anlaşıldı. İkinci basamak demokraside katılıma doğru gidiliyor. Bunda sosyal medyanın çok pozitif etkisi var.

Akademisyenlerin, kanaat öncülerinin, gazeteci ve politikacıların fikirleri medya ve basın aracılığıyla duyuluyor. Ben en aşağıdakileri, hayat üniversitesi bitirenleri dinliyorum. Yaz hocam yaz, demokratik haklarını kullanan gençler öldürüldü, özürlü kaldı ve bazıları hâlâ tutuklu, içim yanıyor. Bilhassa hukuk kavramının uluslararası düzeyde uygulama sağlanmalıdır.

Seçim günü site çok sakindi, akın akın seçmeye gittiler. Diyarbakır’da yaralı ve hasta olanlar bile doktor izini alarak seçmeye gitti. İlk yardım arabaları seçmenleri seçim sandığının bulunduğu okullara taşıdı.

Uzlaşma yoluyla koalisyon hükümeti kurulmasını isteyenler özgürlük, parlamenter rejimin işlemesi, milli iradeye inanıyorlar. Rüşvet, yolsuzluğa son verilmesi ve çoğulcu bir demokrasi umudu yükseliyor. Vatandaş denetimi halka her konuda örnek olacak. Çevre ve ses kirliliğine, haksızlığa uğrayanları görünce susmayacak, bana ne demeyecek.


Senelerdir yazılarımda Türkiye’de adeta zehir gibi algıladığım BOŞ VER, kavramının artık kullanılmayacağına ben de candan inanıyorum. Aynı şekilde burası Türkiye sözü kötü anlamda değil, olumlu olarak kullanılacak.

Demokrasi rejimine inananların umudu uyandı, bu umudun gerçekleşmesi için bireyler, herkes çalışacak, emek vermeye devam edecek.
Ateş çemberi içinde ülkede barışın sağlanması gerek. Ana muhalefet partisi CHP, HDP’ye verdiği desteğe rağmen durumunu korudu. Ona göre de beklenti, uzlaşmayı sağlaması umutları gerçek yapabilir. Türkiye komşularıyla dostluk ilişkileri kurmalıdır.
Cumhuriyet Gazetesi’ne gösterilen dayanışma seferberliği devam ediyor. Yazarlar, sanatçılar, akademisyenler, kişisel destek mesajlarını basından öğreniyoruz. Basın örgütleri, muhalif partiler, sivil toplum kuruluşları, sendikalar omuz omuza imza topluyor, Cumhuriyet Gazetesi binası önünde sorumlu benim diyerek nöbet tutuyor.

Sevgili okurlarım, daha güneşli günler göreceğiz!

Yurtdışı Türkler için Anavatan’ın bağımsız, barış içinde yaşaması hayat sigortasıdır. Çocuklarımız yapılan hatalar için Avrupa’da sorumlu tutulmayacak. Türkiye tarihinden güç alırsa, Dünya’ya örnek bir ülke olabilir. Dostlar, akrabalar huzur içinde yaşar. Genç nesiller babavatanda bulduğu huzur ve adaleti anavatanda da bulur.

Hoşça kalın!


İlter Gözkaya-Holzhey                           

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.