0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Uluslararası Berlin Turizm Fuarı (ITB) bu yıl çok anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Bu yıl 44. kez düzenlenen fuara Türkiye ”konuk ülke”olarak katıldı. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile Türkiye’nin Berlin Kültür ve Turizm Ataşesi Hüseyin Gazi Coşkun, açılışta ve kapanışta verilen partilerde,”İşte Türkiye bu bizim vizyonumuz bunu tüm dünya görsün” açıklamaları yaptılar. Kültür Bakanı açılışı adeta bir şova dönüştürdü ama içinde sadece gösteri vardı bol bol verilen resimler vardı. Ancak bu gösteriler davetler kutlamalar partiler verilirken,10-14 Mart tarihleri arasında açık olan dünyaya yansıyan bu kadar önemli bir Turizm fuarında nedense çok önemli bir skandalı görmediler.

Berlin`de dünyanın önemli Turizm fuarına giderken kimse bu rezaleti nasıl görmez anlaşılır gibi değil. Siz fuara milyonlarca Euro harcayacaksınız, ama her yere astığınız Türk bayrakları ters olacak işte bu olmadı. Fuar alanındaki Türk bayrakları ince uzun, ay yukarıdan aşağı bakıyor, altta yıldız. Zaman zaman bayraklar dik olarak kullanılır, ona göre ay ve yıldızın bir şekillendirilmesi olur. Bugün basit bir tüketici imalatında bile adı geçen firmanın adı vardır. Ama Sayın Bakan şov yapacağım diyerek kendisine dünyaca ünlü bir mankene benziyorsun diyerek gaz verilen bir kızımızla. Berlin Turizm Fuar’ında ters asılmış Türk bayrakları altında resim verdi şovuna devam etti. İşte Bakan ve Ataşe’nin bu şova Türkiye’nin vizyonu demeye devam etsinler, ama biz her şeyde mutlaka resmi hatalı çizmeye devam ediyoruz, fakat yinede bunu kabul etmiyoruz. Peki, bu kadar önemli bir fuarda Türkiye yeteri kadar tanıtıldı mı? Yada bunun ülke Turizmine yansımaları ne olacak? Bunu da zamanla göreceğiz. Aslında biz böyle önemli fuarlarda etkinliklerde şov yapmayı çok severiz, bunun geriye baktığımızda örneklerini görmek mümkün. Türkiye Frankfurt kitap fuarına konuk ülke olarak kabul edilmişti, sonunda yine etkin olmayan gösteriden başka bir sonuç çıkmadı ortaya.

Kültür ve Turizm Bakanı ”bu yıl ülkeye çok sayıda turist gelecek, her yıldan farklı bir patlama olacak”diyor. Ama bir gerçeğin farkında değiliz galiba. Türk turizmi kaybediyor, Türk turizmi geriliyor, Türk turizmi her yıl kayıp veriyor, ama bu kimsenin umurunda değil. Fransa tur operatörleri Birliği (CETO)’nun verileri bile, yıllardır açıkladığı verdiği değerlerde her keresinde olduğu gibi açıklanmıyor. Yıllardır dünya turizminin kalbinin attığı Mısır ve Türkiye gibi ülkelerde artık bu gün turizm geriliyor, Mısır bunu bir yerde dengeliyor bunu başarıyor. Ama Türkiye nedense her yıla yayılan tehlikeyi görmüyor, biz her zaman şov yapmayı, bol keseden atmayı, çok iyi biliyoruz. Berlin’de de bunu yaptık, açılışta şov, kapanışta şov ve kalabalıkları gördüğümüzde ”işte bizim vizyonumuz bu, çok ilgi gördük bu yıl Türkiye’ye turist akacak” gibi talihsiz açıklamalarla tatmin olduk. Berlin’den de çıkacak sonuç bu olacak bana göre, elbette karamsar olmak istemem ama bu gerçeği yaşayacak Türk turizmi. Bir gün çok geç kaldığımızda geriye bakınca görebilecek miyiz elimizin altından kayanları acaba?
Şimdi yeni bir Turizm mevsimine hazırlanıyor Türkiye. Bu nedenle Berlin Turizm fuarı gerçekten çok anlamlıydı, tüm dünyaya biz turizm değerlerimizi, yemeklerimizi, deniz ve kumu, temiz havayı, huzuru konukseverliliğimizi, doğamızı, sevgimizi katara ki, tarihimizi, kültürümüzü, Türk mutfağının geleneksel tadını, otellerimizi, her şeyi yeteri kadar anlatabildik mi acaba? Ama bizim çok sevdiğimiz bundan da haz duyduğumuz bir şey var, onunda ne olduğunu yazayım, şov yapmayı çok iyi biliyoruz biz ve tek yaptığımızda bu sanırım. Birde çok önemli bir ayrıntıyı atlamak istemiyorum. Her dönem siyasi iktidarlar turizmi kendi siyasal anlayışları içinde tutmaya gayret ediyorlar, ben siyasetin burada belirleyici olmasının turizme zarar verdiğini düşünüyorum, yani siyaset elini turizmden çekecek bu çok önemli.

Mısır bizimle beraber sıkıntı yaşarken bu tıkanmayı aşmaya çalışıyor bunda da başarılı oluyor. Fransa’dan en çok turist (CETO) verilerine göre yüzde 38 ile Mısır ve İtalya’ya gidiyor. Daha önceki yıllarda bu sayı Türkiye’ye geliyordu, şimdi ne oldu da bu değişti bunu açıklayan var mı? Durmadan devasa tesisler açılıyor, gelmesi düşünülen turist sayısından çok yatak kapasitesi var üstelikte bu sayı iki katı fazla. Zaman zaman fiyatlarda çok indirim yapılıyor büyük tesislerde belli dönemlerde, ama bunun yanında bu sektör sadece büyük tesislerin tekelinde kalmamalı, onlarca küçük tesisler var, binlerce insan gücü var çalışan ekmek yiyen ve kendi ölçüsünde borçlanıp yatırım yapan, peki bu tesislerin geleceğini düşünecek olan sorumlular nerede? Dünya turizmi şimdi artık Türkiye dışında koşullanıyor. Mısır, Küba, Hırvatistan, Dominik, Tayland, Maldivler, Sri Lanka, İtalya, Kanada, Meksika, Tunus, İspanya gibi ülkeler bizi çoktan geçtiler bile. Kim ne derse desin bu yıl bütün Avrupa ülkelerinden gelecek turist sayısında geçmiş yıllardan daha da geriye düşecek bir tablo yaşayacak Türkiye.

Türkiye’nin en büyük beklenti içinde olduğu ülke Almanya. Bu ülkeden Türkiye’ye her yıl ilgi giderek azalıyor. Alman Seyahat Acenteleri Birliği (DRV) bu yıl yani 2010 yılında Almanya’dan Türkiye’ye gidecek turist sayısında azalma olacağını açıkladı. Almanlar artık Türkiye değil başka ülkeleri tercih ediyorlar, bununda başında İspanya, İtalya geliyor.2009 yılında Alman turist İspanya için 6,3 milyon Euro harcarken, Türkiye’de Alman turistin harcadığı para,4,4’ten 2,9 milyon Euro’ya geriledi, bunun gelecek yıllarda önlem alınmazsa daha da düşeceği görülüyor.(ITB) Uluslararası Turizm Borsası yetkilisi Peter Aderhold-Martin Lahmann açıklamalarına göre,(Reise Analyse) adlı raporda.2009 yılında 65 milyon Almanın ülke dışında tatil yaptığını, ancak bu yıl bu sayının çok daha gerilerde kalacağını açıkladılar. Her yıl bir Almanın yılda 15 gün sürekli tatil yaptığını, ancak bu yıl bu oranın 10 güne ineceğini söylüyorlar. Bir Alman bu sürede harcadığı ortalama 820 Euro’sunu bu yıl, 550 Euro olarak harcamayı düşündüğünde, Almanya’dan Türkiye’ye gelecek turist sayısında korkunç bir düşüş yaşanacaktır, özellikle Almanların bu yıl kendi ülkesinde tatil yapmayı düşündüğü ortaya çıkıyor. Almanya Türkiye için çok önemli bunu biliyorum, ama bütün bu verilere bakarak fazla şov yapmamalıyız. O nedenle kimse ”Gidişat iyi”,”Her şey yolunda”,”İşler tıkırında”gibi nutuklar atmasının şov yapmaktan başka bir açıklaması var mı? Bakan gülerek açıklıyor ”Bu yıl işler tıkırında ülkeye turist yağacak”diyor. Bakın burada çok önemli bir konudan söz edeceğim, Prag’ta verdiğim bir konferansta tanıştığım Avrupalı dostum, bana geçen yıllarda eşiyle birlikte Antalya’da 4 yıldızlı bir tesiste(Adı bende saklı)iki hafta tatil yapmışlar, her şey dahil sistemiyle gelmişler.”Fiyatlar uygundu bundan faydalanmak istedik, ilk kez geldim ülkenize ancak hayal kırıklığı yaşadım ve bir daha tatil için başka bir ülkeyi tercih ettim”diyordu. Peki, ne oldu da başka bir ülkeyi tercih etti dersiniz? ”Yemekleriniz lezzetsizdi, içkiler ve meşrubatlar başka bir tattaydı, sahte ve kalitesiz olarak düşündük”diyordu haklıydı da, dünyanın birçok ülkesinde katıldığım konferans ve toplantılarda bana sorulan ilk soru şuydu”Bu yıl ülkenize gelmeyeceğim başka bir ülkeyi tercih ettim ama yinede değişen bir şey varmı Türkiye’de ”oluyordu.” Ben de Türkiye’de çocuklarımla tatil yaptım, ama içkilerde yüzde 60-70 farklıydı ucuz ve başka tadlar içeriyordu kalite yoktu, tavuk eti yerine soya fasulyesi. Kuzu eti yerinede soslu hindi yedik. Balıklar ekonomik değerleri olmayan lezzetsiz türler, soslanıp süslenip önümüze konuldu.” bunları duyduğumda kahroldum. Biz bunları düzeltmeye çalışmıyoruz ama şov yapmayı seviyoruz,”Türkiye vizyon ülke”açıklamasını yapıyoruz işte Turizmi nasıl yok ettiğimizin resmidir.
Devasa tesisler açmak yetmiyor, asıl turisti nasıl mutlu edersiniz ve gelecek yılda gelir bunu düşünmelisiniz. Turizmin bir ülkenin kalkınmasını ekonomisini nasıl etkilediğini unutmamalıyız. Siz çıkıpta ”Türkiye vizyon ülke bu yıl milyonlarca turist akacak, ülkeye döviz yağacak”diye talihsiz açıklamalar yapmaktan ziyade, asıl turistin geldiği zaman ülkeden ayrılırken tekrar rezervasyon yapmasını sağlamalısınız. Ekonomik büyümenin bir türlü sanıldığı gibi vatandaşa yansımadığı. İç ve dış borcun 700 milyar dolar seviyelerinde olduğu. Esnafın peş peşe kepenk kapatmak zorunda kaldığı,”bunun örneklerini tatil yörelerinde her yıl artarak yaşıyoruz”.İşçi, memur, emekli maaşlarının açlık sınırının üzerine çıkamadığı. Türkiye’nin yurt dışındaki itibarının giderek kaybolduğu azaldığı,30 milyondan fazla insanın açlık ve yoksulluk sınırında olduğu bir ülkede. Turizmin kalkınmadaki önemini birileri tehlikeli bir gösteriye dönüştürdüğünün farkında değiller. Türkiye’den 100 kadar katılımın olduğu. Berlin Uluslararası Turizm fuarını (ITB) seyrederken, başında ve sonunda Türkiye’nin verdiği vizyon partisinin nasıl bir içi boş gösteriye dönüştüğünü içim sızlayarak izledim. Biz bunu hep yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Biz bu işleri iyi biliyoruz uyutulmuş bir toplum değil miyiz, bizi uyutanlar bu gösterilerin sonuçlarını merak etmiyorlar, kendi imtiyazlı kimliklerinin korunması adına verdikleri bir resmigeçitten başka bir şey değil yapılanlar. Ama şimdi Türk turizminin gelecekte nasıl bir tehlikenin içinde kalacağını bile düşünmüyoruz, her yıl elimizin altından bir şeylerin kayıp gittiğinin farkında bile değiliz.

Prof. Dr. Levent Seçer