0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

BU HESAP BİTMEDİ

“Türk Milleti! diye başlar 10. Yıl Söylev’ine Gazi Mustafa Kemal Atatürk.
Onun için bu millet, „büyük Türk milleti“dir. Bu „büyük Türk milleti“nin üyeleri „yurttaş“larıdır onun. 
Ona göre; „Türk milleti millî birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir.“ 
Ona göre;“ millî ülküye, tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milletinin büyük millet olduğunu, bütün medenî âlem az zamanda bir kere daha tanıyacaktır.“
Ona göre; „Türklüğün unutulmuş büyük medenî vasfı ve büyük medenî kabiliyeti, bundan sonraki inkişafı ile, atinin yüksek medeniyet ufkundan yeni bir güneş gibi doğacaktır.“
Genç Türkiye Cumhuriyetinin demografik yapısının bilincindedir o.
O nedenle; şu özdeyişi de bilinçlidir.
„Ne mutlu Türk‘üm diyene!” 
O bilinç olmasaydı; „Ne mutlu Türk olana!“ değil de, „Ne mutlu Türk’üm diyene!“ olurdu o özdeyiş.
İşte; O‘nun bu „büyük millet“i parçalanmalıydı.
Türk, Kürt, Arap, Çerkez, Laz, Ermeni, Rum gibi…
Müslüman, Hıristiyan, Yahudi, Yezidi gibi…
Sünnî, Alevî, Katolik, Ortodoks gibi… Parçalanmalı, un ufak edilmeliydi.
Bu oyuna; bu „büyük millet“in Kürtleri geldiler. 1925 lerde başlattıkları bölücülüğü bugünlere taşıdılar.
Hani şimdilerde „üst akıl“ diyorlar ya; aklı tepesinde olan Okyanus Ötesi ve Okyanus Berisi’ndeki müstevlîler; milleti, tam da istedikleri gibi olmasa da, iki parçaya ayırabildiler.
O parçalardan birini tepe tepe de kullanıyorlar. Hangisi olduğunu anladınız siz!
Birinin de bolca buldukları işbirlikçilerden ötekinde de var bu aklı tepesinde mütevlîlerin ellerinde 1919 dan bu yana.
Parçalama hedeflerinin ilk sırasına milleti koyan bu aklı tepesindekiler ikinci sıraya TSK (Türk Silahlı Kuvvetleri) ni aldılar.
TSK; ne 1960 da, ne 1971 de, ne de 1980 de onların istediği sonuçlara ulaştırdı onları. 
O zaman; TSK yı istedikleri gibi yapılandırma kararı aldılar.
Ergenekon, Balyoz, Casusluk, Beyaz Kadın Ticareti bilmem ne!
TSK subaylarının başlarına geçirilen çuvallar… Mürekkebinin kokusu üstünde, günlük gazetelere sarılı olarak bulunan sahte belgeler, adrese teslim yer altında, suyun dibinde bulanan silahlar, Boğaz’ın derin sularında, pas tutmamış durumda ele geçen mermiler… Genel Kurmay Başkanını terörist diye hapse tıkmalar…
Hilmi Özkökler, Yaşar Büyükanıtlar, Necdet Özeller…
Sonuç alınamayınca, ordu dağıtılıp iş göremez duruma düşürülemeyince vatan haini generallerce kotarılmaya cüret edilen darbemsi başkaldırı…
O da olmadı. Olmadı ama bu aklı tepesindekilerin Türkiye üstündeki hesapları bitmedi. Evlerinde yaptıkları bu hesabı önünde sonunda çarşıya da uydurmaya çalışacaklardır bu aklı tepesinin üstündekiler.
Milleti parçalama girişimlerini CHP nin Genel Başkanı’na suikast girişimiyle sürdürdüklerine tanık olduk.
Çünkü Bizim Asrın Liderimiz bile Genel Başkan’ın mezhebini, „Biliyorsunuz, kendisi alev’idir.“ diyerek seçim meydanlarında hançeresini yırtarak ilan etmişti halkımıza.
Alevî Genel Başkanı katledecekler, ülkede bir sünnî-alevî çatışması yaratacaklar. Hesap bu…
Olmadı. Başaramadılar.
Sizce sırada kim var?
Bildiniz! HDP nin Eş Genel Başkanı Kürt Selahattin Demirtaş!
Onu katledecekler, bugüne değin başaramadıkları Türk-Kürt savaşını başlatacaklar. 
„Büyük Türk Milleti“nin iki büyük parçasını birbirine düşürerek yapacaklar bunu.
Millet parçalanacak, zaten zayıflatılmış TSK bu iç savaşla iştigâl ederken gelsin BM (Birleşmiş Milletler, gitsin NATO!
Alacaklar kararlarını. Gelip oturacaklar vatan topraklarına.
Döndük mü 1919 öncesine?
Sonra mı?
Sonra…………..

Hasan Arslan