AYDIN BİLİM İNSANI II

ABONE OL
19:05 - 01/10/2020 19:05
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Prof. Dr. Mehmet Haberal hakkında bir veya iki makale yazmak yetersizdir. Batı Avrupa’da tıp tahsili yapan öğrencilerin Türkiye ve Türkleri hor görme ve önyargılara karşı bu konuda daha çok araştırma yapacağına inanıyorum.

Türkiye’de kullanıldığı gibi çoğu kez “sayın” kelimesini sevmiyorum. Ama, SAYIN Mehmet Haberal, size örnek bir yurtsever, aydın bir bilim insanı olarak gençlerimize örnek olduğunuz için bu sözcük çok uyuyor.
Tanrı sizi korusun!
Başkent Üniversitesi’nden Prof. Dr. Şahin Kavuncubaşı, aydın bilim insanı şöyle açıklıyor:
“Her bilim adamının, araştırmalar yoluyla evrensel bilime katkı yapma yanında, ülkesinin temel değerlerini koruma ve yüceltme özgörevi (misyonu) de bulunur. Akademisyen, bilimsel gelişmeleri izleme ve bu gelişmelere öncülük etme yanında, bilimsel duyarlılık ve titizlikle, ülkenin sorunlarını teşhis ve çözme yönünde çaba sarf etmeyi, aydın ve yurtsever olmanın gereği sayar.”
İşte böyle bir bilim insanı Mehmet Haberal.
– Temsilci olarak seçildiği, kurucu üye veya başkan olduğu dernekler ve vakıflar:
Dünya Yanık Derneği, Orta Doğu Organ Nakli Derneği, Türkiye Organ Nakli Derneği, Yanık ve Yanık Afetleri Derneği, Transplant Olimpiyatları Derneği, Klinik ve Deneysel Araştırmalar Derneği, Dünya Organ Nakli Derneği.
Türkiye Organ Nakli ve Yanık Tedavi Vakfı, Haberal Eğitim Vakfı.
– Açtığı hastane, diğer merkez ve okullar:
Adana, Alanya, Konya, Ankara ve Seyhan Başkent Üniversite Hastaneleri, Hacettepe Üniversite Hastanesi, Genel Cerrah Bölümünde Yanık ve Organ Nakli Üniteleri, Ankara’da Başkent Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi, Yalova’da, Türkiye’de kırsal kesimde hizmet veren ilk Diyaliz Merkezi, İzmir’de Başkent Üniversitesi Zübeyde Hanım Araştırma ve Uygulama Merkezi.
Ankara’da Başkent Üniversitesi Ayşeabla Okulları.
Almanya Münih’de kurduğu irtibat ofisinden tıp öğrencileri bilgi alabilirler.
– Ayrıca Kanal B, Radyo Başkent ve Başkent Haber Ajansı’nı kurdu.
– Editörlük çalışmaların çoğu ingilizce olmak üzere sayısı onbiri geçiyor.
iltergh-19-10-a.jpgHaberal’ın yaptığı işleri, aldığı ödülleri tam tarihleri ile etraflı olarak aşağıda vereceğim internet adresinde bakınız. Saymakla bitecek gibi değil.
Bu satırları yazarken yıllarca Türkiye’den kopuk yaşadığımı, Berlin’de kendi sorun ve güncel sorumluluklarımın yükü altında, başarılı ve güzel insanlarımızı çook geç tanıdığımı tesbit ediyorum. Dileğim genç meslektaşlarım aynı hatayı yapmasınlar. Zira Almanya’da yaşıyan gençlerimizin iyi örneklere ihtiyacı var.
Türkiye’deki aydın dediğimiz insanlarda Batı Avrupa’da yerleşik türklerden birşey bilmiyorlar. Onlara halâ gurbetçi, almancı diyenleri var. Bu nedenle fırsat gelmişken bütün medya temsilcilerinden rica ediyorum. Yani Avrupa’dakiler gazetelerde Türkiye sayfası, Türkiye’dekiler Avrupa sayfaları yapsın. Bazı televizyon kanalları yapıyor, ama böyle yayınları çoğaltmalıdırlar. Çocuk ve gençlerimize hem orada hem burada başaranların özgeçmişlerini anlatmalıyız. Onların acilen iyi örneklere ihtiyaçları olduğunu tekrarlamaktan bıkmayacağım.
Prof. Dr. Haberal’ın yaptığı hizmetleri düşündükçe, akıl ve mantık şu anda onun nerede olduğunu kabullenemiyor. Zaman akıllıdır, zamanın hafızası kuvvetlidir. Cumhuriyete kanat geren bu çınar eserleri ile kalıcı olacaktır.
Değerli bilim insanlarımız bu muameleyi hak etmedi. Milyonlarca insan çok üzgün, Vural Savaş Memleketimden tutuklama manzaraları yazısında şöyle haykırıyor:
“Davetiye tebliğ edilseydi, geleceğinden kuşku duyulacağına dair hiçbir emare bulunmamasına rağmen; F-Tipi Örgüt’ün rahatsızlık duyduğu her kişi gibi, Mehmet Haberal da zorla evinden alındı İstanbul’a götürüldü.
Sonradan kendisini beş metrekarelik, penceresinde cam yerine sac levha olan bir hücreye de kapatmaya kalkıştıkları ve Haberal’ın “bana katıllere yapılan muameleyi mi yapıyorsunuz?” diye feryat etmek zorunda kaldığını da öğrenmiş bulunuyorum.
… bunalım geçiren Mehmet Haberal “ağır anksiyeteli depresyon” tanısıyla yatırıldığı hastanede; bu tanının tetiklediği kalp rahatsızlığı nedeniyle operasyona alınır, on gün kadar yoğun bakımda kalır. Halen de hastanede tedavisi devam etmektedir.
… soruşturmaları başladığından beri, ben dahil pek çok hakimlik ve savcılık yapmış kişi, “Ben hakimim,” veya “Ben savcıyım” demekten utanmaya başladılar.
Hakimler ve savcılar Yüksek Kurulu üyelerine sesleniyorum. Gereğini yapmak ve mesleğimizin onurunu kurtarmak size düşer.”
Bu sözlerden sonra yazıda biter, sevgili okurlarım uyumak öyle kolay birşey değildir, uyuyabilmek için uyanık kalmış olmak gerekir.
Bu yazıyı okuduktan sonra, hemen uyumayı denemeyiniz.
 
Hoşça kalın!
 
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen
 
 
Not:
Bu yazıyı bitirdikten sonra şu bilgiyi aldım:
15 Ağustos 2009 itibarıyla şu anda 893 hasta organ nakli için Prof. Mehmet Haberal’ı bekliyor.
Kaynaklar:
Prof. Dr. Şahin Kavuncubaşı, Başkent Üniversitesi Ankara
Cumhuriyet Gazetesi, Bilim Teknoloji, 2 Ekim 2009, Sayfa 15
Bütün Dünya 2000, Sayı 2009/07, Sayfa 33 [Sözcü Gazetesi’den]
Bütün Dünya 2000, Sayı 2009/10, Sayfa 22 [Emre Kongar]
Vikipedi (Fotoğraf)
Websayfalar: www.mehmethaberal.com.tr
www.baskent.edu.tr
 

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.