ATATÜRK’ÜN DEVRİMLERİNİ YOK SAYMAK

ABONE OL
18:59 - 01/10/2020 18:59
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Fransız ihtilali monarşiye ve kiliseye, saltanata ve taassuba karşı halkın, halk aydınlanmasıydı. Dönemin yöneticileri, tüm sisteme hakim olanlar ve bir dönem Fransa’nın değişimiyle birlikte tüm dünyaya sunulan modernizim akımı işte bu devrimden sonra başlar. Kısacası Fransız devrimi, dünyanın değişimleşmesinin başlangıç noktasıdır. Çağdaşlık ve bilimsel değişim süreci de bu dönemde hız kazanmıştır. Bilime yapılan saldırılara karşı mücadele eden ve Fransa’nın içinde bulunduğu bu tıkanmadan kurtulması için Bilimden korkanlara ”Siz Fransa’yı yok ediyorsunuz, sizin beyinleriniz bir işe yaramıyor artık”diyen Bilim adamı Thomas Edward Lawrence (1888-1935) ölüme mahkûm edildiğinde, en yakın arkadaşı Lawrange’ye, ”Benim başımı gövdemden ayıracaklar, sen bana iyi bak eğer ki gözlerim iki kere kırpıyorsa ben hala bilimi düşünüyorum” demişti. İşte Fransa’da bilimsel devrimin başlaması.

Peki, bu gün Türkiye’de durum nasıl dersiniz? Atatürk devrimlerinden hala rahatsızlık duyan bir anlayışın, hızla ılımlı model, adına sonradan İslam devrimi koydukları sisteme doğru kayan bir Türkiye. Cumhuriyetin anlamını bile yok sayan bir düşünce anlayışı. Yada ileri demokrasi sözdesiyle İslam cumhuriyetinin oluşmasına hazırlanan bir Senaryonun yazılması. İşte Türkiye Cumhuriyet devrimlerini değil, sözde bir sürü adı olan devrimlere doğru kayan bir sistemin içinde tıkanıp kalması gerçeği.
Fransız devriminden söz ederken. Monarşi ve taassup, kral ve gericilik yenildi, ama devrim halk devrimine dönüşemedi, ilerleyemedi. Çünkü kapitalizmi ilerlemenin kendisiyle birlikte sona ermesini ister. Devam etmesinin amansız düşmanıdır. Sadece Lawrence gibi bilim adamlarının, kendilerini değişim ve aydınlık adına feda etmelerinden başka değişim yavaş ilerlemiştir. Mustafa Kemal’de Osmanlı’nın son dönem aydınları gibi Fransız ihtilaliyle yakından ilgilenmişti. Anadolu ihtilalinin düşünce yapısında Fransız ihtilalinin payı büyüktür. Bu sırada Fransız devriminin yayılmasının tıkalı kaldığı dönemde. Anadolu ihtilalinde Rus devriminin büyük payı olmuştur. Rus devrimi, emperyalistlerin yeni bir cepheyle devrimi bozmasını engellemiştir.

Atatürk’ten sonra onun devrimleri çağdaşlık anlayışı hızla yıpratılmaya başlanmıştır. Dinci ideolojiden güç alan otoriter bir rejime doğru çok hızlı ilerliyor Türkiye. Ve ”zamanın ruhu”na uymak mantığı ve Marx’ın ”din afyondur”sözleri, çaresiz umutsuz yarınını düşünemeyen, eğitimin çok gerisinde kalmış bir duygusal yapıya sahip halkın, inanmak zorunda kaldığı dünya. Yaratılmak istenen sistemin şimdilerde kazanılmış hali Türkiye.

Ama Mustafa Kemalin yarattığı ve yarım kalmış devrimini karalamak için, kendi anlayışlarının hayata geçirilmesi noktasında, İslam modeli anlayışına sarılmakta, geleceğin Türkiye’sinde onun devrimlerinin, artık anlamını yitirmeye başladığını gösterir nitelikteki çalışmaların hız kazandığıdır. Atatürk devrimlerini halka tehlikeli olarak göstermeye çalışanların, gelecekte bu ülkede nasıl bir hata yanlış yaptıklarını ve Türkiye’nin nasıl bir yerde kaldığını anlamak görmek için, zamanı yeniden yaşamak adına sorumluluktan kaçabileceklerine inanıyorum. Ama hala vakit varken bu gerçeği görememek ve inadına inanç siyaseti yapmaya çalışmak, bu ülkeye fayda değil büyük zarar getirecektir. Yaklaşan seçimlerde Türkiye belki de geleceği adına çok önemli bir seçim yaşayacak.
Bana göre tarihi bir kararın burada çıkacağıdır. Ama ben hala bu ülkede. Atatürk devrimlerine inanan, çağdaş bilimsel anlayışın. Türkiye için kurtuluş olacağını savunan bir Türk toplumu olduğuna inanıyorum. ”Ne mutlu Türküm” diyemeyenlerin, hala nasıl bir Türkiye yaratmaya çalıştıklarını düşündükçe kaygılarım da artıyor. Ama cumhuriyete ve devrimlere inananların, asla buna izin vermeyeceğini biliyorum.

Prof. Dr. Levent Seçer

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.