ALMANYA EVDE YALNIZ

ABONE OL
18:47 - 01/10/2020 18:47
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 ”Sevgili dostum, Almanya geri gelişine çok seviniyor, sakın geç kalma.” Yalnız kalan arkadaşı Türkiye’de tatilini geçiren Osman Engin’e yazdığı mektubu böyle başlıyor.

Cevap hemen verilir, dostu Almanya’nın merak etmesine gerek yok. Dört hafta sonra yine Bremen Havaalanı’nda olacaktır.
Sevgili amcası Ömer’i bu sefer atlatamaz, yetmiş yaşında hiç değilse Almanya’yı bir kere görsün, hele Bremen’i çok merak eder amca. Bremen Mızıkacıları sokaklarda müzik yapıyor olmalıdır.
Bremen’de sadece bir fotoğraf çektirmeye yarayan heykeli görünce, hayvanlar adına üzülür. O kısmı okurken aklıma altmış yılları geldi. Köyümüze ilk traktör gelince yaşlı Zeynep Bacı traktörün önüne ot koymuştu. Köyün ilk radyosunu bizim evde görünce daha çok şaşırdı. Anneme, Ayşem bu şarkı söyleyen kadın bu küçücük aletin içine nasıl sığar, demişti.
Yıllık izin çabuk sona erer. Dönüşte romanın kahramanı büyük bir şok geçirir. Yeni Naziler ikinci güçlü parti olarak Federal Alman Meclisi’nde yerleşmiştir. Her yerde sözleri geçer, elbette Türk kökenli bir vatandaşın yaşam alanı oldukça
daralır. Konuk olarak Bremen’de bulunan amcadan gerçekleri gizlemeyi ancak Osman Engin gibi bir mizah yazarı becerebilir.
Yazar 1960 yılında İzmir’de doğdu, 12 yaşında Almanya’ya getirildi. O zamandan beri Bremen’de yaşıyor.
Okurken kahkahalar boğazında kalır insanın. Acı, trajik ve dramı bu denli komik anlatmak için akıllı, karşılaştırmayı bilerek iki kültürü bu denli harmanlama iyi bir gözlem yeteneği ile mümkündür.
Osman Engin’i bir seminerde tanımıştım. 1993 yılında Macaristan’da Eğri şehrinde Türklerin izini sürerken zorunlu on gün kalmıştık. Arabamız tamir edilirken yanıma aldığım iki kitabını okudum. Her gün bir bölümünü okuyordum ki kitap çabuk bitmesin. Kendisini Almanya’nın Aziz Nesin’i olacağını düşünerek gelişmesini takip edip, gözden kaçırmamaya çalıştım. Almanya Evde Yalnız, bu son kitabı düşüncemde haklı olduğumu gösteriyor.
Deniz kenarında bile çılgınca ızgara yapan Türkleri görünce, Osman Engin nasıl yazardı, diye düşünürken bir kitabında trafik durunca beklemek zorunda kalınca bir türke arabanın üstünde ızgara yaptırır.
Her yerde cep telefonu kültüründe ne yazardı dersiniz, başka bir kitabında tuvalette iken yan tuvaletten nasılsın diye sorulunca, ne zamandan beri tuvalette hal hatır soruluyor, diye şaşırtan böyle bir yazarın bütün kitapları okumaya değer.
 
Basın ve radyo için mizah yazıyor. Radyo yayınlarında ARD tarafından medya ödülüne lâik görüldü. Deutscher Taschenbuch yayınevi (dtv) on kitabını yayınladı.
Eylül ayı Almanya’da seçim ayı, olmaz olmaz dememeli seçimden önce bu kitabı okumalı. Böylece sürprizlere fırsat verilmemelidir. Tüm Avrupa hatta Dünya’da milliyetçilik hortluyor. Seçme hakkı olanların partisine küserek veya boş ver diyerek oyunu kullanmama gibi bir lüksü yoktur. Böyle bir davranışla seçime gitmeyerek göçmen kökenliler kendilerine karşı oy kullanmış, aşırı sağcıları seçmiş gibi olur. Çevrenizde tanıdıklarınızı seçim sandığına gitmek için çağrıdan başka, gitmesini sağlamak iyi bir organize ile mümkün olur.
 Almanya evde yalnız
Romanın başrolünü oynayan Osman Almanya’yı çoktan anavatan, ailesinin geldiği ülke Türkiye’yi Babavatan, izin vatanı olarak görür. Ya şimdi ne olacak, ortalık Arapsaçına dönmüşken anavatan saydığı ülkesini terk edebilecek mi? Şiddete uğrayan bir Yeni Nazi Türk dönerciye sığınır. Aşırı solcu asi oğlu Mehmet arkasında hiç bir iz bırakmadan kaybolur. Güncel politik mizahı ile uyum, aşırı sağın tehlikesi, uyum konuları işlerken politikaya bir hareket getiriyor. Siz politika yapmaz ilgilenmezseniz, sizinle politika yaparlar, demişti Aziz Nesin. Türklere ayrımcı kanunlar yapılırken uyuyanlar çocuğu 18-23 yaş arası iki vatandaşlık arasında tercih yapma zorunda kalınca uyanıyor.
Didim’de komşularımın sorularına göre Almanya’daki Türk toplumuna karşı ilgi artmış görülüyor.
 
Türkiye’den www.ha-ber.com gibi sanal gazetelere yazılan yorumlara bakılınca bu kitabın Türkçeye tercümesi iyi olur. Alman kültürünü çok iyi tanımayan için nesnel bilgiler verilir, Türklerle ilgili kısımlarda iyi gülünür.
 
Bu arada Türkiye’den Almanya’yı gezmeye gelenlerin görüşlerinde oldukça bir gelişme ve değişme var. Bu nedenle gezme amaçla Türk vatandaşlarına vizesiz insan hakkı olan gezme hakkı verilmelidir. Bir garson artık en fakir işçi bile Avrupa’yı görmek, ama kendi ülkesinde iş bulmak istediğini söyledi. Bunun tersi olacak, Türkiye’ye misafir işçi diğer kitaplardan zaten çok sayıda var, ama Avrupa’dan da gelecek diyorlar.
 
Önemli olan dip dalgasından Gezi Parkı olaylarından sonra suların durulması. Okurlarımın çoğu ülkemize nazar değdi, dua edelim (!) diyorlar.
 
Hoşça kalın, sakın kitapsız kalmayın!
 
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen 
Kaynak ve tavsiye:
Osman Engin, Deutschland allein zu Haus, roman Almanca,
Deutscher Taschenbuchverlag (dtv)
ISBN 978-3-423-21447-6
 
www.osmanengin.de , sayfasına daha girerken gülmeye başlayacaksınız.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.