ABD MÜSLÜMAN MI YOKSA?

ABONE OL
18:52 - 01/10/2020 18:52
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

ABD ve küresel ortaklarının İslam coğrafyasında tarikat, cemaatleri desteklemesi ilgi çekicidir. Özellikle dini grupların liderleriyle iyi ilişkiler içinde olması incelenmeye değerdir. Son yıllarda ülkemizde tarikat ve cemaatleri sivil toplum örgütü olarak kabul ettirilme çabaları da küresel güçlerce dayatılmakta.

II. Dünya Savaşından sonra emperyalist egemenliğini geliştiren ABD, enerji kaynaklarının büyük bölümünün yer aldığı İslam ülkeleriyle yakından ilgilendi. Soğuk Savaş döneminde geliştirdiği “Yeşil Kuşak” projesiyle dinsel grupların gelişmesine yardımcı oldu. Bunun asıl nedenlerinden birisi bu ülkelerde hızla gelişip yükselmekte olan sol hareketin önünü kesmek. İkinci amaçsa bu ülkeleri dinsel liderler aracılığıyla kolayca kontrolüne almak.

Suriye ve Mısır’da asıl muhalefeti oluşturan Müslüman Kardeşler örgütlerini ABD’nin çok sevmesi nedendir? Ta baştan beri Afganistan’da dinsel grupların palazlanmasını destekleyen de Amerika’dır. Başta Suudi Arabistan olmak üzere katı İslamcı kurallarla yönetilen körfez ülkelerinin ayakta durmasını destekleyen de Yanke’dir. Yine ülkemizde çok partili siyasal yaşama geçtikten bu yana din sömürüsüyle halkımızı kandıran, ülkemizi geri bıraktıran politikacıların arkasında da ABD var.

Ilımlı İslam projesiyle Cumhuriyetin aydınlanma devrimini ortadan kaldırmak da Okyanus ötesinin düşüncesidir. Aydınlanma düşüncesinin kaynağı Batı olmasına karşın, ABD neden Doğu’ya ait olan bir inanç sisteminin kökleşmesi için çaba gösterir? Bu durum şu soruyu akla getirmekte hemen: ABD Müslüman mı oldu yoksa? Bunun yanıtını almak için biraz eskilere gitmek gerek.

ABD’nin İslam’la siyasi ve askeri alanda ilk tanışmaları Filipinler’de oldu. On dokuzuncu yüzyılın son çeyreğinde Filipinler’i işgali sırasında Amerikan kuvvetleri, katı bir Müslüman direnişiyle karşılaştılar. Daha önce Filipinler’i sömürgeleştirmek isteyen Katolik İspanyollarla Protestan ABD’liler arasında amaç bakımından bir fark yoktu. Direnişi kıramayacağını anlayan ABD, İstanbul’daki halife II. Abdülhamit’ten yardım istedi. Halife, Filipinler’deki Müslüman savaşçılara gönderdiği emirle direniş sona erdi. “Filipinler’de İslam’la karşılaşmış olma, Amerikalılara; İslam’ın hesaba katılması gereken önemli bir güç olduğu ve uygun bir şekilde yönlendirildiklerinde Müslüman önderlerin denizaşırı Amerikan çıkarlarını geliştirmekte kullanılabilecekleri konusunda elle tutulur bir kanı sağladı. (Ayrıntı için bakınız. Kemal Karpat, Ortadoğu’da Osmanlı Mirası ve Ulusçuluk, sf. 32-33, İmge yay.)

ABD’nin İslam sevgisi ta nerelerden geliyor anladık mı? Ülkemizdeki ABD destekli İslamcıların II. Abdülhamit sevgisinin nedeni de anlaşılmıştır sanırım.

İşte, o gün bugündür İslam dünyasındaki cemaat, tarikat liderlerinin önemli bir bölümünün ABD ile karşılıklı aşkları sanırım anlaşılmakta. Komünizmle Mücadele derneklerinin kuruluşunda ve etkinliklerinde birçok İslamcının görev almasının nedeni ABD severliktir.

İslam dünyası, Atatürk’ün gösterdiği yolda ilerlerse kölelikten de gerilikten de din simsarlarından da kurtulur; özgür ve insanca yaşama olanaklarına kavuşur.

Adil Hacıömeroğlu

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.