0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Dünyanın son yıllardaki en önemli gündemlerinden olan iklim krizi artık kadın örgütlerinin de gündeminde. Merkezi Diyarbakır’da bulunan KAMER Vakfı, kadınlara iklim krizini anlatarak, gelecek için uyarılarda bulundu.

Diyarbakır’da 1997 yılında kadına yönelik şiddetle mücadele etmek için kurulan KAMER Vakfı, gündemine iklim krizini de aldı. Vakıf yönetimine göre iklim krizinden en çok kadınlar etkileniyor. “İklim değişikliği ve toplumsal cinsiyet boyutu” başlığıyla bir toplantı düzenleyen KAMER yöneticileri kadınlara iklim krizini anlattı. KAMER’de sosyal hizmet uzmanı olarak çalışan Sibel Yalçın önce iklim krizini ve olası sonuçlarını anlattı. İklim krizinin en çok kadınları etkilediğine vurgu yapan Yalçın, daha sonra kadınları dinledi.

KAMER’e göre iklim değişikliği en çok kadınları etkiliyor

Toplantının ardından VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Yalçın, dünyadaki krizlerin en fazla kadınları etkilediğini savundu. İklim krizinin sonuçlarının kadınları birçok yönden etkilediğini ifade eden Yalçın, iklim kriziyle birlikte kadına yönelik şiddetin artabileceği uyarısı yaptı. Yalçın, iklim değişikliğinin kadınların hayatına etkilerini şöyle sıraladı: “Doğal afetler yaşanıyor. Doğal afetler olduğu zaman salgın hastalıklar ortaya çıkıyor. Salgın hastalıklarda kadınlar, sağlığa, hijyen malzemelerine erişemiyor. Evin içerisindeki yoksulluğun sonucunda, şiddete sebep oluyor. İklim krizi maalesef birçok krize sebep oluyor. Bu gibi durumlardan maalesef en korunmasız görünen en muhtaç olan görünen kesim, çocuklar, yaşlılar, engelliler, kadınlar oluyor.”

“Kadın değişirse dünya değişir”

KAMER Vakfında Psikolog olarak görev yapan Nupel Kaplan ise değişen hava şartlarının kadınları etkilemeye başladığına dikkat çekti. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Kaplan, kadınların iklim krizine daha fazla ilgi duymaya başladığını söyledi. Kaplan, iklim krizini kadınlarla konuşmalarının nedenini şöyle açıkladı: “Kadın değişirse dünya değişir. Kadını öğrenirse çocuğu öğrenir. Bu döngü bir şekilde devam eder. O zincirin kırılması önemli aslında o zinciri kimde kırabiliriz? Belki kadınların babasında kıramadık, biz de kadın da kırmaya başlarız ki çocuğuna daha sağlıklı, daha verimli bir gelecek bırakabilsin.”

KAMER’in toplantısında Suriyeli kadın sığınmacılar da katıldı

Kadınlar endişeli

Toplantıya aralarında Suriyeli sığınmacıların da bulunduğu 100’ü aşkın kadın katıldı. Toplantının ardından VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan kadınlar, gelecek için endişeli olduklarını söylediler. Suriye’deki iç savaştan kaçan 32 yaşındaki Azize Zeynep şimdi de iklim krizi nedeniyle tedirgin. Ülkesindeki savaştan da en çok kadınların etkilendiğini belirten Zeynep “Bir anne ya da bir baba çocuklarına çevresini temiz tutmasını söylesin hatta sigara içmeyi biraz azaltsınlar. Kimyasalları içmeyi biraz azaltsınlar. Tabi korkuyoruz. Ben bu toplantılara katılıyorum ve çocuklarıma çevremizi neden temiz tutmamız gerektiğini anlatıyorum” dedi.

Kadına yönelik şiddet alanında çalışan KAMER iklim krizini de gündemine aldı

20 yaşındaki Çiçek Akat da gelecekten kaygılı. Ekonomik kaygılarla birlikte çevreyi de düşünmek zorunda kaldıklarını anlatan Akat, “İklim değişikliğine sebep olan en büyük etkenlerden biri dünyamızın ısınmasıdır. Dünyamızın ısınmasına biz sebep oluyoruz. Tabii ki de buna engel de olabiliriz. Mesela evlerimizde kullandığımız ampuller onları onlar dünyayı ciddi bir şekilde ısıtıyor. Söylüyoruz ama uygulanmıyor. ‘O küçücük ampul bir dünyayı nasıl ısıtabilir?’ diyorlar. Arabalardan çıkan egzoz gazı, deodorantlar dünyaya ciddi zarar veriyor. Kendimizi küçük görüyoruz ve aslında verdiğimiz zararlar çok büyük ama onu görmüyoruz” diye konuştu.

VOA tarafından geçilen Kadınların gündemi de artık iklim krizi haberinde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. Kadınların gündemi de artık iklim krizi haberi web sayfamıza otomatik olarak VOA sitesinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan Kadınların gündemi de artık iklim krizi haberinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.