İzmir’de:
Aspidistra, Kartopu, Begonya, Akuba, Hanım tuzluğu, Gelin duvağı, Şimşir, Sinameki, Menekşe, Avize Çiçeği, Kedi tırnağı, Aralya, Aslanağzı, Meşe, Defne, Lavanta, Hanımeli, Papatya, Ateş Çiçeği, Mahonya, Manolya, Tesbih ağacı, Buz çiçeği, Ortanca, Çivit, Mersin, Zakkum, Sardunya, Şebboy, Fırça çiçeği…, yetişir.
İzmir’de bunca çiçek arasında lale var mı?
Hayır!
Neden?
İzmirliler bir tarafta lale devri yaşanırken, diğer tarafta yaşanılan baskıyı, zulmü, sefaleti bilirler. İzmir halkının Demokratik Laik Cumhuriyet tutumu elbette lale çiçeğine değil. Lale devri duyanları açığa çıkanlara karşı sürdürdüğü özgürlükçü mücadeledir.
Dokuya uymayan özü, havada uçuşan sözü , akademik yüzü ile laleyi İzmir ile özdeşleştirme çabaları boşa çıkacak.
İzmir’e tarım, sanayi, hayvancılık, coğrafi, stratejik, lojistik…, değeri üzerinden devlet yatırımları yapılmıyor . İzmir bu güne kadar iktidarlar tarafından sürekli cezalandırıldı. Buna rağmen İzmirliler her dönem yerel ve genel yönetimlerinde direnç göstererek değerlerini korudular.
İzmirliler, dumanlı havada kurt ulumalarına, sisli havada kuzgun uçuşlarına karşı halkların kardeşliği temelinde birlikte mücadele ederler. İzmir’de doğa ve insanın kendi doğallıkları ile yaşamalarını temel alırlar. Yaşanıla bilinir kent mücadelelerinden vaz geçmezler.
Laleye hangi özü katarsanız katınız İzmir’de lale devrini ye-şer-te-mez-siniz.
Akademik ağızlar, saltanat şebeklik eden tellallar, siyasi bezirganlar hep bir ağızdan
“İzmir bir dönem sağ iktidar partilere verilsin, kalkınsın.” Nutukları atıyorlar.
İktidar partilerinin yönetimde olduğu hangi şehirler kalkındı? Hangi şehirlerin yoksul mahallelerin de yaşayan halkların kaderi değişti? Hangi şehir, yeşil alanlar, araç park yerleri, yaya, bisiklet yolları, sosyal alanlar…, özüne uygun inşa edildi? Hangi şehirde çevre duyarlılığı gösterilerek, tarım alanları korunarak imar planlanı yapıldı? Hangi şehirde, tarihi doku korundu, yağmur sularının ıslahı sağlandı, kültürel değerler sahiplenilerek…, sosyal belediyecilik yaratıldı?
Mesele:
İktidar veya muhalefet partileri değil.
Asıl mesele:
Yerel yönetimlerde şehirin yaşayanlarının söz ve karar hakkı olup, şehirlerini merkezi yönetim ile birlikte inşa eden halkçı yönetimin hayata geçirilmesidir.
Özlale’nin, İzmir’i alamayacağını ahali biliyor. Bu plan Izmir’i İYİ Partinin yerel iktidarı kazanma çabası değil. Sinsi yöntemler, yeni söylemler geliştirip İzmir’in demokratik yapısını değiştirmeye yönelik işbirliğidir.
Özlale:
İzmir halkı CHP’ye memnuniyetten değil, mecburiyetten oy veriyor.
Peki siz :
İzmir’i memnuniyetle kazanamayacağınızı bildiğiniz halde mecburiyetten İzmir’i CHP’ye kaybettirmek için aday oldunuz?
İzmir’de yaşayan halklar; birleşecek İzmirleşecek ve kazanacak!
Hadi hayırlısı…
Ali Gültekin
Gazeteci / Yazar
Ali bey cok sasirdim: Siz CHP’li misiniz hala? Neden bu kaliplardan cikip ozgurlugunuzu kullanmiyorsunuz? Halkin ve Izmir’in neye ihtiyaci oldugunuz cok iyi anliyorsunuz. Iyi partinin Izmir icin soylediklerinin iyi olamadigini anladiniz. Neden CHP yi aglama duvari olarak goruyor sunuz? Selamlarimla,