İZMİR MERKEZLİ ORMAN YANGINLARINA MÜDAHALE VE ARAZİ POLİTİKALARI

İZMİR MERKEZLİ ORMAN YANGINLARINA MÜDAHALE VE ARAZİ POLİTİKALARI

ABONE OL
21:37 - 04/07/2025 21:37
İZMİR MERKEZLİ ORMAN YANGINLARINA MÜDAHALE VE ARAZİ POLİTİKALARI
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

İzmir merkezli orman yangınlarına  müdahale, kurumlar arası  koordinasyon ve arazi politikaları.

Türkiye, 2000’li yılların başından itibaren orman yangınlarında ciddi bir artışla karşı karşıya kalmıştır. Özellikle Ege Bölgesi’nde yer alan İzmir ve çevresi, kıyı şeridindeki yoğun yapılaşma baskısı, kurak iklim koşulları ve rüzgâr etkisi nedeniyle bu durumdan en fazla etkilenen bölgeler arasında yer almaktadır (OGM, 2023).  Bununla birlikte yalnızca doğal etkenlere dayandırılamayacak kadar sistematik şekilde tekrar eden yangınlar, bu olayların altında sosyo-politik ve ekonomik faktörlerin de bulunduğunu düşündürmektedir. Bu bağlamda, yangınlara müdahalede kurumsal yapı, yerel yönetimlerin sorumluluk alanı, personel niteliği ve hukuki boşluklar incelenmelidir.

1. Orman yangınlarına müdahale: Kurumsal yapı ve görev dağılımı

Orman Genel Müdürlüğü (OGM) Türkiye’de orman yangınlarıyla mücadelede birincil sorumlu kurumdur. Yangınla mücadele ekiplerinin büyük çoğunluğu OGM bünyesinde yer alır. Buna ek olarak, yerel yönetimlere bağlı itfaiye teşkilatları, belediye sınırları içinde çıkan yangınlarda müdahale etmekte ve orman yangınlarında destek birimi olarak görev almaktadır.

OGM’nin İzmir Orman Bölge Müdürlüğü, Muğla, Aydın gibi çevre illerle birlikte koordinasyon içinde çalışmak zorundadır. Her yangın sezonunda yangın eylem planları hazırlanır, kritik bölgelerde gözetleme kuleleri ve drone gözlemleri ile erken müdahale planları devreye sokulur.

İtfaiyeler ise, özellikle yerleşim alanlarına yakın noktalarda çıkan orman yangınlarında hem tahliye hem de su desteği açısından önemli roller üstlenmektedir. Ancak genellikle orman içi yangınlar doğrudan OGM sorumluluğundadır.

2. Personel alımı, özellikler ve eğitim süreçleri

Orman muhafaza memurları ve yangın işçileri:

  • Fiziksel dayanıklılık, psikolojik stres altında karar verme becerisi, teknik donanım bilgisi (yangınla mücadele araçlarını kullanabilme) aranır.
  • Adaylar yazılı sınavın ardından beden eğitimi parkur sınavı, sözlü mülakat gibi testlerden geçer.
  • Orman yangınlarıyla mücadelede kullanılan arazöz, helikopter, dron sistemleri gibi araçların kullanımı, harita okuma ve GPS ile yön bulma gibi konuları kapsar.

İtfaiye personeli:

  • Belediyeler bünyesinde çalışır, KPSS ile alım yapılır.
  • İlk yardım bilgisi, itfaiyecilik teknikleri, yangın önleme, kurtarma teknikleri ve acil durum psikolojisi gibi alanlarda eğitim alırlar.
  • Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) onaylı belgeler, yangına müdahale konusunda standartları belirler.

3. Kurumlar arası koordinasyon ve ortak tatbikatlar

OGM ile yerel itfaiyeler arasında zaman zaman ortak tatbikatlar yapılmakta, ancak bu uygulama düzenli ve bütüncül değildir. Ege bölgesinde bazı illerde Yangın Erken Müdahale Merkezleri kurulmuş olsa da, ortak ekipman envanteri ve görev paylaşımı hâlâ kısıtlı düzeydedir.

AFAD, Jandarma ve bazı belediyelerle birlikte müdahale sırasında geçici koordinasyon merkezleri kurulsa da, kalıcı bir eşgüdüm mekanizması hâlâ eksiktir. Bu eksiklikler merkezi ve yerel yönetimlerin siyasal dengesine bağlanmakta.

4. Ekipman ve modernizasyon sorunu

OGM filosunda çok sayıda arazöz, ilk müdahale aracı, dozer, helikopter ve insansız hava aracı (İHA) bulunsa da:

  • Ekipmanların çoğu eski ve yetersiz teknolojiyle donatılmış olmasından yakınılıyor.
  • Yangın haberleşme sistemlerinde (radyo, uydu) kesintiler yaşandığı söyleniyor.
  • Modern yangın simülasyonları, sıcaklık haritaları gibi teknolojilerin yerelleştirilmesi yeterli olmadığı iddialar arasında.

5. Yangınların artış nedenleri: İklim mi, insan mı?

2000’li yılların başına kadar daha az orman yangınları vardı.  

Ya bugün!

  • Tarım arazisine dönüştürülmek istenen alanlar, orman yangını riski taşır hale geldi.
  • İmar baskısı altındaki bölgelerde çıkan şüpheli yangınlar (örneğin Seferihisar, Çeşme, Urla, Kuşadası ekseni) dikkat çekmektedir.
  • Aynı anda birden fazla yangın, rüzgarlı havalarda bilinçli çıkarılıyor izlenimi vermektedir.
  • Kıyı şeridinin ve orman alanlarının ekolojik denge gale alınmadan imara açılmış olması.
  • Öncesinden otoban kenarları temizliği, elektrik hatları bakımı, mesire yerleri denetimlerinin yapılmaması…
  • Yangına neden olan turizm, tarım ve hobi bahçeleri faaliyetlerinin yaygın olması
  • Liyakatlı personel eksikliği (yerel ve merkezi kurumlara eğitimi gözetilmeksizin torpille elaman alınışı)

6. Hukuki boşluk: Yanan alanların yeniden ağaçlandırılması

Anayasa’nın 169. maddesi, “Yanan orman alanları yeniden ağaçlandırılır; başka amaçla kullanılamaz” der.  Önceki yıllarda yanan bölgelerin sonrasında ne olduklarına baktığımızda fiiliyatta uygulanır olmadığını görüyoruz.  

Eksik olan nedir?

  • Denetim zafiyeti ve orman dışı amaçla tahsislerin (mesela turizm alanı, RES projeleri) kolayca yapılabilmesi.
  • Net, şeffaf ve bağımsız bir denetim mekanizması eksikliği.
  • Yerel halkın, STK’ların yeniden ağaçlandırma süreçlerine dahil edilmemesi.
  • Yerel halkım ve STK’lardan RES, HES, maden sahası açmada süreçlerinde görüş alınmaması.

7. Karbon ayak izi ve Türkiye’nin rolü

Türkiye, kişi başına düşen karbon salımı açısından AB ortalamasının üzerinde olmasa da hızla yükselen ülkeler arasında. Orman yangınları sadece ağaçları değil, karbon yutak alanlarını da yok ediyor. Böylece Türkiye’nin karbon ayak izi daha da büyüyor.

8. Neden arazi spekülasyonu ve rant alanları değerli yerler yanıyor?

Yangınların özellikle arsa fiyatlarının yüksek olduğu bölgelerde çıkması tesadüf değildir:

  • Kuşadası, Seferihisar, Urla, Çeşme gibi sahil bölgeleri turizm yatırımı ve ikinci konutlar için cazip.
  • Bu alanlarda çıkan yangınlar sonrası “doğal afet” raporları, imar planı değişiklikleri için gerekçe haline geliyor.
  • Bu nedenle daha önceki yangınlar sonrası arazinin kime tahsis edildiğini görenler bu yangın sonrası nelerin olacağını kamuoyu tarafından dikkatle izlenmelidir.

9. Geleceğe dair: Strateji değişecek mi?

Değişmesi gereken başlıklar:

  • Kurumsal koordinasyonun yasal çerçevede düzenlenmesi
  • Tüm riskli bölgelerde önleyici yangın hatları, doğal tampon bölgeler ve erken uyarı sistemleri kurulması
  • Yangın sonrası alanların halkın denetimine açık biçimde yeniden ormanlaştırılması
  • Kasten çıkarılan yangınlarda çok daha ağır cezalar ve hızlı yargılama süreçleri
  • İlk ve ortaöğretim de İtfaye ne Orman Müdürlükleri bünyesinde işçi alımları için meslek eğitimi mezunları alınıp, daire başkanları ve diğer alanlarda çalışacaklar için akademik kimlik kazandıracak üniversitelerde kürsüler açılsın.
  •  Orman Müdürlükleri ve İtfaye çalışanları çalışma yaşamlarında çağın modernizasyonuna uygun ekipman, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, iş güvenliği, iş sağlığı ve sürekli eğitime tabi tutulsunlar.

Sonuç olarak:

Orman yangınları sadece bir ekolojik sorun değil, aynı zamanda siyasi, ekonomik ve toplumsal bir mesele haline gelmiştir. İzmir merkezli örnekler üzerinden bakıldığında, kamuoyunda  bu yangınların doğrudan veya dolaylı biçimde rantla, imarla, denetimsizlikle bağlantılı olduğu öngörüsü çoğunlukta olduğu görülüyor .

Tam da bu dönemde İzmir Büyükşehir  Belediyesi önceki dönem  Belediye başkanı Tunç Soyer ve bürokratlarına operasyon  yapılması şaşkınlık yarattı.

Tunç Soyer pandemi, yangın, deprem süreçlerini yaşamış deneyimlerinden  faydanasınacakken bu dönemde göz altında olmasıİzmirlilerce  manidar bulundu.

 Gerçek bir çözüm, sadece teknik müdahale değil; eğitim, şeffaflık, kamusal denetim, siyasi rantlardan arındırılarak,  sürdürülebilirlik, merkezi – yerel yönetim tartışmaları ve  ayrışmaya  heba edilmeden;   katılımcı planlama ve kurumsal hesap verebilirlik ile mümkündür.

Son zamanlarda  cümle kesip yontarak cümle takla attırılarak kendi sözleriymiş gibi telafuz edilen gerçekte ise   Brezilyalı kauçuk işçisi, çevreci, sendika lideri  Chico Menderes’e ait olan:  Sınıf mücadelesi olmayan ekolojik hareketler sadece bahçeciliktir. Sözüyle bitirelim.

Hadi hayırlısı…

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP