ÜÇ NESİLDİR SÜREN BİR USTALIK  GELENEĞİ

Kuzey Almanya’nın liman şehri Hamburg’un tanınmış bölgelerinden Eimsbüttel semtinde, Eppendorfer Weg 194 numarada faaliyet gösteren “Der Maßschuh” adlı dükkân, sadece kaliteli el yapımı ayakkabılar sunmakla kalmıyor, aynı zamanda bir zanaat geleneğinin canlı örneğini sergiliyor.

Dükkânın sahibi, İstanbul doğumlu ve üç çocuk babası 54 yaşındaki Yalçın Dayar, dedesinden babasına, babasından kendisine aktarılan bir mirası gururla sürdürüyor. Dayar, 25 yılı aşkın süredir kendi tescilli markası altında, özel yapım ayakkabılar üreterek hem Türk hem de Alman medyasının dikkatini çeken bir zanaatkâr haline gelmiş durumda.

BİR MESLEK, BİR AİLE MİRASI

Yalçın Dayar, mesleğini çocukluğundan itibaren ailesinden öğrenmiş. Ayakkabıcılığı, yalnızca geçim kaynağı değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı olarak benimseyen Dayar, bu konuda şunları söylüyor:

“Babam ayakkabı yaparken hep yanındaydık. Ortanca kardeşimle birlikte bu zanaatı onun dizinin dibinde öğrendik. Babam da bu mesleği dedemden öğrenmişti. Üç erkek kardeşiz; küçük kardeşim turizm alanında ilerledi ve şu anda Amerika’da çalışıyor. Ben de turizm eğitimi aldım ama bugün ‘İyi ki babam bana bu mesleği öğretmiş’ diyorum.”

ALMANYA’DA UYUMUN VE AZMİN SİMGESİ

Yalçın Dayar’ın başarı öyküsü, sadece bir zanaatkarın değil, aynı zamanda bir göçmenin uyum ve azimle nasıl yükselebildiğinin de hikâyesidir. Almanya’ya aile birleşimiyle gelen Dayar, Almanca öğrendikten sonra çeşitli işlerde çalışmış. Bu süreçte yeniden ayakkabıcılığa yönelmiş ve en sonunda kendi markasını kurarak “Der Maßschuh” adıyla Hamburg’da kök salmış.

“İstanbul’da doğup büyüyen biri için Almanya’nın havasına ve kültürüne alışmak kolay olmadı. Ama önce dili, sonra da toplumu tanıyarak mesleğimi burada icra etmeye başladım.”

SAĞLIK VE  ZARAFET BİR ARADA

Yalçın Dayar’a göre ayakkabı yalnızca bir giyim eşyası değil, aynı zamanda bir sağlık ve kültür aracıdır.

“Ayaktan vücuda yayılan çok sayıda sinir ve damar var. Sağlıklı bir beden için ayaktaki ayakkabının konforu büyük önem taşır. Biz de bu bilinçle kişiye özel ayakkabılar üretiyoruz. Ayakkabı hem zarif olmalı hem de vücuda zarar vermemeli.”

Dayar, ortopedik sorunları olan müşterilere özel çözümler sunduklarını, iki farklı ayak yapısına sahip müşteriler için görünüş olarak simetrik ayakkabılar ürettiklerini de belirtiyor. Kullanılan tüm malzemeleri ise İtalya’dan ithal ediyor.

“Ayakkabı bir kültürdür. Erkekler için saat ve ayakkabı çok şey anlatır. Bizi tercih edenler genellikle bu zarafetin ve geleneksel zanaatin farkında olan insanlar.”

ALMAN MEDYASININ GÜNDEMİNDE  BİR USTA

Yalçın Dayar’ın titizlikle yürüttüğü bu zanaat, yalnızca müşterileri tarafından değil, Alman basını tarafından da büyük ilgi görüyor. Hamburg’un köklü yayınlarından biri olan “Der Hamburger” dergisi, yakın zamanda kendisine geniş yer ayırdı. Haberde Dayar’ın zanaati, kuşaktan kuşağa aktarılan ustalık ve Almanya’da göçmen kökenli başarılı iş insanları arasında özel bir konuma sahip olduğu vurgulandı.

Basın mensupları, onun yalnızca bir ayakkabı ustası değil, aynı zamanda entegrasyonun ve kültürel zenginliğin sembolü olduğunu ifade etti.

“Yaptığımız işlerle Alman medyasında zaman zaman yer alıyoruz. Son olarak ‘Der Hamburger’ dergisinde çıkan yazı, işimize duyulan güvenin bir göstergesiydi.”

BAŞARI ASLA TESADÜF DEĞİLDİR

Yalçın Dayar’ın İstanbul’dan Hamburg’a uzanan yolculuğu, yalnızca kişisel bir başarı hikâyesi değil; aynı zamanda Almanya’daki göçmen kuşakların azimle neler başarabileceğini gösteren ilham verici bir örnek.

Onun başarısının temelinde çalışkanlık, özveri, araştırma, kültüre saygı ve kendini sürekli geliştirme arzusu yer alıyor.

Dayar’ın zanaatı, sadece estetik değil, aynı zamanda insana değer veren, gelenekten beslenen çağdaş bir duruşun da ifadesidir. O, gerçek bir zanaatkâr olarak, göç öyküsünün içinde parlayan bir yıldızdır.

Yalçın Dayar’a mesleki hayatında ve özel yaşamında başarılar ve mutluluklar diliyoruz. Onun hikâyesi, ilham arayan herkese umut ve cesaret veriyor.

Haber/Yorum: Ali Akdemir