İŞBİRLİKÇİLER!

ABONE OL
18:41 - 28/01/2023 18:41
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Küresel sermaye, ülkelerdeki işbirlikçi yönetimleri kendine bağlı ve bağımlı olarak sürekli ellinde tutar. Ülke halklarının baskı ve zulme karşı geliştirdikleri demokrasi mücadelelerini emperyalistlerin donattığı militarist güçler ile bastırılır. Ülkelerin yeraltı, yer üstü zenginliklerini talan ederken, emek sömürüsü yaparak elde ettikleri olağanüstü sermayelerini koruyucu yasalar ve yasadışı yaptırımlar ile güvence altına alırlar.  Yoksul halkları, din, ulus, milliyet, mezhep üzerinden ayrıştırarak ülkelerde kendi siyasi dengelerini sağlarlar.

Cemaat yöneticileri; yoksul halkların kaderciliği kabullenmelerini, sorgulamamalarını, sürekli şükür etmelerini, içinde bulundukları sefil yaşamın Allah’ın taktiri olduğunun vaazını verirler.

Bu güruhlara sadece inançlar üzerinden ayrışma yetmez. Ülkelerin etnik kimlik yapısına göre orta oyun kurarlar.  Farklı yaşamlara hoşgörü göstererek birlikte yaşama yerine; kutuplaşma, gerilim, çatışma ve savaş ortamı yaratırlar.  Oluşan sisli hava ortamında siyaset mühendisliği ile kendi çıkarlarına uygun baskıcı yasalar, politikalar, yönetim şekilleri oluştururlar. İnsani değerleri hiçe sayarak, etnik kimliği üstün ırk söylemleri ile “yüceltirken”, azınlıkları aşağılayan, yok sayan, insanlık dışı propaganda geliştirirler.

Ülkelerde yaşayan azınlık ulus ve milliyetlerden ülke vatandaşlarının dil, kültür ve yaşamlarına müdahale ederler. İşbirlikçi iktidarlar, inanç ve etnik kimlikler üzerinden toplumu vatan hainleri- vatanseverler olarak ayrıştırırlar.  Toplum ayrışırken, ülkelerin bankaları, iletişim ağları, eğitim, sağlık, medya…, en milli, en stratejik kurumlar yabancı sermayenin eline geçer.

Ülkelerde yatırım ve hizmete göre yoksul ve zenginlerin yerleşim alanları oluşur.

Din, ulus, milliyet üzerinden tüccarlık yapanlar yoksul yerleşim alanlarına karargâh kurarak kendi üst bölgelerini oluştururlar. Bu alanlarda cemaat örgütlenmeleri hız alır. Cemaat liderlerine, ülke yöneticileri ziyaretleri önde gelen ulusal televizyon kanalları ve gazetelerce haber yapılarak itibar kazandırılır.

Milliyetçi, ırkçı, faşist oluşumlar türer. Bunlara paralel olarak uyuşturucu, fuhuş, hırsızlık, mafya çeteleri de bu bölgelerde hüküm sürerler.

Özünde bayrakların yasalar ile nerede nasıl taşınıp, bulundurmalarının tanımı yapılmış olsa da en büyük bayraklar yoksul yaşam alanlarının en yüksek yerlerine asılır. Irkçı çevreler, mafya yapılanmaları, çeteler ülkelerin değerleri olan sembolleri kendilerine koruma kalkanı yaparlar. Vatanseverlik, hayırseverlik, namus bekçiliği, din elçiliği görevleri üstelenirler.

Ülkelerde politikacılar, bürokratlar, cemaatler sürekli din, mezhep, vatan, bayrak üzerinden benim işçim, köylüm, gencim…, diyerek vatana asker olmayı, bayrağı korumayı yoksul halkların sırtına sararlar.

Yabancı sermaye sahipleri ve ülke zenginlerinin sarayları, yalıları, malikaneleri, rezidanslarımda yan yana birlikte yaşarlar. Onlar, hangi ulus, milliyet ve inançtan olduklarını önemsemezler.

Bu duyarlılıkları olsaydı: Milli üretim, milli sanayi, parasız özerk bilimsel, eğitim, parasız sağlık, barınma, beslenme hizmeti veren sosyal devlet inşa ederlerdi.

Ekonomik ve siyasal bağımsız ülke özlemleri olurdu. Ülkelerde: Umut dağıtan tarikatlar, ülke değerlerini talan eden, emek sömüren sermayedarlar, ırkçı, faşist, mafya çeteleri cirit atmazdı.

Dindar geçinen bu güruhlar halkın yoksul yaşamını görmezler, zekât vermezler, vatan millet bilmezler. Vergi kaçırırlar, yolsuzluk yaparlar, ülke değerlerini yağmalayanlar, emek düşmanıdırlar.

Ülke talanından elde ettikleri sermayelerinin üç kuruşu ile yoksullaştırdıkları halklara cemaatler, vakıflar aracılığı ile yaptıkları yardım ile hayırsever ünvanlı olurlar.  Toprak işleyen yoksul köylü, açlık sefalet içinde yaşayan emekçiler, işsizler…, hayır almaya muhtaç olurlar.

Sonuç olarak

Bu dünya böyle gelmedi, böyle de gitmeyecek. Hak ve özgürlüklere, insanca yaşama ihtiyaç duyan bilgi mücadele bilincine dönüşecek. Ortak talepler üzerinden birlikte demokrasi mücadelesi örgütlenerek, ekonomik ve siyasal bağımsız ülkeler hedeflenerek, işbirlikçiler yenilecek.

 

Hadi hayırlısı….

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.