İHANET İTTİFAKI

19.03.2023 18:49

Birinci Dünya Savaşı sonunda, Osmanlı Padişahı, sarayında yaşamasına izin verilmesi karşılığı olarak Mondros Antlaşması ile Osmanlı ülkesi galip devletlerce işgal edilmesini kabul etmişti.

Emperyalizm, işgali yeterli bulmayarak Sevr Antlaşmasıyla Osmanlı Devleti topraklarında yeni devletlerin kurulması, Türklerin Anadolu’dan atılması kararını dayatmıştı.

Bu karara karşı çıkan Mustafa Kemal öncülüğündeki yurtseverler Anadolu’ya geçerek Kurtuluş Savaşını başlattılar.

Kurtuluş savaşına sadece işgal güçleri değil, Padişah Vahdettin ve birçok işbirlikçi hainler, tarikatlar yanında Şeyhülislamlar, Sait Molla gibi yobazlar Mustafa Kemal ve arkadaşlarının katli için fetvalar verdiler, suikastlar tertiplediler.

Kürt Teali Cemiyet-İngiliz Muhipleri Cemiyeti-Teali-i İslam Cemiyeti-Hürriyet ve İtilaf Fırkasının

Kurtuluş savaşına karşı çıkan daha nice ihanet cephesine rağmen Türk Ordusu savaşı kazandı.

Lozan Antlaşmasıyla Türkiye Cumhuriyeti 16. Türk Devleti olarak tarihte yerini aldı.

Emperyalizm, bu yenilgiyi hiç unutmadı.

Her fırsatta desteklediği yerli işbirlikçi isyancılarla, siyasetçilerle Laik Rejimi yıkma denemelerinde bulundu.

1926 yılında Laik Türkiye Cumhuriyetine alternatif bir İngiliz İslam’ı olarak kurdurulan Müslüman Biraderler (Kardeşler) Örgütü, çeşitli kalkışma, katliam denemelerine rağmen1990’lı yıllara kadar başarılı olamadı.

Türkiye’de ilk fırsatı bir zamanlar 6.Filoyu Kâbe sayan Siyasi İslamcıların en eğitimsiz, parasız fakat yükselmek için her yolu mübah (uygun) sayan Recep Tayyip Erdoğan’la buldular.

Erdoğan’ı İBB başkanlığı döneminden beri inceleyen, görüş alış-verişinde bulunan ABD Büyükelçileri, CİA yöneticilerinin onayı ile Beyaz Saray’da baş başa, hiçbir T.C. Diplomatı olmadan görüşmelerden sonra AKP adı altında kurulacak parti genel Başkanı olarak desteleme kararı aldı.

1998 depremi yanında, ekonomik darboğaza giren Ecevit Koalisyonu, buhranı azalttığı zamanda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ani hükümet ortaklığından çekilmesiyle erken seçim zorunlu oldu.

Dönek Marksistler, Neo Liberaller ve İşbirlikçi Sermaye desteği, sağ ve sol partilerin koltuk kapma kavgaları nedeniyle bölünmeleri sonunda AKP, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en düşük yüzde 35 oy oranı, yüzde 75 Koltuk sayısı ile tek başına iktidara geldi.

Deniz Baykal liderliğinde CHP, Muhalefet partisi olarak Meclise girdi.

Erdoğan yargı kararıyla siyasal yasaklı olduğu için Meclise giremedi.

Erdoğan’dan sonra Beyaz Sarayda ağırlanan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, parti içinde karşı

çıkmalara rağmen desteklediği Anayasa değişikliği ile ile iptal edilen Siirt Milletvekilliği seçimini kazanan Erdoğan’ın Başbakan olmasını sağladı.

Erdoğan, Baykal’ın bu desteğinin karşılığını, Fetö kumpası ile CHP Genel Başkanlığından istifa ettirerek ödedi!

Bugünkü AKP-MHP- Perinçek-Destici yetmedi PKK-Hüda Par gibi bağımsız-Laik Cumhuriyet yanında kadın düşmanlığını dayatan Yeniden Refah Yol partisi göstermelik genel başkanı Fatih Erbakan babasını bile hiçe sayarak ihanet cephesinde yer aldı.(* 1) 

İktidarda kalması için kurdurulan SADAT yeterli görülmemiş olacak ki:

Laik Türkiye Cumhuriyeti ortadan kaldırmak için Tahriri el Şam-El Nusra Taliban yanında şimdi de HÜDA-PAR’ın desteği ile seçim kazanma yolunu seçmek zorunda kaldı.

Artık, bize iki seçenek kalıyor:

Ya sessiz kalarak Laik Türkiye Cumhuriyetinin yok edilmesine boyun eğeceğiz

Ya da bize emanet edilen Laik Cumhuriyetini korumak için

Baskılara, tehditlere rağmen

15 Mayıs’ta oylarımızla bu ihanet cephesini sandığa gömeceğiz…

Hazır mısınız?

YILDIZ AKALIN

 

(* 1)Mustafa Kemal ve gerçek Kemalistler, aydınlar hiçbir zaman din ve gerçek dindarlara karşı tavır almamışlardır.

 

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorum Yap

Yazarın Diğer Yazıları