İFTAR ÇADIRLARI!

İFTAR ÇADIRLARI!

ABONE OL
00:07 - 13/03/2024 00:07
İFTAR ÇADIRLARI!
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

İslam inancına göre on bir aynı sultanı, ramazan 11 Mart’da başladı.

Yoksullar için meydanlara iftar çadırları kuruldu. Ramazan kolileri hazırlandı.

Yoksul ve zengin yaşamlar açıkça ortaya çıktı.

Yoksul Müslümanlar  ellerinde yemek kabı, iftar çadırlarının önünde sırasına girdiler. Meydanlarda Ramazan kolileri dağıtılıyor. İftar çadırları reklam afişleri ile cephe çevre sarıldı. İftar çadırları sponsorları; naklen yayınlar, el ilanı, afiş, pankart, gazete haberleri, protokol sunumlarıyla  “hayırseverler” ilan edilirken, yoksular  teşhir ediliyor.

HAYIRSEVERLER VE HAYIRA  MUHTAÇLAR

İş yerlerinde açlık, yoksulluk, sosyal güvencesiz, kölelik koşullarında emek sömürüsü ile işçileri çalıştıranlar, devlet olanakları ile servet kazananlar, kurulan iftar çadırlarının finansörleri olarak  “hayırsever iş insanı” ünvanlarını pekiştiren plaketler veriliyor.

Yaşamlarını iş gücü, alın teri, emeği üzerinden kazanan yoksullar “hayra muhtaç” olarak iftar çadırlarının önünde erken saatlerde yemek kuyruğuna giriyorlar.

YOKSULLUK KADER Mİ?

Kapitalist sistemin yerli işbirlikçileri ülke halklarının emek ve sermaye sistemi üzerinden sefalete sürüklüyorlar. Ülke halklarına yaşamları, kader, alınyazısı, Allah’ın takdiri…  söylemler ile dini duygular ile oluşacak tepki bastırılıyor.

Aç kal ama vatansız kalma. Yoksul ol ama yurtsuz olma…  söylemleri ile milli duyguları sömürenlere soralım:

Dini değerlerimiz:

  • Zenginler inançsız mı?
  • Vatan, bayrak sadece yoksullar için mi?
  • İslam inancında zengin ve yoksul müminler ayrımı var mı?
  • Ülke olanakları üzerinden neden sizin servetiniz büyürken, yoksulların açlığı yaşanılmaz sefalete sürükleniyor.

Milli değerlerimiz:

  • Yasaları kim yapıyor?
  • Milli gelir dağılımını kim sağlıyor?
  • Devlet olanaklarının kullanılmasına kim karar veriyor?
  • Adaleti sağlamak kimin kontrolünde?
  • Devletlerin askeri, polisi sarayları, yalıları, iş yerlerini, rezidansları korurken neden hak, hukuk arayan işçilerin emekçilerin tepkilerine tahammülsüzlük göstererek dağıtıyorlar?
  • Devletler kim için var?

Bütün bunları çoğalta biliriz. Tüm bu haksız, hukuksuz uygulamalar kader, alın yazısı değil, siyaset mühendisliğinin yönetim planıdır. Haksız hukuksuz uygulamalarına dini ve milli söylemler ile şeffaf perde gererek yumuşak geçiş sağlıyorlar. Oysa İslam inancının ortaya çıktığı dönemde ibadet günümüzden çok farklıydı. Hak, hukuk, adalet, eşitlik, paylaşım olarak ortaya çıkan İslam inancı bugün zengin sofraları ve yoksul çadırları olarak ayrıldı.

YOKSULLUĞU ANLAMAK!

1- Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, Genel müdürler, Parti liderleri, üst bürokrat alarak Anadolu’nun yoksul bir köyüne giderek bir gün orada konaklasınlar. Sabah sahura kalkarak gün boyu köylülerin yaptığı günlük işleri yapsınlar. Akşam saatlerinde gelerek köylülerin olanakları ile iftar açsınlar.

2-Türkiye Odalar ver Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı üyelerini alarak sanayi şehrimizin varoş mahallelerindeki işçi evlerine misafir olsunlar. Bir gün işçilerin, işsiz yoksulların evlerinde konaklayarak işçilerin koşullarında sabah sahura kalksalar. Sahur sonrası, fabrikalara, tarlalara, atölyelere, inşaatlara çalışmak, iş aramak için yollara düşsünler. Akşam evlerine dönerek işçilerin olanakları ile iftar açsınlar.

3- Yoksulu anlamak: “Rejim yapar gibi oruç tutup aç kalmakla olur mu?”

Yoksulu anlamak: Bir ay sahur-iftar sofralarını varlık içinde donatarak oruç tutmak olur mu?

İFTAR ÇADIRLARI UTANCIMIZDIR.

Küresel sermaye ve yerli işbirlikçiler ; Kendi çıkardıkları yasalar, kendi çıkarlarına uygulamaları, adaletsiz paylaşımları, sömürü düzenleri içinde insanları ulus, inanç, mezhep, renk olarak ayrıştırıp yönetmeye ihtiyaç duyarlar. Kendi zengin yaşamları için iş güçlerini kullandıkları işçi kölelere ihtiyaç duyarlar. Zenginliklerini korumak için yoksulların yoksul olarak varlıklarını sürdürmelerini sağlarlar. Milli ve dini değerleri kendi çıkarlarına kullanmak için ne Allah’dan korkarlar, ne de kullardan utanırlar. Hatta, sık sık kendi çıkardıkları yasalara, kanunlarına uymadıkları görülür.

  • İftar çadırı, insani değer taşır mı?
  • İftar çadırı, İslam inancı içinde var mı?
  • İftar çadırı, Hz. Muhammet döneminde var mıydı?
  • İftar çadırı, İslam inancına göre nasıl izah edilebilinir?

… Yoksullaştırarak kölelik koşullarında çalıştırdığınız halklar, zenginliğiniz uğruna kirlettiğiniz doğa, pis nefsinize uyarladığınız dini değerler, peşkeş çektiğiniz milli miraslar, insanlığa karşı işlediğiniz suçu “hayırsever” olma gösterişi hevesinizi “kirli paralarınızla” finans ettiğiniz iftar çadırları ile “hayırsever” unvanı alarak vicdanınızı rahatlatabilecek misiniz?

Bir elinde küçük oğlu, sırtına sardığı kızı, eteğine yapışmış ortanca çocuğu ile elinde boş yemek tabağı kurduğunuz “iftar çadırı” önünde yemek alma kuyruğunda bekleyen ana’nın yoksulluğunu gazete ve televizyonlarınızda hangi vicdanla? Hangi inançla? Hangi insani değerlerinizle teşhir ediyorsunuz? Bunun sorumluluğunun utancını anlınızdan nasıl sileceksiniz?

Otuz, Kırk yıl çalışmış emeklinin hala bir tabak yemeğe muhtaç yaşamadı ülkeyi yönetenlerin utanıcı değil midir?

…Aç gözlülüğünüzün, insanlıktan çıkışınızın,  milli değerleri peşkeş çekişinizin, dini inancınızdan kopuşunuzun hesabını kime nasıl vereceksiniz? Allah sizi ıslah etin…

Hadi hayırlısı…

 

    Ali Gültekin
Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.