Hülya Yazıcı: Oyunu artık kadınlar kursun…

Hülya Yazıcı: Oyunu artık kadınlar kursun…

ABONE OL
12:05 - 08/03/2021 12:05
Hülya Yazıcı: Oyunu artık kadınlar kursun…
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Belki size göre son derece hayalperest, ama bence artık tam zamanı dediğim, Olsa, acaba nasıl olur, diye merak ettiğim, bir o kadar da güzel olacağına inandığım bir dünya varsayıyorum…

Kadınların yöneteceği, iktidarların kadınların elinde olacağı, kuralları ve oyunu kuranların kadınların olacağı bir dünya…

Şimdi bazılarının, ooo öyle bir dünyada önce arabalardaki dikiz aynaları boy aynası hizasına gelir, Giysi fiyatları inanılmaz ucuzlar, en ucuz besin çikolata olur, bekaret kavramı sözlüklerden, insanlığın beyninden sonsuza dek çıkardı dediklerini duyuyorum. Doğru, mümkün, bunlar da olurdu, belki… Ama bir ufak katkıda benden olsun. Yılın müstesna bir günü, “Erkek emekçilerle dayanışma günü ” olsa çok şahane olmaz mıydı…?

Aman cinsiyet ayrımcılığı, ya da erkek düşmanlığı yapıyorum, şeklinde algılamayın. Benimki bir ön görü, bir çözüm arayışı…Erkeklerin dünyayı getirdiği nokta ortada…Tek bir güzellik var mı…?

Kadın hakimiyeti deyince, öyle üç beş yönetim kademesi değil derdim, iktidarlardan, zirvedeki kadın çoğunluğundan bahsediyorum…

Bugün en gelişmiş ülkelerde dahi iktidarda kadın olunca tüm dünyanın elindeki mercek kocaman oluyor ve bakalım bu kadın şimdi nasıl, ne yapacak, diye üzerine yoğunlaşıyor…Ya, peki kadın liderler çoğunlukta olunca o mercek kimin üzerinde yoğunlaşır sizce. ? Düşüncesi bile gülümsetiyor…

Bence artık bu hayali tüm dünya kurmalı…

Kadın naiftir, doğurandır, yaşatandır. Emin olun, bugünkü halinden daha iyi bir yere gelecektir dünyamız.

Haklı olduğumu biliyorum, çünkü artık haberleri, haber programlarını, o üç beş aynı erkeğin saatlerce bir yere vardırmaz tartışmalarını izlemek can sıkıyor, derin endişeli çıkmazlara sokuyor. Toplu katliamlar, patlayan bombalar, suikastlar, değişen iklim koşulları, susuz kalacağız, açlık, hastalık, kâbusları…Salgın hastalığı bile şaibeli olan berbat iktidarlar toplamı…

Nedenlerse hep aynı…Ekonomik, Siyasi ve Din. Ve bedeli ne olursa olsun bu güçleri kaybetmek istemeyen beyaz yakalı erkekler…

Kadınlar olunca ne değişirdi dediğinizi duyar gibiyim…

Aslında hem tarihin hem de günümüzün güçlü kadınları beni umutlandıran. Mesela Antik Mısırda, kadın liderlerin bilgeliğine çok inanılıyordu. Siyasi bir kriz olduğunda iktidar boşluğu bile isteye, bir kadın lidere teslim ediliyordu. Tarihe damgasını vurmuş Mısır’ın kadın firavunları, tahtları geçici ya da evlatlarının yerine emanet olarak devralsalar da kendi kuralları ile farklı yönetim uygulamışlar, başarılı da olmuşlardır. Onlar erkeklerin saldırganlığını taklit etmemiş, farklı, toplumsal bağlantılarına ve tutarlı duygusallıklarla hizmet vermişlerdir. Üstelik bunları feminizm olmadan, diğer kadınların desteği ve iktidar deneyimleri olmadan başarmışlardır.

Kadınların erkeklerin sahip olamadığı yaradılış özellikleriyle yönetime geçmeleri mümkün olsaydı neler olurdu diye düşünmekten kendimi alamıyorum…bilimsel araştırmalar kadın beyninin erkek beyninden farklı olduğu ortaya koyuyor. Sosyal bilimciler ise, erkeklerin, tecavüz ve cinayet gibi şiddet içeren suçlardan sorumlu olduğunu, toplu cinayet ve savaş başlatma olasılıklarının kadınlarda yok denecek kadar az olduğunu, kadınların duygularını ifade etmeye, kararlılıklarını detaylandırarak göstermeye yatkın olduğunun altını da dikkatle çiziyor. Antik Mısır, güçlü iktidarını kriz dönemlerinde belki de bu nedenle kadın firavunlara teslim ediyordu…

Halklarının kurtuluşu tarihte kadınlar olabilmişse, dünyamızın bugün yaşadıklarından kurtulması neden kadınların elinde olmasın. Kadınlar iktidarı eline aldığında eminim ki, iletişim kurmayı, uzlaşmacı davranmayı, parmağı tetikten çekmeyi ve her daim çözüm odaklı davranmayı seçerlerdi. Bugün birkaç güçlü ülkede var olan iktidarın güçlü kadın liderlerinin başarıları bu gerçeğin de işaretleri aslında…     Yönetimlerini kadınlara teslim eden ülkeler, 21.yüzyıla damgalarını vuracak ülkeler olacak aynı zamanda. Çünkü bu yüzyılın felaket günlerinden sağ salim çıkmamız ancak kadın sağduyusu ve duygusallığı ile mümkün olacak…Bu gerçeği ne kadar erken fark etsek o kadar dünyanın hayrına olacak…

Hülya Yazıcı

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
    Tüm Yorumlar (5)
    • Aylin Kaygusuz

      Hülya ablacığım, keyifle okudum çok anlamlı ve farkındalık sağlayan bir yazı olmuş. Ellerinize emeğinize sağlık. Başarılarınız daim olsun. Sevgiler, selamlar.

      Yanıtla
      +0
      -0
    • Ümit

      8 Mart dünya emekçi erkekler günü kutlu olsun diye, çiçek alıp eve götürsün bence kadınlar.

      Evdeki koltuktan kalksınlar, mutfaktan, temizlikten uzak dursunlar. Kimse pislikten ya da açlıktan ölmez. Eğer kadınlar ayağa kalkmazsa, düzen onların sonunu istiyor. Bu bakımdan çok kıymetli bir yazı.

      Yanıtla
      +0
      -0
    • Berrin ceylandağ

      Hülyam cnm arkadaşım varlıgından seni tanımaktan gurur duyduğum dostum.
      Her kelimene her satirına gonlümü koyarak okudum. Kalemine ve Yüregine saglık guclü kadın. Yolun acik basarin bol olsun….

      Yanıtla
      +0
      -0
    • muharrem dogan

      Hülya Seni kutlarim. emek verip kafa yordun güzel bir yazi olmus, ve calismalarinda basarilar dilerim

      Yanıtla
      +0
      -0
    • Jale Kayaalp

      Her satırına katıldığım bir yazı. Dünya güçlü kadınlar ile daha güzel.

      Yanıtla
      +0
      -0