Bir ömür boyu gerçeği, doğruyu arayan insan şahsın, bireyin hak, adalet ve hürriyetine saygı gösterir.
Böyle bir insanın hayatının hikâyesini okumak, deneyimlerini duyurmakla gelecek, genç nesillere rol model gösterilmiş olur.
Bu makalemde bahsetmek istediğim cesur insan Jürgen Todenhöfer.
Biyografisini okuyunca etkinliklerini, savaşa karşı mücadelesini bu ömre nasıl sığdırmış, diye düşünüyorum.
Hak, adalet duygusunu ceza hâkimi olan babasından alıyor.
Babası Hitler’in Partisinden iki üyeye suçlarından dolayı ceza hâkimi olarak ceza veriyor. Parti iki seçenek sunuyor. Cezayı geri almak, yoksa asker olarak savaş meydanına gönderilmek. Verdiği haklı cezayı geri almıyor, askere gidiyor. Savaş sonunda esaretten yaralı, olarak kurtuluyor.
Savaşta Jürgen dört yaşında dedesinin yanında kalıyor. İkinci Paylaşım Savaşı esnası ve sonrası geçirdiği kötü deneyimler, ömrü boyunca savaşa karşı mücadele etmeyi öğretiyor.
Jürgen Todenhöfer’in sosyal medyada yorum ve notları dikkatimi çekmişti. Biyografisini okuyunca daha önce basın ve medya aracılığı ile tanıdığımı hatırladım.
12 Kasım 1940 yılında Offenburg’da dünyaya geliyor. 1972 yılında Kaiserslautern’de ceza hâkimi olarak göreve başlıyor. 1970 yılında Hristiyan Demokrat Partisine (CDU) üye oluyor. 1990 yılına kadar Milletvekili olarak Federal Almanya Meclisinde görev yapıyor.
Partide Dış İşleri sözcüsü olarak kriz ve savaş olan ülkelere bizzat gidiyor. Gerçeği yerinde inceleyerek bulacağına inanıyor.
Bilhassa kriz ve savaşlarda haberlerin taraflı olduğunu düşünerek hayati tehlikeyi göze alarak seyahat ediyor.
Partisini eleştirirken çok sert konuşuyor, yazıyor. Karşılığında elbette olumsuz yorumlar alıyor.
1987-2008 yılları arasında Burda dergisi yönetim kurulu başkanı olduğu zamanda da politikayla ilgisi devam ediyor.
Gençlik yıllarında gününü gün ederek yaşıyor. Erkek kardeşi 22 yaşında intihar edince, hayatında önemli bir dönem başlıyor.
Gerçeği, doğruyu arayanın hem dostu hem de düşmanı çok olur, bilinciyle yola devam gediyor.
Savaşa karşı mücadelesi inandırıcı olduğu için söyleşi yapacak insanları buluyor. Avrupa’nın terörist dediği, teröristlerin müdafaa, direnme güçleri dediği organize başkanı ve ülke liderleriyle görüşüyor. Yaşadıklarını gördüklerini söylüyor, yazıyor.
Kuran’ı Kerim’de okuduğu “bir insanı kurtaran insanlığı kurtarmış olur” ilkesini benimsiyor.
Afganistan savaşından sonra Amerika politikasını eleştiriyor.
Avrupa’nın bilhassa Almanya’nın İsrail’e karşı uyguladığı politikanın yanlış olduğunu bıkmadan söylüyor, yazıyor.
Filistin halkını korumak, Yahudi düşmanlığı değildir, diyor. İsrail devletinin yaptığı hatalar da konuşulmalı, silah satışına son verilmelidir.
Ukrayna Rusya savaşında da anlaşma sağlanmalı. Silah satışı durdurulmalı. Savaşın çıkması haklı gösterilmez, ama Avrupa ve NATO’nun hataları da tarihe aittir, yazılıp söylenmelidir.
Savaşa karşı çok sayıda kitap yazdı. Kitapları çok ilgi görüyor.
Daha etkin olmak için politika yapmalıyım, diyerek 2020 yılında üye olduğu partisinden ayrılıp TEAM TODENHÖFER adıyla parti kurdu. Yüzde beş oranı geçemediği için partisi son genel seçimde meclise giremedi. Parti kurmak fikri ve teklifi okuyucularından geldi.
Basın ve medyanın küçük ve yeni kurulan partileri tanıtmadığı için partinin seçim kampanyası başarılı olmadı.
Ayrıca Amerika Afganistan’ı aniden terk edince Afganistan’da kurduğu yurdu kurtarması gerekti. Bu yurtta kız, erkek çocuk ve gençleri koruyordu. Genel seçime bir hafta vardı. Seçim kampanyasını yarıda bırakmak zorunda kaldı.
Filistin üzerinde yasak bölgede İsrail sınırında “Sevgili İsrail”, kendine nasıl davranılmasını istiyorsan, Filistinlere öyle davran, pankartını gösterdiği anda sınırı bekleyen polisler tarafından ateş açıldı, sırtından yaralandı.
Bir insanı kurtarmak insanlığı kurtarmaktır. Sana nasıl davranılmasını istiyorsan, bütün insanlara öyle davran, ilkeleriyle Jürgen Todenhöfer mücadelesine hâlâ devam ediyor.
Kızının hastalığından ve ricasından sonra kurduğu vakıfta düşkünlere hastalara, yaşlılara yardım ediliyor. Stiftung Sternenstaub vakıfta çalışan üniversite öğrencilerine para veriyor. Öğrenciler yalnız yaşayan yaşlılara yardım ediyorlar. Ölen kardeşi kısaltılmış Ago adıyla yaşatılmaya çalışılıyor.
2024 yılında Alman vatandaşı olan Türklerin sayısı listede ikinci sırada geldiğini okudum. Henüz politika yönü tercihini yapmamış olan cesur gençler için kurduğu parti ilginç olabilir.
Gezegenimizde kısa ömrümüzde insanlık için sorumluyuz. Dünyayı daha iyi yapma ümidini kaybetmemeliyiz. Medeniyetin şartı olan barış, hürriyet, eşit paylaşım ancak ve ancak birlikte ulaşılır. Birlikten kuvvet doğar. Savaşa karşı olmak silahlanmaya karşı olmakla başlar. Irkçılığa ve insanları başka yapıp dışlamaya karşı olan insan olabilir. İnsan olmak sanatların en zorudur.
Jürgen Todenhöfer doğruyu, gerçeği arama ve bulma amacıyla gittiği ülkelerde haklı olan tarafa yardım ediyor, direnme ve savunmalarını destekliyor. Bu ülkeler Afganistan, İran, Irak, Suriye, Cezayir, Mısır, Çin, Vietnam, Yemen, Lübnan, Rusya, Ukrayna, Suudi Arabistan, Amerika, Kongo.
Kısacası gezegende savaş ve kriz hükmeden her yerde gerçeği arıyor. Her arayış sonunda barış için çaba göstermenin önemini kavrıyor. Bu biyografi kitabıyla ve kurduğu partiyle mücadelesine devam ediyor.
BATI’nın desteklediği kriz ve savaşlarda Müslümanlara karşı Haçlı Seferi ve sömürme zihniyeti taşıdığını söylemek, yazmak Avrupa’da cesaret ister.
“Seni kimse takip etmiyorsa, yoluna yalnız devam et.”
Barışla kalın!
İlter Gözkaya-Holzhey
Kaynak:
Jürgen Todenhöfer, Und folgt Dir keiner, geh allein, Bertelmann Verlag, München 2025
GÜNCEL
Az önceALMANYA
Az önceALMANYA
Az önceALMANYA
Az önceALMANYA
1 saat önceGÜNCEL
2 saat önceGÜNCEL
3 saat önce