Berlin’de Sedef Kabaş’a Büyük İlgi: Cumhuriyet ve Atatürk İlkeleri için Özel Söyleşi Düzenlendi.

Türk-Alman İşverenler Birliği (TDU), Cumhuriyetin değerlerine ve Atatürk ilkelerine ışık tutmak amacıyla Berlin’de ünlü gazeteci-yazar Sedef Kabaş’ın katıldığı “Güç Zamanlardan Güçlenerek Çıkmak” başlıklı özel bir söyleşi düzenledi.

Etkinliğe, Berlin’de yaşayan Türk toplumu geniş ilgi gösterdi. Gecede Kabaş, son kitabı Atatürk’ün Vizyonu ve Cumhuriyet- Yandığın Ateş Yoluna Işık Olur ile birlikte kendi yaşamından ve haksız yere cezaevinde geçirdiği günlerin zorluklarından bahsetti.

Moderasyonunu Serap Yılmaz ve açılış konuşmasını TDU Başkanı Remzi Kaplan’ın yaptığı etkinlikte neden böyle bir kitap yazdığını da ayrıntılarıyla anlatan Kabaş, kitabında ayrıca ünlü ilim ve bilim kadınlarına da yer vermiş olması dikkat çekti.

Cumhuriyet ve Atatürk Değerlerine Vurgu

Berlin’deki etkinliğin açılışında, TDU-Gençliği adına Simge Öztaş, kısa bir sinevizyon gösterimi gerçekleştirdi. Öztaş, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır; ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” sözlerinden ilham aldığını ifade etti. Bu video gösterimi, Cumhuriyet’in kuruluşundaki zorlukları, Atatürk’ün vizyonunu ve Türk milletinin o dönemdeki direncini vurguladı.

Kabaş, Zorluklara Karşı Direnişi Anlattı

Kabaş, söyleşisinde Türkiye’de ve Almanya’daki Türk toplumu için güç dönemlerden geçerken umudun ve direncin önemine değindi. Cumhuriyet’in 100. yılına özel yazdığı kitabıyla Türk milletinin modern Türkiye yolunda verdiği mücadeleye ışık tutmak istediğini belirten Kabaş, şu sözlerle duygularını ifade etti:

“Türkiye’nin her yerinde, tıpkı bu akşam Berlin’de olduğu gibi, birlikte mücadele ederek yol alabiliriz. Bu kitabı, Türkiye’nin içinde bulunduğu zor koşullara karşı bir umut ışığı olarak kaleme aldım. Toplum olarak bizi karamsarlığa sürükleyen olaylara rağmen her daim umut etmeliyiz.”

Kabaş ayrıca, cezaevinde geçirdiği günlerde kadın mahkumlarla yaşadığı güçlü iletişimi anlattı. O günlerdeki yaşantısını “Orada gördüm ki, sosyal, ekonomik ya da ideolojik farklılıklar olsa bile özellikle kadınlar kaderde ortaktı” sözleriyle ifade etti.

Kabaş, zorluklarla baş etmenin ve direnmenin yalnızca bireysel değil, toplumsal bir sorumluluk olduğunu vurguladı.

Kitabında Ünlü Bilim Kadınlarına Yer Verdi

Kabaş’ın kitabında yalnızca kendi hikayesine değil, Türkiye’nin önemli bilim ve sanat kadınlarına da yer veriliyor. Bunlar arasında, Almanya Cumhurbaşkanı’ndan liyakat nişanı almış Prof. Dr. Nermin Abadan-Unat, “Son Sümer Kraliçesi” olarak bilinen Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin kurucularından Prof. Dr. Türkan Saylan gibi değerli isimler bulunuyor. Kabaş, bu isimleri kitaba dahil ederek Türk toplumuna ilham veren kadınların başarı hikayelerini okuyucularla paylaşmayı amaçladığını söyledi.

Türkiye ve Almanya Arasındaki Dayanışmanın Önemi

Sedef Kabaş, Türkiye’deki ifade özgürlüğü mücadelesi ve yargı süreci boyunca kendisine destek olan Almanya’daki Türk topluluğuna teşekkürlerini sundu. Berlin’de bu etkinliğin düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Türkiye’deki özgürlük mücadelesinde uluslararası kamuoyunun önemini vurguladı.

“Bir gazeteci olarak hapsedilmem, sadece benim değil, Türkiye’de ifade özgürlüğüne inanan herkesin mücadelesi” diyerek dayanışmanın önemine işaret etti.

Etkinlik, Kitap İmza Günü ile Sona Erdi

Etkinliğin sonunda Sedef Kabaş, katılımcılar için kitaplarını imzalayarak fotoğraf çektirdi. Bu özel gece, Türk toplumuna cesaret ve umut mesajı vererek Berlin’de dayanışmanın güçlenmesini sağladı.

Fotoğraflar: Hüseyin İşlek