0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Almanya ‘nın Kuzey Ren Vesfalya Eyaletinin Mülheim şehrinde kurulan Fikir Atölyesi Derneği (FAD) Friedrich-Ebert-Vakfı ‘nın (FES) desteğiyle Willebadessen de bir hafta sonu Semineri düzenledi.

Partiler ve inançlar üstü, bağımsız bir dernek olan FAD, tüzüğünde yer aldığı üzere politik ve eğitim faaliyetlerinde bulunmak adına üyelerini bilinçlendirme çalışmalarının bir parçası olarak bu semineri gerçekleştirdi.

Seminerin ana konuları Türkiye ‘den Almanya ‘ya göçün 60. yılı. Genel seçimler sonrası göçmenler açısından Almanya ‘daki politik tablo ve Türkiye’deki politik gündem idi. Seminerin açılış konuşmasını yapan Dernek Başkan Vekili Orhan Göktan, “Derneğimizin 5. kuruluş yılını kutladığımız şu günler de bu Seminerimizle 2 yıllık Pandemi nedeniyle verilen zorunlu ara sonrası yeni bir faaliyete başlamaktayız. Bu faaliyete başlamamızdaki tetikleyici güç tüzüğümüzde yer alan bir politik kuruluş olmamız ve üyelerimizin ve temsil ettiğimiz halkımızın yararına bilinçlendirme faaliyetleri tertiplemektir. Bizlerle birlikte bu seminere katıldığınız için çok teşekkür ederiz, hepiniz bir kez daha hoş geldiniz ‘‘dedi.

30’a yakın farklı yaş ve meslek gruplarından araların da akademisyen katılımcıların da bulunduğu semineri Dr. Aydın Sayılan yönetirken konuşmacılar ise yine Aydın Sayılan ile Almanya`da yaşayan Sosyal Pedagog/Gazeteci Mehmet Tanlı oldu. Seminerde moderasyonu ise emekli Maden Mühendisi FAD üyesi Celal Tarhan üstlendi.

60 yıllık Göç bir başarı hikayesidir

Mehmet Tanlı yaptığı konuşmada özetle,  ‘‘Almanya ‘ya 60 yıllık göç her şeye rağmen bir başarı hikayesidir. Sorunlarımız vardır, çözümü de insanlarımızın toplumsal ve siyasal yaşama katılmasından, birlikte mücadele etmekten ve çocuklarımızın alacağı sıkı eğitimden geçer. Almanya ‘da kurulacak yeni üçlü koalisyon biz Türkiyeli göçmenler açısından olumludur ve bize pozitif yansımaları olacaktır. ‘‘dedi.

Diplomasi dili kullanılması lazım

Dr. Aydın Sayılan ise konuşmasın da ırkçılık, ayrımcılık gibi konuları işledi.

Sayılan; ‚ ‘‘Irkçılık bir insanlık suçudur. Türkiye’den yapılan her olumsuz açıklama ya da Alman hükümetiyle çatışma buraya, bize kötü yansımaktadır. Diplomasi dili kullanılması lazım. Türkiye’de ‘ki kutuplaşma ise son bulmalı, zamlar, yoksulluk almış başını gidiyor. Dileğimiz Türkiye ‘de insanların barış, huzur ve kardeşlik içerisin de birlikte yaşamasıdır. ‘‘dedi.

Orhan Göktan ise seminer sonrası yaptığı değerlendirmede: “Kuruluş hedeflerimizden şaşmadık. Sivil Toplum Örgütleri; üyelerine, temsil ettikleri ve içinde bulundukları topluma faydalı hizmetler vermek için de kurulmuşlardır. Vatandaşlarımızı faaliyetlerimize katılmaya devam ediyorum” dedi.

Seminer, katılımcıların ilgiyle dinlediği sunumların ardından akşamları sanatçı Gani Cansever, Ali Güç ile diğer müzisyen katılımcıların müzikal programı ve Seminerin yapıldığı Jägerhof Hotelinin önün de hatıra fotoğrafı çektirilmesiyle son buldu.